Enerji ve Çevre Dünyası 76. Sayı (Mart 2010)

karşılık geldiğini 2010'da da bu rakamın 5 milyar TL'ye ulaşmasını beklediklerini sözlerine ekledi. Türkiye'de yerli ve yabancı şirketlerin öngörülebilirliği yüksek bir piyasa modelinde faaliyet göstermesine yönelik sağlıklı bir düzenleme iklimi tesis edilıniş bulunduğunu vurgulayan Kökraş, "Bu çerçevede yanrırnların öngörülen sürelerde devreye alınmasına yönelik izleme ve denetleme konusuna özel bir önem verdiğimizin bilinmesini isterim" dedi. "Dağıtım İhaleleri 2010 Sonuna Kadar Tamamlanacak" Son bir yıllık dönemde ardı arda gerçekleştirilen 11 adet dağıtım bölgesinin ihalesi sonucunda 56 şehirde faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin Özelleştirme işlemlerinin gerçekleştirildiğini belirten Köktaş, "Bugün ikisi mevcut sözleşmesi kapsamında 21 şehri kapsayan 5 bölgede özel şirketler dağıtım faaliyeti göstermektedir. Diğer bölgelerle ilgili olarak da devir işlemlerine devam edilmekte olup en son geçtiğimiz günlerde Çoruh, Osmangazi ve Yeşilırmak bölgelerinin devir işlem.ine yönelik onay kurulumuzdan çıkmıştın. Ardından Rekabet Kurulu da devir işlemlerini rekabet hukuku açısından onaylanuştır. Bugün gelinen aşamada özelleştirmesi yapılınayan sadece 7 adet elektrik dağıtım bölgesi kalmıştır. İstanbul'un iki yakası, Trakya ve İzmir gibi büyük bölgeleri kapsayan bölgeleriı1 Özelleştirme işlemlerini yılsonuna kadar tamamlanmasını bekliyoruz" dedi. "Yatırımlar Finansman İhtiyacı Yarattı" Enerji özelleştirmelerinin ve özel sektör yatırımlarının çok büyük bir finansman ihtiyacı doğurduğunu belirten Köktaş, "Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Türkiye Bankalar Birliği'nin davetlisi olarak İstanbul'a gittik ve yönetim kurulu üyesi olan banka genel 8 ENERJi DÜNYASI MART2010 müdürlerine 2030 yılına kadar sektördeki yatırım ve finansman ihtiyacına yönelik çalışmalarımızı sunduk. Bankacılar ile karar vericiler ve yatırımcıların bir masa etrafında bir araya gelerek bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını değerlendirmesi konusunda fikir birliğine vardık. Bu karar çerçevesinde, sektörün finansman ihtiyacının nasıl karşılanabileceğine dair finansörler, yatırımcılar ve kamu kesimi olarak önümüzdeki ay sadece proje finansmanını ele alan bir toplantı yapacağız" dedi. ''Yatırımlarla Kayıp Kaçaklar Azaltılacak" Dağıtım özelleştirmelerinin yüksek Özelleştirme gelirleri elde edilmesinin ötesinde asıl olumlu etkisinin hizmet sürekliliğinin sağlanması ve tüketicilere yönelik hizmet kalitesindeki artış ile kendisini göstereceğini söyleyen Hasan Köktaş, "Nitekim özelleştirilen bölgeleri devralan şirketler son aylarda bir yandan uzun vadeli yatırım planlamalarını yaparken bir yandan da gerek otomasyon, gerek tüketici şikayetleriniı1 çözümü gerek kayıp ve kaçakların azaltılması gibi konularda ciddi bir çalışına içerisindedir" dedi. Şirketleriı1 tarifelendirilmesinin sektörün geleceği açısından büyük önem taşıdığına değinen Köktaş, bu kapsamda uzun bir maratonda, sektör temsilcileriyle yapılan toplantılarda, yatırımcıların, işlerınecilerin uzun vadeli olarak önünü görebileceği bir tarifelendirme metodolojisinin hazırlandığını vurguladı. Köktaş, kurum olarak bir yandan sağlıklı bir tarifelendirme sistemi tesis ederek dağıtım şirketlerini güçlü kılarken öte yandan üretim ve dağıtım faaliyetlerinde tedarikçi seçebilıne imkanını da mümkün olduğunca artırmak için çalıştıklarını kaydeden Köktaş, "Bu kapsamda alınan Kurul kararıyla 2010 yılı serbest tüketici limitini 100 bin kilovatsaare düşürmüş bulunmaktayız. Ahmet Aksu Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Böylece piyasaya açıklık oranı yüzde 63'ü, potansiyel serbest tüketici sayısı da 75 bini aşıruştır. Bu düşüşün ne anlama geldiği önemlidir. Kurumumuzun bu düzenlemesiyle sağlanan rekabet ortamı sayesinde büyük ölçekli sanayicileriınizin ve hizmet sağlayıcıların yanı sıra KOBİ'lerin enerjiyi çok daha ucuza kullanabilmeleri iı11kanı doğmuştur. Bu sayede bazı tüketiciler üreticilerden piyasa koşullarına göre yüzde 25'e varan ucuzlukta elektrik enerjisi remin edebilmektedir" şeklinde konuştu. "Öncelik Üretici ve Tüketicinin Pazarlık Gücünü Artırmak" Bugün Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücünün sermaye gruplarına göre dağılımına bakıldığında, yaklaşık yüzde 54'ünün EÜAŞ ve bağlı ortaklıklarına ait olduğunun görüleceğini belirten Köktaş, devletin zamanında bir finansman modeli olarak öngördüğü, kamunun fiyat ve alım garantisi verdiği santrallerin işletıne hakkı devri, yap işlet ve yap -işlet -devret santrallerinin kurulu güçteki payının yüzde 21 olduğuna işaret etti. Özel sektörün serbest üretici ve otoprodüktör olarak kurulu gücünün ise sadece yüzde 25 dolayında olduğunu kaydeden Köktaş, önümüzdeki günlerde üretici ve tüketicinin pazarlık gücü olan, rekabetçi ortamda hazırlanıruş ikili anlaşmaların oranını artırmanın öncelikleri olduğımın altını önemle çizdi.■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=