Enerji ve Çevre Dünyası 79. Sayı (Temmuz-Ağustos 2010)

Güncel ■ Karbon Vergisi Gündeme Gelebilir Türkiye'nin hem Kyoto Protokolü hem de Avrupa Birliği Uyum Yasaları gereği daha çevreci politikalar uygulaması gerektiği belirtiliyor. Sanayi kuruluşları ya kendi denetim lerini artıracak ya da devlet ek vergi dahil pek çok yaptırım uygulayacak. Karbon salınımını azaltmayı taahhüt eden Kyoto Protokolünü imzalamayan ülkenin neredeyse kalmadığı vurgulanırken, yıllardır imzalamamak için direnen ABD'nin bile Barack Obama'nın başkan seçilınesiyle imzayı koyduğunu ifade ediliyor. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkeleri bu işi oldukça sıkı tutuyor. AB ile müzakerelere başlamanın ön koşullarından biri olarak çevreci politikalar geliştirip, uygulamaya geçirmek gösteriliyor. Yapılan anlaşmalar gereği sadece hi.ikümetlerin değil, şirketlerin de önlem alıp karbon salınımlarını azaltması gerektiğinin altı çiziliyor. Özellikle Avrupa menşeli sanayi kuruluşlarının belirlenen hedefler dışı tek bir gram karbon bile atmosfere salamadıkları belirtiliyor. Çalışanlarının çıkardığı karbondioksitten, hammadde elde edilirken har canan enerjiye kadar her bir kalemin hesabını tek tek vermek zorunda oldukları kaydediliyor. Bu durum Türkiye'yi oldukça yakından ilgilendiriyor. Hali hazırda Avrupa Birliği'ne üye olmaya çaba layan bir ülke olarak Tiirkiye'de 2012'ye kadar alınayı planladığı önlemlerini somut hale getirmek durumunda. Hatta günümüz koşullarında daha da önemlisi Ti.irk şirketlerinin Avrupa ülkeleriyle ticaret ve üretim ilişkileriJıin devamı için keneli iç denetirrılerirıi tamamlayıp daha çevreci politikalar nasıl geliştirebilirimin somut adımlarını atması gerekiyor. Dünya genelinde 2000 yılından bu yana şirketlerin, yatırımcıların ve hi.iki.iınetlerin ildim değişikliği teh44 ENERJi DÜNYASI TEMMUZ-ACUSTOS2010 didine karşı önlem almalarını sağlayacak bilgileri toplamak ve paylaşmak amacıyla başlatılan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project - CDP) Türkiye'ye de el attı. Dünyada 55 trilyon dolar değerinde bir varlığı yöneten ve 475 kurumsal şirket adına hareket eden örgüt, yatırımcı ve büyük fonların talebi doğrultusunda Ti.irkiye'de İMKB-50'de işlem gören firmalara, karbon salınımlarını ölçme ve çevre stratejilerini raporlama ları çağrısında bulundu. Karbon Saydamlık Projesi'nin Türkiye ayağının koordinasyonunu yapan Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Prof. Dr. Melsa Ararat, projenin halka açık şirketlerin sera gazı salım miktarlarının ve iklim değişikliği ile ilgili risk yönetim politikalarının kurumsal yatırımcıların bilgisine sunulmasını amaçladığının altını çizerek şunları kaydetti: "Artık uluslararası yatırım bankaları büyük boyutta projelerin hiç birine çevre konusunda plan ve programları yoksa kredi vermiyor. Projelerini enerji açısından iyi tasarlayabildikleri ölçüde kredilerin faizleri de düşüyor. Uluslararası fonların hemen hepsinde yatırım kriteri olarak çevre risklerinin iyi eli.işi.iri.il mi.iş olması ve yatırım yapılan şirketlerin ortalama emisyon yoğunluğunun belli bir yoğunluğun altında olması gerekiyor. Eğer enerji yoğunluğu yüksek bir şirkete yatının yaparsam maliyetleri yarın yükselecek ve daha az kar edeceğim mantığı yatıyor altında. Tamamen ekonomik mantığa dayanan bir talep bu aslında. Bir de tamamen vicdanen ben istemiyorum diyenler var. Kendi

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=