üretilmektedir. Sudan elde edildiği zaman yenilenebilir enerji kaynakları kategorisine girmektedir. Hidrojen enerji sisteminin yeni olmasına karşın hidrojen üretimi yeni değildir. Şu anda dünyada her yıl 500 milyar m3 hidrojen üretilmekte, depolanmakta, taşınmakta ve kullanılmaktadır. En büyük kullanıcı payına kimya sanayi, özellikle petrokimya sanayi sahiptir [21]. Ülkemizde Suni Gübre Sanayi (25.000 m3), bitkisel yağ (margarin) üretimi (16.000 m3), petrol arıtım evleri (rafineri) (1200 m3), petrokimya endüstrisi (30.000 m3), hidrojene hayvansal yağ üretimi (200- 300 m3) ve çeşitli yerlerde kullanılmak üzere basınçlı silindirlerde gaz veya sıvı hidrojen üretimi (6000 m3) sadece sanayide kullanılmak üzere yapılmaktadır. Enerji üretimi amacıyla ticari boyutlu hidrojen üretimi mevcut değildir [21]. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından finanse edilen ve İstanbul'da kurulu olan ICHET - International Center for Hydrogen Energy Technologies (Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi'nin) küçük çapta da olsa ülkemizde birkaç proje üzerinde çalışması bulunmaktadır. Bunlar; Bozcaada Hidrojen Adası Projesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yakıt Pilli - Hibrid Gemi Projesi, Haliç'te Hidrojen Dolum İstasyonu Projesi, Hidrojen İçten Yanmalı Motorlu Otobüs Projesi ve Kobold Türbini Projesi vb.[22]. TÜBİTAK-MAM (Marmara Araştırma Merkezi) Enerji Enstitüsünün AB 6. Çerçeve Programına yönelik yürüttüğü HYPROSTORE "Hidrojen Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi'' projesi, AB tarafından desteklenmektedir. Ayrıca Boğaziçi, İstanbul Teknik, Ortadoğu Teknik ve Sabancı Üniversiteleri ile bazı endüstriyel kurumlarda hidrojen yakıt pilleri üzerine araştırmalar yapılmaktadır [1O]. yılı Aralık ayına göre yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimimiz 15.253 MW (Şekil 1) iken, 2010 yılı Ocak ayı sonuna kadar işletmeye 214 1\1\V eklenerek toplamda 15.467 MW olmuştur. Sonuç Temiz ve yenilenebilir enerji potansiyelimizin varlığı, enerji kaynaklarımızın çeşitliliği, yetişmiş insan gücümüz, genç ve dinamik nüfusumuz, enerji sektörü piyasasının liberalleşmesi, yeşil alana dönüştürülebilecek arazi potansiyelimiz gibi özellikler; enerji ve doğal kaynaklarda ülkemizin güçlü olan yanlarıdır. Kömürde ve petrolde dünya ülkelerini yakalamakta çok geç kalan ülkemizin, bu avantajları göz önüne alınarak, çağımız enerji kaynağı olan yenilenebilir enerji kaynakları alanında dünya ve AB ülkelerine, yeni mevzuatları ve çalışmalarıyla bir an önce katılmalıdır. Yenilenebilir enerji konusunda ülkemiz gençlerini önceden yetiştirmek ve bu enerji alanına kalifiye eleman kazandırmak, ileri ülkelerle rekabet etme açısından artık günümüz dünyasında daha çok önem arz etmektedir. Bu kapsamda; ülkemiz üniversitelerinde önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında artık 'Enerji' bölümleri açılmaya başlanmış hatta kimi okullar da 'Yeşil Enerjiye' yoğunlaşrıuştır. İstanbul Teknik Üniversitesine bağlı Enerji Enstitüsü ve Bahçeşehir Üniversitesi'ne bağlı Enerji Sistemleri Mühendisliği şu anda yenilenebilir enerji ile ilgili branşlarda eğitim vermektedir. Ayrıca, rüzgar enerjisi alanında yüksek lisans ve doktora eğitimi veren tek merkez, Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü Rüzgar Enerjisi Araştırma 1vferkezi bulunmaktadır. Burada; rüzgar enerjisi, rüzgar türbinleri ve teknolojileri üzerine eğitimler verilmektedir. Yenilenebilir Enerji Kaynakbasit uygulamalar ise şöyledir: Fosil yakıtların tükenme noktasına geleceği düşünülerek özellikle petrolün en çok kullanıldığı ulaştırma sektöründe alınacak önlemler ile petrol tüketimimizi hızlı bir şekilde düşürmeliyiz. Bu şekilde temiz ve sürdürülebilir bir çevre ortamı oluşturulabilir, petrol ithalatımızı da azaltabiliriz. Yeterli destek ve teşviklerle doğal kaynaklarımızı daha büyük ölçülerde değerlendirmemiz mümkündür. Zira üfü:emizde on yıllarca enerji kaynakları alanında dışa bağımlılığımızın azaltılması hedeflenmiş ancak; 1990'lı yıllarda yüzde 60 olan dışa bağımlılık, 2000'li yılların başında yüzde 70, son yıllarda ise yüzde 75 seviyelerine varmıştır. Enerji konusunda uzman ve yetkili olan kişilerin, dışa bağımlılığımızı azaltmamız konusunda daha gerçekçi konuşmaları ve gerçekten azaltmak istemeleri ancak kalıcı çözümlerle mümkün olmaktadır. Örneğin tadil edilen 5346 sayılı yasa düzenlemesi TBMıv!'de kabul edilemediğinden yenilenebilir enerji konusunda ülkemiz hala yerinde saymaktadır. Bu amaçla Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanırıuna İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' nin bir an evvel TB:rvThıI'de çıkarılması gerekınekte ve böylece dışa bağımlılık konusunda gerçekçi bir çalışmanın başlatılması gerekmektedir. Biyogaz sistemli santraller özellikle çöplerden açığa çıkan metan gazları ile çalışan üretim santrallerini teşvik edebiliriz. Temiz şehir bırakınak ve temiz enerji üretmek için 3--4 şehrin birleşerek, kesiştikleri bir yerde bu tür santrallerin kurulması, tüm şehir (hatta bölge) çöplerinin buraya taşınması ve böylece çevreye, şehirlere ve aynı zamanda belediyelere çok büyük fayda ları potansiyeli yüksek olan ülkemizin sağlaması mümkündür. Ülkemiz<:lekiyenileırebilir-eırerji-kaynak- bu-potansiyelinin-kullanılabilirliğini------- - - - - - - - - - - - --- - potansiyeli ve kullanılabilirliği aşağıda artırmak ve enerjide dışa bağımlılığını Termik ve nükleer santrallerde üniteleözet olarak gösterilmektedir [13]. 2009 azaltmak mümkündür. Yapılabilecek en rin devreye alınışları 3 - 5 saat arasında ENERJi DÜNYASI MAYIS-HAZIRAN2010 95
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=