büyüyecektir. Bu büyüme elektrik talebinin 2010'da %6 ,201 1 'de ise %8 artmasına neden olacakcır.Bu da Türkiye elektrik tüketiminin 2011 yılı sonunda 212000 Gwh 'a yükseleceği anlamına gelmektedir. Şu anda yapımı devam eden yaklaşık 2500 i\[W'lık rüzgar, akarsu ve doğal gaz santraları kapasitesinin 2011 yılında işletmeye gireceği varsayımı ile elektrik sistemimizin güvenilir üretim kapasitesi yaklaşık 45000 i\[\X/ , güvenilir elektrik üretimi de 225 000 Gwh olacaktır.Bir başka ifadeyle, 2013 'te %8 büyüyeceği tahmin edilen ilave elektrik talebini, sadece 13 000 Gwh'lık,2012 'den kalan güvenli kapasite ile karşılamak mümkün değildir.Yani, 201 O ve 201 1 yıllarında yeni kapasiteler üretime geçirilmezse,sistemde arz sıkışıklığı 2013'te başlayacaktır.Büyük bir termik santralın ancak 4 yılda yapılıp tamamlanabileceğini göz önünde tutarsak,en kısa zamanda yacırıma başlama gereği ortaya çıkmaktadır. Yenilenebilir Enerji Teşvikleri 2009 haziranında TBMM Genel Kurulu'ndan , son dakikada dönen "Yenilenebilir Enerji Teşvik Tarifeleri" kanun tasarısı 201O ilk çeyreğinde mutlaka çıkartılarak hayaca geçirilmeLidir.2009 un son günlerinde yaşadığımız yatırım atmosferi ,belirsizlikler ve kargaşa ile doludur. Lisans alan yaklaşık 2600 MW'lık rüzgar santralı ile su kullanma hakkı almış yaklaşık 200 akarsu santralı bile, yatırıma başlarken tereddüt içindedir. Küresel kriz nedeniyle ortaya çıkan yatırım finansmanı temin güçlükleri de bu durumun üzerine tuz-biber ekmektedir.Sonuç olarak şunu vurgulayalım: Hangi enerji kaynağına dönük yatırım yaparsanız yapın , bu projelerin tamamlama hızı , şu anda TBMM Sanayi ve Teknoloji Komisyonunda bulunan "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Tarifeleri Kanun Tasarısı'nın kanunlaşma hızına bağlı olacaktır. Rüzgar santralarının durumu Hepimizin çok iyi bildiği gibi,1 Kasım 2007'de EPDK'nın topladığı , 78000 i\IW'lık rüzgar santralı başvuruları bugüne kadar sonuçlandırılamamıştır. Bu başvurular bazı mercileri dolaştıktan sonra,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nde beklemektedir.Bu başvuruların pek çoğu birbirleriyle rekabet içindedir.Bunların bu rekabet ortamında sağlıklı değerlendirilmeleri ancak çıkartılacak bir kanunla mümkün olacaktır.Bu kanunun çıkartılmasındaki gecikmeler ,gelecek yılların enerji arzını zora sokacaktır. Akarsu projelerindeki sorunlar aşılmalıdır Yenilenebilir Enerji Tarifeleri Kanunu'nun bir türlü çıkartılmamış olması, akarsu santralarındaki kaosun da nedenidir. Halen yürürlükte olan 5,5 Euro cenc/kwh fiatı ile akarsu santralları üretiminin feasible olması mümkün olmadığı için,lisans ve su kullanma hakkını almış projeler ,çantacılar sayesinde karaborsaya düşmekte,zor ve pahalı projeler ise ,çok düşük yasal tarife kurtarmadığı için beklemektedir.Ayrıca yeni projeler için,DSİ su kullanma hakkı başvurularını bir an önce açarak, Ankara'da hüküm süren karaborsayı da yok etmelidir. Doğal gaz fiyatına açıklık getirmek lazım Gerek kojenerasyon gerekse kombine çevrimli doğal gaz santral yatırımlarının geleceği doğal gaz fiyatına bağlıdır.Bütün dünyada doğal gaz fiyatları tarihi düşüşler yaşamaktadır.Doğal gazın 1000 m3 fiyatı ,Avrupa'da 210$ 'a ,Amerika'da 180S'a inmiştir.Uluslararası Enerji Ajansı (İEA) Baş ekonomisti Dr. Fatih Birol'un ,10.12.2009 da Sabancı Center konferans salonunda verdiği bilgilere göre ,Amerika'da Shale kayalarından üretilen gaz ,Lı G fiyatlarını düşürmüş ve Amerika'da yapılmakta olan L G yatırımlarını da durdurmuştur.Yani Amerika gaz açığını bundan sonra, Afrika'da ve Ortadoğu'da" Cezayir,Nijerya ENERJi DÜNYASI KASIM,ARALI K 2009 63
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=