Enerji ve Çevre Dünyası 73. Sayı (Ekim 2009)

durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya herhangi bir teşebbüsün ya da ldşinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları, miras yoluyla iktisap durumu hariç olmak üzere, devralması hukuka aykırı ve yasaktır." Görüldüğü üzere madde kapsamında bir birleşme/devralma işleminin yasaklanması için öncelikle bu yoğunlaşma işleminin, yeni bir hakim durum yarattığı ya da mevcut bir hakim durumu güçlendirdiği ortaya konulmalıdır. Kanunun 3. maddesinde Hakim Durum tanımı yapılmış ve 1997/1 sayılı Tebliğin 6. maddesinde yoğunlaşmaların değerlendirilmesinde hangi hususların göz önünde bulundurulacağına ilişkin örneklere yer verilmiş olmakla birlikte, hakim durum tespitinde her dosyada ilgili piyasanın özelliklerine göre ayrı değerlendirmelere gerek duyulduğu görülmektedir. Rekabet hukuku kapsamında hakim durum tespitinde en önemli kriterlerden biri, tarafların yoğunlaşma sonrası ulaşacakları pazar payı olmakla birlikte, bunun dışında pek çok unsur da değerlendirme kapsamına girebilmektedir. Bu unsurlardan başlıcaları; nispi pazar payları (rakiplerin pazar payları), pazara giriş engelleri (yasal giriş engelleri, ekonomik giriş engelleri), potansiyel rekabet, alıcı gücü, satıcı gücü şeklinde sıralanabilir[1]. Şüphesiz bu örnekler çoğaltılabilir. Hakim durum değerlendirmesinde kullanılabilecek çok sayıda ölçüt bulunmakla birlikte, söz konusu değerlendirmedeki en kritik nokta 'İlgili Pazar' tanımıdır. Başkent Elektrik kararında da 54 1 ENERJi OÜNYASI EKIM2009 Kurulun üç konu üzerinde ağırlıklı olarak durduğu görülmektedir: ilgili pazar, yatay yoğunlaşma ve dikey bütünleşme. İlgili Pazar Tanımı Hakim durum tespitinin önem kazandığı dosyalarda, rekabet otoriteleri ve ilgili tarafların üzerinde en çok tartıştıkları konuların başında ilgili ürün pazarı tespiti gelmektedir. Bir teşebbüsün haldm durumda olduğunu ileri sürerken, hangi ilgili ürün pazarında ve hangi coğrafi pazarda bu tespitin yapıldığı önem kazanmaktadır. İlgili pazarın dar ya da geniş tanımlanması, ilgili teşebbüsün pazar payının ve dolayısıyla baldın durum konumuna ilişkin tespitin değişmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle, Başkent Elektrik kararında Rekabet Kurulu'nun en çok üzerinde durduğu konu ilgili pazar tanımına ilişkin bölüm olmuştur. İlgili ürün pazarı; özellikleri, fiyatları ve kullanım amaçları açısından, tüketici tarafından ikame edilebilen bütün ürünleri kapsar. Bu nedenle ilgili ürün pazarının belirlenmesinde öncelikli olarak bakılan unsur ürünün talep ikamesidir. Talep ikamesi dışında, ilgili ürün pazarı belirlenirken dikkate alınan diğer unsurlar taşıma maliyetleri, ticaret akışı, arz ikamesi, fiyat korelasyonu, SSNIP testi şeklinde genişletilebilir [2]. Elektrik piyasalarına bakıldığında ise ilgili pazar tanımı yapılmasında elektrik piyasalarının iktisadi ve ticari özelliklerinin (doğal tekel nitelikleri, elektriğin depolanamaması, gerçek zamanlı talep değişimleri, dengeleme gereksinimi, vd.) yanında, dağıtım ve üretime ilişkin özelleştirmeler ve serbestleşme sürecinde düzenlemelerden kaynaklanan değişiklikler de belirleyici olmakta, bu durum da pazar yapısını ve ilgili pazar tanımına ilişkin değerlendirmeleri değişken bir hale getirmektedir. Ayrıca her ne kadar özelleştirmenin konusu dağıtım aşaması olsa da, değerlendirmelerin sağlıklı yapılabilmesi açısından üretimden nihai tüketiciye satışa kadar bütün aşamaların dikkate alındığı bir pazar tanımı önem kazanmaktadır. Bu noktadan hareketle, Rekabet Kurulu ilgili pazar tanımını yaparken sektörün mevcut durumunu yansıtan dağıtım ve perakende satışa ilişkin pazar tanımının yanında, sektörün dinamik yapısını dikkate alan ilgili pazar tanımına ilişkin tespitlerini "Dikey Bütünleşik Yapı Kapsamında İlgili Pazar" başlığı altında toplamıştır. Sektörün mevcut yapısı çerçevesinde tanımlanan doğal tekel niteliğindeki dağıtım hizmetleri ve yine sadece dağıtım firmasının gerçekleştirebildiği perakende satış ve hizmetlerine ilişkin ilgili coğrafi pazar tanımı, devre konu dağıtım bölgeleri olarak belirlenmiştir. Yoğdnlaşmalara ilişkin bölümde de belirtileceği üzere, bu pazarlara ilişkin d f ğerlendirmeler tekelin el değiştirrhes1i pite1iğinde olup, ayrıntılı degerlendirmelere gerek görülmeyen alanla�dır' \ 1 Gerek bu kararda, gerekse bundan sonraki devirlerde, Rekabet Kurumu'nun değerlendirmelerine yön verecek olan kısım ise ilgili pazara ilişkin dikey bütünleşik yapı kapsamında yapılan tespitlerdir. Bu bölümde elektriğin ticari akışına ilişkin tespitlerin ardından, sektörde oluşturulması hedeflenen ikili anlaşmalara dayalı piyasa yapısı dikkate alınmıştır. Bu piyasa yapısı içinde ilk ele alınan bölüm Dengeleme Piyasası ve PMUM olmuştur. İkili anlaşmalara dayalı bir piyasa hedeflenmiş olmakla birlikte, TEDAŞ fiyatlarının düşük seviyede olması ve üretim şirketlerinin daha uygun fiyatlarla PMUM'a satış yapabiliyor olmasının sonucu olarak, PMUJvI'un tamamlayıcı bir mekanizma olmaktan çok bir piyasa gibi işlemeye başladığı tespitinde

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=