Enerji ve Çevre Dünyası 74. Sayı (Kasım-Aralık 2009)

Dosya ■ 2009 Değerlendirme 2030'da %32'ye çıkmaktadır. 2030 yılında, her bir birim GSYH için CO, emisyonları, 2007'deki seviyelerinin yarısından azdır. Ancak yine de, kömür hariç olmak üzere, tüm yakıtlar için olan talep, 2007'dekine kıyasla 2030'da daha yüksektir ve fosil yakıtlar 2030'da ağırlıklı enerji kaynakları olmaya devam etmektedirler. Enerji verimliliği, emisyonların düşürülmesi anlamında en büyük fırsatı sunmakta Nihai kullanım verimliği, 2030'daki CO 2 emisyonlarının azaltılmasında en büyük katkıyı yapmakta ve Referans Senaryosuna kıyasla, 450 senaryosunda toplam tasarrufun yarıdan fazlasından sorumludur. Binalardaki, endüstride ve ulaşım sektöründe enerji verimliliği yatırımları, oldukça kısa geri-ödeme süresine ve negatif net emisyon azaltma maliyetlerine sahiplerdir. Bunun sebebi, sermayenin ömrü boyunca elde edilen yakıt tasarrufu, ileride elde edilecek tasarruflar düşüldüğünde dahi, genelde verimlilik tedbirinin sermaye maliyetinden fazla olmaktadır.Elektrik üretim sektörünün dekarbonizasyonu da emisyonların azaltılmasında önemli rol oynamaktadır. Elektrik üretimi, 450 senaryosunda elde edilen tasarrufun üçte ikisinden fazla bir kısmından sorumludur (bunun %40'lık kısmı daha düşük elektrik talebinden kaynaklanmaktadır). Elektrik üretiminde kullanılan yakıtların ve teknolojilerin karışımında büyük bir değişim vardır: 2030 yılında, Referans Senaryoya kıyasla, kömür temelli üretim yarı yarıya azalmıştır. Diğer yandan, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji çok daha büyük katkıda bulunmaktadır. ABD ve Çin, birlikte küresel elektrik üretim sektöründeki emisyon düşüşünün yaklaşık yarısına katkıda bulunmaktadır. Elektrik üretim sektörü ve endüstriyel sektörde karbon yakalama ve depolama 2030 yılında, Referans Senaryoya kıyasla toplam emisyonların %10'unu temsil etmektedir. 56 ENERJi DÜNYASI KASIM-ARALIK2009 Yakıt ekonomisini daha iyi hale getirmek amacıyla ulaşım sektöründe alınan tedbirler, biyo-yakıtların kullanımını yaygınlaştırmakta ve -özellikle elektrikli ve hibrid araçlar olmak üzere- yeni araç teknolojilerinin kullanımı teşvik ederek bu sayede petrol tüketiminde ciddi azalmalara sebep olmaktadır. 2030 itibari ile, ulaştırma sektörünün petrole olan talebi günde 12 milyon varil azalacaktır ki bu da 450 Senaryosundaki toplam petrol tasarrufunun %70'den fazlasına denk gelmektedir. Karayolu ulaşımı, bu ulaştırma sektörü bağlantılı tasarrufun büyük kısmından sorumludur. 2030 yılı itibari ile, otomobil satışlarında dramatik bir sapma görülmektedir; konvansiyonel içten yanmalı motorlar, Referans Senaryodaki oranda %90'dan fazla azalma ile satışların sadece %40'ıru temsil ederken, satışların %30'u hibrid otomobillerden ve geri kalanı da güç kaynağına bağlanan hibridlerden ve elektrikli araçlardan meydana gelmektedir. Yeni uçaklarda yapılan verimlilik iyileştirmeleri ve havacılıkta biyo-yakıtların kullanınu 2030 yılında, petrol talebinde günde 1.6 milyon varillik bir tasarruf sağlamaktadır. Yeni finansman mekanizmaları düşük-karbon artışı elde etme anlamında kritik önem taşıyacaktır Referans Senaryoya kıyasla, 450 Senaryosu, tahmin döneminin sonuna kadar, enerji altyapısına ve enerji sektörü ile bağlantılı olan hisse senetlerine küresel anlamda 10.5 trilyon dolar daha fazla yatırım yapılmasını öngörmektedir. Yatırım ihtiyaçlarındaki artışın yaklaşık %45'i veya diğer bir deyişle 4.7 trilyon dolar ulaştırma sektöründen gelmektedir. İlave yatırımlar (bu analizde ev haneleri tarafından enerji ekipmanlarının satın alınmasını içermektedir) binalarda (ev ve ticari amaçlı ekipman ve cihazlar dahil olmak üzere) 2.5 trilyon dolara, elektrik üretim santrallerinde 1 .7 trilyon dolara, endüstriyel sektörde 1.1 trilyon dolara ve biyo-yakıt üretiminde (çoğunluğu 2020'den sonra daha yaygın hale gelecek olan ikinci nesil teknolojiler) 0.4 trilyon dolara ulaşmaktadır. İlave yatırım OECD+ ülkeleri ve dünyanın geri kalanında eşit şekilde dağıtılmaktadır ve bu yatırımın dörtte üçünden fazlasına 2020'lerde ihtiyaç duyulmaktadır. Yıllık bazda, küresel ilave yatırım ihtiyaçları 202 yılında 430 milyar dolara (GSYH'nin %0.S'ine), ve 2030'da 1.2 trilyon dolara (GSYH'nın %1.l'ine) ulaşmaktadır. Bu artışın büyük kısmının özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi gerekecektir; 450 Senaryosunda, tek başına ev haneleri, ilave yatırımların yaklaşık %40'ından sorumludur. I<ısa vadede, hükümetlerin sağlayacağı ekonomik canlandırma paketleri bu yatırımda hayati öneme sahiptir. Dünyayı 450-ppm yoluna sokacak olan ilave yatırımların maliyeti, en azından ekonomik, s3tğlık ve enerji güvenliği anlamında sunduğu faydalar ile bertaraf edilmektedir. 201 O ila 2030 arasında, ulaştırma sektörü, binalarda ve endüstrideki enerji faturaları, küresel anlamda 8.6 trilyon dolar azaltılmaktadır. Ulaştırma sektöründeki yakıt tasarrufları, tahmin dÖÜ.�ini boyunca 6.2 trilyon dolar civarında olacaktır. OECD ve gelişmekte olan Asya ülkelerinde petrol ve doğalgaz ithalatları ve bunların maliyetleri Referans Senaryoda çok daha düşük ve OECD ülkelerinde 2008 yılında daha düşüktür. 2008 ila 2030 arasında petrol-ihracatından elde edilen toplam ciro, Referans Senaryoda %16 daha düşüktür ancak yine de geçtiğimiz 23 yılında gerçekleşmiş olan seviyenin dört katıdır. Bunun yanında, özellikle Çin ve Hindistan'da olmak üzere hava kirliliğine yol açan maddelerin emisyonlarında ve hava-kirliliği kontrol ekipmanlarının kurulum maliyetlerinde de büyük düşüşler öngörülmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=