Makale ■ Mücahit SAV EÜAŞ Enerji Arz Güvenliğimiz Ülkemizde enerji ihtiyacı her geçen gün artan bir seyir göstermektedir. Birincil enerji tüketimindeki artış oranı yıllik yüzde 4,3 olarak açıklanan Türkiye, enerji il1tiyacının yüzde 74'lük bölümünü ithalatçı konumunda sağlayan bir ülkedir. Özellikle elektrik üretiminde doğalgazda, dış ülkelere olan bağımlılığımız düşünüldüğünde (yüzde 97), üretimimizin dışa bağımlılıktan kurtarılarak arz güvenliğinin sağlanması; talebin kesintisiz, güvenilir ve düşük maliyetlerle karşılanması, kaynak çeşitlendirmesine gidilerek bilhassa doğal kaynaklarımızın daha çok kullarulınasıyla mümkün olacaktır. Arz Güvenliğimizi Sağlayacak Enerji Çeşitliliğimiz Ti.irk.iye; enerjide 1970'li yıllarda yüzde 50 civarında dışa bağımlıyken, bu oran; 1980'li yıllarda yüzde 60-65, 1990'lı yılJarda yüzde 65-70, 2000'li yılJarda ise yüzde 70-75 civarına yükselmiştir. YılJar geçtikçe de enerjide dışa bağımlılık oranının giderek arttığı gözlemlenmekteclir. Oysa arz güvenliğimizi sağlayacak ve sonuçta enerji ithalat oranlarımızı azaltabilecek yeterli enerji çeşitliliğimiz bulunmaktadır. Ancak, ülkemizin jeostratejik konumundan dolayı enerji koridoru olına potansiyelinden yeteri kadar yararlanılamaması, enerjide dışa bağımlılığımızı da artırmaktadır. Bu amaçla hazırlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2010-2014 Stratejik Plan programına göre enerji arz gi.ivenliğiın.izin sağlanması için yapılması gereken amaç ve hedefler şöyle özetlenmiştir [1]. ■ Yerli kaynaklara öncelik verilmek sureti ile kaynak çeşitlendirmesin.i sağlamak, ■ Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını arttırmak, ■ Enerji verimliliğin.i artrırmak, Bu hedefler paralelinde; ülkemiz, enerjide dışa bağımlılığını azaltınak ve böylece arz güvenliğini sağlamak zorundadır. Arz güvenliğinı.izi sağlayacak enerji çeşitliliğimiz ise şöyled.ir: Türkiye'nin Enerji Köprüsü ve Terminali Olması Ülkem.izin enerji koridoru ve term.inali haline gelmesi arz güvenliği ile de doğrudan ilişkili olan en büyük uluslararası projelerim.izden biridir. Bu durum, ülkem.izin komşu ülkeler ve barılı ülkeler ile çıkar birliği kurmasını temin edecek, bölgenin politik ve ekonomik istikrarını artıracak, bölge ülkelerinin kalkınmasına da büyük katkı sağlayacakrır. Enerji arz güvenliği ve ülkem.iz petrol ve doğal gaz ilıtiyacının sürekl.i ve güvenilir yollarla tem.ini, d.iğer itlıalat bağımlısı üll,eler gibi Türkiye'n.in de her zaman gündem.indedir. Bu konu ülkemiz enerji vizyonunu doğrudan etlclemekte hatta enerji arz güvenliği ve enerji stratejisinin bellmn.iğini oluşturmaktadır. Ülkem.iz geçtiğiın.iz 30 yıl içiııde gerçekleştird.iği gelişim ve ekonomik büyümeyi, sürekl.i artan enerji ti.iketiın.i ile bestem.iştir. Ti.irk.iye bu dönem içinde serbest piyasa koşulları çerçevesiııde enerji piyasalarını düzenlemiş ve AB mevzuarına uyumlu piyasa kanunları ile hukuki altyapısını da tamamlamaya çalışmıştır. 90'lı yılJarda Ti.irk.iye'nin öncülüğünde belirmeye başlayan doğu-batı ve kuzey-güney enerji koridoru konsepti, kend.i arz güvenliğiıı.i teın.inat alana alınaya çalışan Avrupa'nın ve ABD'niıı desteğiyle gerçekleşın.iş ve ülkenı.iz Ortadoğıı ve Hazar petrol ve doğal gazı için coğrafi avantajını kullanarak transit ülke konumunu pekiştirın.iştir [2]. ■ Serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandır- AB'n.in de önceliği kend.i arz güvenliğinin tem.İn.İ mak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak, için Türkiye üzerinden Hazar ve Ortadoğu kaynak- ■ Petrol ve doğalgaz alanlarında kaynak çeşitlili- !arına erişiı1ı.i sağlamak, bir başka değişle Türkiye ğin.i sağlamak ve itlıalattan kaynaklanan riskleri köprüsü üzerinden bu kaynakları i\B' ye ulaşazaltacak tedbirleri almak. tırmaktır. Bu strateji Türkiye'nin de çıkarları ile 84 ENERJi DÜNYASI TEMMUZ-AĞUSTOS 2010
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=