Enerji ve Çevre Dünyası 74. Sayı (Kasım-Aralık 2009)

Dosya ■ 2009 Değerlendirme ve biyo-enerji dahil olmak üzere) Referans Senaryoda en büyük artışı görmektedir. Araşın büyük kısmı, elektrik üretimindedir: hidro-dışı yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki payı 2007 yılında %2.S'tan, 2030'da %8,6'ya çıkacaktır. Burada en büyük mutlak araş rüzgar enerjisinde görülmektedir. Buna ilave olarak, ulaşım amacıyla biyo yakıtların tüketimi de büyük oranda artmaktadır. Bunun aksine, hidro-enerjinin payı ise %16'dan %14'e düşmektedir. Azalan enerji yatırımlarının uzun-dönemli sonuçları olacaktır Giderek zorlaşan ekonomik koşullar alanda ve nihai enerji talebinin azalınası ve nakit akışının düşmesi sebebiyle tüm dünyada enerji yatırımları, geçtiğimiz yıl içerisinde düşüş kaydetmiştir. Bütün bu faktörler finansal ve ekonomik krizden kaynaklanmaktadır. Enerji firmaları daha az sayıda petrol ve doğalgaz kuyusunda sondaj yapmakta ve rafineri, boru hatu ve elektrik santrali yaanmlarını azaltmaktadırlar. Devam eden pek çok proje yavaşlatılmış ve bir dizi planlanmış proje ertelenmiş veya iptal edilıniştir. Firmalar ve ev haneleri, yeni ve daha verimli enerji kullanan cihazlara, ekipmanlara ve araçlara daha az para vermektedirler ve bu ti.ir cihazların kullanımı uzun dönemde enerji verimliliğinde ciddi faydalar getirecektir. Petrol de doğalgaz sektöründe, pek çok firma, özellikle azalan nakit akışı sebebiyle, sermaye harcamalarında ciddi kısıtlamalara gideceklerini ve bazı projelerde erteleme ve iptaller olabileceğini açıklamışlardır. 2009 yılı için petrol ve doğalgaz ana faaliyet yatırım bütçelerinin küresel anlamda 2009 için, 2008'e kıyasla yaklaşık %19 oranında azalmış olacağını (bu yaklaşık 90 milyar doların üzerinde bir düşüşe denk gelmektedir) tahmin etmekteyiz. Kanada'daki Petrol Kumlukları Projeleri, askıya alınmış olan petrol kapasitesinin büyük kısmını oluşturmaktadır. Elektrik üretim sektöründeki yanrımlar da, hem finansman zorlukları hem de, yeni kapasite artırımlarını azaltan zayıf talep sebebiyle, bu durumdan ciddi şekilde etkilenmektedir. 2008'in sonu ve 2009'un başlangıcında, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar oransal olarak, diğer elektrik üretim kapasitelerine yapılan yanrımlara göre daha fazla düşüş kaydetmiştir; 2009 yılının tamamında,beşte bire yakın bir oranda düşmüş olması beklenmektedir. Hükümetin sağladığı ekonomik canlandırma paketleri olmaksızın, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar neredeyse %30 oranında azalmış olacaktır. Azalan enerji yatırımlarının, enerji güvenliği, iklim değişiklikleri ve enerji yoksulluğu anlamında, uzun dönemli ve hi.iki:imetlerin nasıl tepki gösterdiğine bağlı olarak da ciddi sonuçları olacaktır. Yatırımlardaki azalınanın herhangi bir şekilde uzaması, orta vadede kapasite arnrımlarım, özellikle uzun termin sürelerine sahip projeler için, tehlike altına sokacak ve sonuç olarak arz yetersizliği riskine yol açacaknr. Bu durum, birkaç yıl sonra talebin olasılıkla yeniden artmaya başlayacağı dönemde fiyatların yeniden yükselmesine ve global ekonomik büyüme üzerinde bir baskı oluşturmasına yol açacaktır. Bu endişeler, özellikle petrol ve elektrik arzları için geçerlidir. Bunun sonucunda, arzda görülen bu tür azalınalar, ekonomik düzelmeyi olumsuz etkileyebilir. (Her ne kadar, ekonomik canlandırma paketlerinin bir parçası olarak, bu temiz enerji tekı10l0jilerine yapılacak yatırımları teşvik etme amacıyla yakın zamanda hüki.imetlerin yapakları girişinuer bu etkiyi azaltsa da) zayıf kalınış olan fosil-yakıt fiyatları da temiz enerji teknolojilerine yapılacak yatırımların çekiciliğini de olumsuz etkilemektedir. Enerji altyapısı yatırımlarının azalulınası düşük gelir seviyeli hanelerin elektrik ve diğer modern enerji formlarına erişimini de tehlikeye sokmaktadır. Finansal kriz, giderek artan enerji ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olan ti.im enerji yatırımlarının mobilize edilip edilemeyeceği konusu üzerine ciddi anlamda gölge düşürmüştür. Referans Senaryoda 2030 yılına kadar olan tahınini talebi karşılamak için gerekli olan sermaye çok büyüktür ve 26 trilyon dolara (2008 dolar değeri bazında) eşit olup bu da, yıllık ortalama bazda 1.1 trilyon dolara eşittir (GSYH'nın %1 .4'i.i). Elektrik üretimi, toplam yatırımın %53'i.ine ihtiyaç duymaktadır. Ti.im dünyadaki enerji yatırımlarının yarıdan fazlası gelişmekte olan ülkeler tarafından talep edilmektedir. Bu ülkelerde talebin ve üretimin en yüksek oranda artması beklenmektedir. Düşük maliyetli kolay alınan kredilerin daha uzun bir süre çok uzak olduğu düşünülürse, çoğu durumda, enerji yatırımlarının finansmanı, krizin başlamasından önceki döneme kıyasla orta vadede çok daha zor ve maliyetli olacaktır. Mevcut politikalar bizleri riskli şekilde fosil-enerji kullanımına itiyor Hi.iki.imet politikalarında değişiklik olınadan, bugünkü enerji stratejisinin izlenmesi, fosil yakıtlara giderek daha

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=