Diğer yandan, enerji alanında çalışan şirketlerin hukuksal anlamda karşı karşıya kaldıkları sorunlar giderilmelidir. Bu sorunlar arasında özellikle lisans devrinin mümkün olmaması, lisans sahibi şirketin ortaklık paylarındaki değişikliğe ilişkin izin sürecinin zorluğu, lisans alınmasından sonra TEİAŞ ve diğer dağıtım şirketleri ile yapılacak alım anlaşmaları ve bunların içeriklerindeki belirsizlikler sayılabilir. En önemlisi ise, enerji mevzuatının toparlanması ve sadeleştirilmesidir. Halen uygulanmakta olan mevzuat yatırımcılar için ürkütücüdür. Yeni girişimciler, enerji hukul-u ile ilgili temel mevzuata, lisans düzenlemelerine, hazine ve orman arazilerinin kullanımına ilişkin kanun ve yönetme�ere, şebeke ve dağıtım mevzuatına, çevre mevzuatına ve özellikle çok sık değişikliğe uğrayan yenilenebilir enerji mevzuatına rahatça ulaşabilmeli ve kolayca uygulayabilmelidir. Proje finansmanı noktasında yaşanan hukuki sorunlar nelerdir? Enerji sektöründe yatırımlar genellikle yüksek finansman ve uzun yatırım süreleri gerektirdiğinden enerji yatırımları büyük ölçekli yatırımlar olarak kabul edilir. Ancak bu yatırımların bankalarca finanse edilebilir bulunması gerekir. Hatırlanacağı gibi uzun süre bu projelerin finansmanındaki en büyük engel, uyuşmazlıklarda tahkim yoluna gidilememesiydi. Anayasa Mahkemesi'nin 1996 yılında yürürlüğe giren kararı uyarınca, 1994 yılında yürürlüğe giren 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetleri Yap İşlet Devret Modeliyle Gerçekleştirilmesine Dair Kanuna tabi imtiyaz sözleşmeleri özel hukuk kapsamında kabul edilmedi ve bu sözleşıneledn konusunun kamu hizmeti olduğuna ve kamu 66 ENERJi DÜNYASI TEMMUZ-AĞUSTOS2010 menfaatine sıkı sıkıya bağlı olacağına karar verildi. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı uygulamada pek çok soruna yol açtı. İmtiyaz sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların tahkimde çözümlenmesinin önü tıkandı. Dolayısıyla da YİD projelerine uluslararası finansman bulınak zorlaştı. Bu sorunu gidermek amacıyla Anayasa'nın bazı maddelednde değişik lik yapma yoluna gidildi. Anayasa'nın 47. maddesinde yaptlan değişiklikle kamu tarafından yapılması veya yerine getirilmesi gereken hizmetler ve yatırımların imtiyaz olarak kabul edilmeyeceği ve özel hukuka tabi olacak şekilde özel kuruluşlara devredilerek yaptırılabileceği düzenlendi. Anayasa'run 125. maddesi de değiştirilerek kamu hizmetine "yabancılık unsuru" taşıyan sözleşme ve lisanslardan kaynaklanan uyuşmazlıkların ulusal veya uluslararası tahkime götürülebilmesine olanak verildi. Anayasa'nın 155. maddesiyle de Danıştay'ın imtiyaz sözleşmelerine ilişkin görüşünü, sözleşmenin kendisine sunulmasından itibaren iki ay içerisinde bildirme zorunluluğu getirildi. Böylece Danıştay inceleme kurumu olmaktan çıkarılarak görüş veren kurum haline dönüştürüldü. 18 Şubat 2010'da EPDK'nın yapnuş olduğu açıklamada 1 Kasım öncesi lisans için olur alınış ve TEİAŞ'dan uygun bağlantı görüşü alnuş olan başvurular 1 Kasım sürecine dahil edileli. Sonrasında bazı yatırımcılar dava açtı, bu durumu değerlendirir misiniz? 01/11/2007 tarihinde EPDK'ya rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere toplam 78.000 MW kurulu güç için 751 başvuru yapıldı. Mayıs-Haziran 2008 aylarında EPD K tarafından TEİAŞ'tan bölge bazında bağlantı görüşleri istendi. Elektrik Piyasası Kanunu m. 3'de yaptlan değişiklik ile EİE tarafından Rüzgar Enerjisine Dayalı Llsans Başvurularının Teknik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca teknik değerlendirme yapılarak aynı bölge ve/veya aynı trafo merkezi için birden fazla başvurunun bulunması durumunda TEİAŞ tarafından yarışına yapılması benimsendi. Bu durumda öncelikle EİE tarafındanTeknik Değerlendirme Yönetmeliği'ne göre yapılan değerlendirme sonucunda aynı bölgeye/aynı trafoya yaptlan birden fazla başvuru sahipleri belirlenir, yarışma için başvurular TEİAŞ'a gönderilir ve TEİAŞ tarafından yaptlacak yarışma sonucuna göre başvurular lisans alır. Bu yeni düzenleme nedeniyle 1 Kasım'dan önce EPDK'ya lisans başvurusunda bulunan, ancak işlemleri devam ederken 5784 sayılı Kanunun çıkması ile başvuruları askıda Iralan şirketler, kazanılmış haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile Danıştay 13. Dairesi'nde Yürütmeyi Durdurma istemli iptal davası açtılar. Enerjiyi hep üretim noktasından ele aldık, peki enerjinin tüketimi konusunda yasal mevzuat ve tüketicinin yaşadığı sorunlar nelerdir? Tüketici açısından mevcut yasal düzenlemeler içerisinde Elektrik Piyasası
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=