Enerji ve Çevre Dünyası 74. Sayı (Kasım-Aralık 2009)

Doğalgaz kaynakları çok büyüktür ancak bunların değerlendirilmesi daha zorlu olacaktır Her ne kadar uzun vadede yeni kaynak geliştirme maliyeti artacak olsa da, dünya'run geri kalan doğalgaz kaynakları 2030'a kadar ve sonrasında görülebilecek talep arrışını kolayca karşılayabilecek büyüklüktedir. Kanıtlanmış doğalgaz rezervleri 2008 sonu itibari ile kürsel olarak 180 tem seviyesindedir ve bu, mevcut kullanım oranları ile yaklaşık 60 yıllık doğalgaz üretimine eşittir. Rezervlerin yarıdan fazlası sadece üç ülkededir: Rusya, İran ve Katar. Geri kalan tahmini çıkarrılabilir doğalgaz miktarı ise çok daha fazladır. Uzun dönemde çıkarrılabilir toplam doğal gaz kaynağı büyüklüğü 850 tcm'den fazla olarak tahmin edilmektedir (halihazırda ortaya konulmuş ticari üretim için kullanılan kaynak kategorilerini içermektedir). Konvansiyonel olmayan doğalgaz kaynakları- temel olarak kömür yatağı metan, sıkı gaz (düşük geçirgenliğe sahip rezervlerden) ve tortulu şist gazı - bu toplamın yaklaşık %45'ini meydana getirmektedir. Bugüne kadar, sadece 66 tem doğalgaz üretilmiştir (veya alevlenmiştir). OECD üyesi olmayan ülkelerin toplamda, 2007 ila 2030 yılları arasında tahmin edilen doğalgaz üretiminin neredeyse tamamından sorumlu olınası beklenmektedir. IYiutlak değer anlamında Orta Doğu üretim (ve ihracat) anlamında en büyük arrışı görmektedir: bu bölge en büyük rezervlere ve özellikle doğalgaz petrol ile birlikte üretildiğinde en düşük üretiın maliyetlerine sahiptir. İran ve Katar üretimdeki artışın büyük kısmından sorumludur. Afrika, Orta Asya (ve özellikle Türkmenistan), Latin Amerika ve Rusya da üretimde ciddi artışlar görecektir. Tahmin dönemi boyunca bölgeler arası doğalgaz ticaretinin ciddi oranda artması beklenmektedir. Bu acttş Jl.eferans�S.enaryodS:-Z-Q:07 yilında 677 bcm'den 2030 yılında yaklaşık 1070 bcm'ye ve 450 Senaryosunda, 900 bcm'den biraz fazla bir seviyeye artıştır. OECD Avrupa ve Asya-Pasifik, her iki senaryoda da, ithalat miktarlarında bir artış görmektedirler. Mevcut doğalgaz sahalarından üretimdeki azalma oranı, tahmin edilen talebi karşılamak için gerekli olan yeni kapasite ve yatırımın miktarını belirlemede en önemli faktördür. Yaklaşık 600 sahanın (dünya üretiminin yaklaşık %55'ine denk gelmektedir) doğalgaz üretim trendlerinin saha bazında tarihsel ve detaylı bir analizi, kaynakların tükenmesi sebebiyle, dünyanın mevcut üretim kapasitesinin yaklaşık yarıya yakınının yerine 2030 yılı itibari ile alternatif bir üretim kapasitesi bulunmak zorunda kalınacağını işaret etmektedir. Bu, mevcut Rusya üretiminin iki katına eşittir. O tarihte, Referans Senaryoda, mevcut üretim sahalarına yapılan yatırıma rağmen, toplam üretimin sadece üçte biri bu üretim sahalarından gelmektedir. En yüksek seviyelerine ulaştıktan sonra doğal gaz üretim sahalarındaki üretim seviyesi düşüş oranları büyük sahalar için daha düşük ve aynı boyuttaki kıyı sahalarına kıyasla, kıyı ötesi sahalarda daha yüksek olmaktadır. Üretim seviyesi anlamında dünyanın en büyük doğal gaz sahaları olan sahaların gözlemlenmiş olan ortalama, tepe-noktası sonrası düşüş oranı, %5.3'tür. Bu rakamlara ve tüm dünyada doğalgaz sahalarının boyut ve yaş dağılımlarına yönelik tahminlere dayanarak, tepe-noktası sonrasında tüm sahalar için global üretim-ağırlıklı azalma oranı %7.S'tir ve bu randa petrol sahalarında elde edilen oran ile neredeyse aynıdır. Konvansiyonel olmayan doğal doğal-gaz piyasası için olan beklentileri hem Kuzey Amerika hem de dünyanın diğer bölgeleri açısından ciddi değişikliğe uğratmış bulunmaktadır. Özellikle hidrolik çatlatma ile birlikte kullanılan yatay kuyu sondajı olmak üzere yeni teknolojiler, konvansiyonel olmayan kaynaklarda- özellikle killi şist- ulaşılan kıyı başına düşen üretkenliği arttırmış ve üretim maliyetlerini düşürmüştür. Arza yapılan bu katkı ve de beraberinde ekonomik kriz sonrasında takip eden zayıf talep ve normalin üzerindeki depolanmış doğalgaz seviyeleri, ABD doğalgaz fiyatlarında şok düşüşlere yol açmışrır. Fiyatlar, 2008'deki ortalama İngiliz ıstl birimi (MBtu) başına 9 dolardan, Eylül 2009 itibari ile MBtu başına 3 doların altına inmiş ve sıvılaşrırı!ınış doğalgaz (LNG) ihtiyacını azaltmış ve diğer bölgelerde fiyatlar üzerinde aşağı baskı yaratmışrır. Kuzey Amerika fiyatlarında görülen azalma sondaj faaliyetlerini kaçınılmaz şekilde düşürmüş ancak üretim oldukça iyi seviyede kalabilmiştir. Bu durum, marjinal üretim maliyetlerinin ciddi oranda düştüğünü işaret etmektedir. Her ne kadar artan malzeme maliyetleri ve donanım fiyatlarının birim fiyatlar üzerinde zaman içerisinde yukarı doğru bir baskı yaratması beklense de, bizim analizimiz, yeni konvansiyonel olmayan arz kaynaklarının, Kuzey Amerika üretimini, önümüzdeki bir kaç on yıl için ivIBtu başına 3 dolar ila MBtu başına 5 dolar arasında değişen kuyu başı maliyetinde yükseltme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Konvansiyonel olmayan doğalgazdaki yüksek azalma oranları aynı zamanda, üretim seviyesini muhafaza edebilmek için, sürekli sondaj yapılmasını ve yeni kuyuların tamamlanmasını gerektirecektir. gaz Kuzey Amerika ve diğer Kuzey Amerika'da görülen konvansibölgelerde oyunun kurallarını yonel olmayan doğal gaz üretimindeki değiştirmekte patlamanın dünyanın bu tür kaynaklara ABD ve Kanada'da özellikle son üç sahip olan diğer kısımlarında ne ölçüde ·-- - , - - - - yıl(faı.,_konvans_ıyonel olı.n�yan dcigalgaz telrrarlanabileceğı olaiikça_Delirsız_olmakaynaklarının hızlı şekilde gelişmesi, ya devam etmektedir. Kuzey Amerika ENERJi OÜNYASI KASIM•ARALIK2009 59

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=