Enerji ve Çevre Dünyası 74. Sayı (Kasım-Aralık 2009)

Dosya ■ 2009 Değerlendirme c!Jşında konvansiyonel olmayan kaynaklar detaylı olarak değerlendirme altına alınabilmiş değildir ve doğalgaz üretimi hala düşüktür. Çin, Hindistan, Avustralya ve Avrupa dahil olmak üzere bazı bölgelerin büyük kaynaklara sahip oldukları düşünülmektedir ancak bazıları için, bu kaynakların değerlendirilmesi anlamında temel bazı engeller söz konusudur. Bu engeller arasında kaynaklara fiziksel erişim sınırlamaları, kuyuları tamamlamak için yüksek miktarda duya gerek duyulması, çevresel etki ve kaynakların, mevcut boru hatlarına olan uzaklıkları vardır. Bunlara ilave olarak, heni.iz değerlendirme altına alınmamış olan kaynakların jeolojik özellikleri, bunların değerlendirilmesi anlamında ciddi teknik ve ekonomik zorluklar arz edebilir. Referans Senaryoda, ti.im dünyada konvansiyonel olmayan doğalgaz üretimi 2007'de 367 bcm'den, 2030 yılında 629 bcm'ye yükselmektedir ve artışın büyük kısn1J ABD ve Kanada'dan gelmektedir. ABD toplam doğalgaz üretiminde konvansiyonel olmayan doğalgazın payı 2008 yılında %50'den, 2030 yılında yaklaşık %60'a çıkmaktac!Jr. Asya Pasifik (Avustralya hariç) ve Avnıpa'da, tahmin döneminin ikinci yarısında üretim miktarının artması beklenmektedir ancak, bu bölgelerde konvansiyonel olmayan doğalgazın toplam üretim içerisindeki payı düşük kalacaktır. Global olarak, konvansiyonel olmayan doğalgazın payı 2007'de %12'den 2030'da %15'e yükselmektedir. Bu tahminde, özellikle 2020 sonrası için ciddi oranda belirsizlik vardır; üretimin bu tarihten sonra yükselme potansiyeli oldukça fazladır. Ufukta doğal gaz bolluğu görünüyor Kuzey Amerika'daki konvansiyonel olmayan doğal gaz üretimindeki beklenmeyen patlama, ve de beraberinde mevcut ekonomik durgunluğun talep 60 ENERJi DÜNYASI KASIM-ARALIK2009 üzerindeki baskıcı etkisinin, önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde gaz arzında akut bir bolluğun yaşanmasına yol açması beklenmekte. Bizim yaptığımız, doğalgaz talebi ve kapasitelerindeki trendlerin analizi, devam eden yatırımların ve yan faaliyet alanlarındaki, boru hattı ve LNG projelerindeki kapasite ilavelerinin aşağıdan yukarı doğru bir değerlendirmesi üzerine dayanmaktadır. Bu analiz, bölgeler arası doğalgaz nakil kapasitesinde büyük bir atıl miktarı işaret etmektedir. Ana bölgeler arasındaki yeterince değerlendirilmeyen boru hattı kapasitesinin ve global LNG sıvılaştırma kapasitesinin birlikte, 2007'de yaklaşık 60 bcm'den 2012-2015 dönemi arasında yaklaşık 200 bcm'ye yükseleceğini tahmin ediyoruz. Bu kapasitenin değerlendirme oranı %88'den %75'in altına düşmektedir. Kapasite değerlendirme oranındaki düşüşün en belirgin olarak boru hatlarında görülmesi beklenmektedir; yeni LNG kapasitesinin sahiplerinin, müşteri bulabilmek için ne fiyat gerekiyorsa o fiyatta, spot piyasalara kontratsız mal sürme olasılıkları yüksektir. (Her ne kadar uzun vadede bu miktar, al ya da öde anlaşmalarının, alıcıların boru hattından sağlanan gazı alma miktarlarını bir şekilde kısıtlamayı garanci.lese de) bu yeni LNG kapasite sahipleri böylece normalde uluslararası boru hatları ile aktarılacak doğalgazı aktarmış olacaklardır. Ufukta görünen doğalgaz bolluğunun, Avrupa ve Asya Pasifikte doğalgaz piyasalarının yapısı doğalgazın fiyatlandırma şekli anlamında ciddi sonuçları olabilecektir. (yerel üretimin artması umuduyla ve beklenenden düşük talep sebebi ile) ABD'ye yapılacak ithalata yönelik ihtiyaçtaki düşüş, gelecek yıllarda temel bölgesel piyasalar (Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik) arasında daha az bağlantı olmasına sebep olabilir. Daha düşük olan Kuzey Amerika Doğalgaz fiyatlarının, LNG ithalatını geriletmesi beklenmektedir. Gelecek yıllarda petrol fiyatlarının artacağı -ve fiyatlanc!Jrma düzenlemelerinde önemli bir değişiklik olmamasıvarsayımı ile doğalgaz fiyatları, uzun vadeli arz kontratlarındaki petrol fiyatı endeksleme trendi sebebiyle, J\vnıpa ve Asya-Pasifikte artacaktır. Ancak azalan LNG spot fiyatları, Avrupa ve Asya-Pasifikteki doğalgaz ihracatçıları ve dağıtıcıları üzerinde, uzun dönemli kontratlarda petrol ve doğalgaz fi.yatları arasındaki resmi bağdan uzaklaşma veya bu bağlantıyı yeniden ayarlama anlamında mevcut olan baskıyı arttırabilir. Eğer önde gelen ihracatçı ülkeler, ithalatçılardan, uzun dönemli kontratlarda fiyatlandırma şartlarını değiştirme anlamında gelen baskıya yenik düşer ve spot piyasaya kontratsız mal sürerlerse, daha düşük fiyatlar ortaya çıkacaktır. Bu, özellikle (kısa vadede kullanılan güç kaynağını değiştirme yeteneği sunan ve yeni doğal-gazla çalışan üretim tesislerinin i.iç ila dört yıl içerisinde tamamlanabileceği) elektrik üretim sektöründe talebin arttırılmasına ve orta vadede arz kapasitesindeki fazlalığı azaltılmasına yardımcı olacaktır. ASEAN ülkeleri temel enerji piyasaları haline geleceklerdir Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAl )'ın on ülkesi, önümüzdeki yıllarda, global enerji piyasalarında giderek

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=