Enerji ve Çevre Dünyası 8. Sayı (Ocak - Şubat 2002) / Ecogeneration World - Cogeneration, Waste Recovery, Renewables & On-site Generation - Kojenerasyon Atıktan Enerji, Yenilebilir Enerji, Yerinde Üretim

Cogeneratt.oıı, Wnste r@ GELECEĞİN Mİ KROGÜÇ POLİTİ KALAR! Enerji sistemlerini bütünsel bakış açısıyla değerlendirmek, dönüşüm ve tüketim verimliliği kadar arzı ilgilendiren konulara da eğilmek gerekir. Konvansiyonel enerji sisteminin son derece verimsiz olduğu bir gerçektir. Bu kadar verimsiz bir sistemin 21. yüzyıl boyunca işlevselliğini koruduğunu varsaysak bile, iklim değişikli hem oldukça zor hem de pahalı bir çözüm olacaktır. Eğer ekonomik gelişme sağlamak ve sera gazı üretimini ciddi surette azaltmak isteniyorsa, politikacıların biraz daha yaratıcı düşünmeleri gerekiyor. Enerji politikaları üzerindeki tartışmalar çoğunlukla elektrik üretiminde kullanılan yakıt karışımlarını konu alsa da, bir yerden bir yere iletilmesi gerekmeyen enerjiye en çok, ısıtma ve soğutma konusunda ihtiyaç vardır. Konvansiyonel güç üretim metotları aynı zamanda çok miktarda ısı enerjisi de üretmekte ancak bu enerji soğutma kulelerinde ya da denize pompalanarak heba edilmektedir. ısıyı depolamak ya da verimli bir şekilde iletmek çok zor olduğundan, genellikle şehir merkezlerinden uzağa kurulan elektrik santralleri tarafından üretilen ısı, hiçbir işe yaramamaktadır. Ancak, mikro kojenerasyonun 2003 yılında piyasaya çıkacağı yolundaki beklentiler, kaybedilen enerjinin kullanılabilir hale getirilmesi ve kojenerasyonun sadece endüstriyel ya da ticari sektörlerle kısıtlı kalmayıp yaygın olarak kullanılması ihtimalini artırdı. ilk mikro kojenerasyon üniteleri Stirling makineleri veya mikro gaz türbinleri ile yapılıyorlar. Bunlar daha çok ısı ağırlıklı oldukları için fazla elektrik üretmeyeceklerinden, şimdikinden çok da farklı bir elektrik sistemine ihtiyaç duymayacaklar. Ancak, yakıt hücrelerinin devreye girmesi pek de uzak görünmüyor; California'da hükümet şimdiden bazı kamu binalarında yakıt hücresi tesisatı kurulmasını destekliyor. Yakıt hücreleri daha fazla elektrik üretebildiklerinden, elektrik şebekeleri ve geleceğin elektrik politikaları üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaklar. Mikro kojenerasyonun ve özellikle de yakıt hücresi kullanımın gelişmesiyle birlikte, elektrik üretim ve dağıtımınının pek çok merkezden yapıldığı bir sisteme ihtiyaç doğacaktır. Enerji endüstrisinin gelecekte daha yaygın ve küçük çaplı tesislere doğru yöneleceği konusunda genel bir fikir birliğinden söz etmek mümkündür. Mikro elektrik ağırlıklı bir enerji sistemi düşüncesi, var olan statükoyu zorlamaktadır ancak, gerekli politik çerçeve düzgün bir şekilde oturtulabilirse, teknik ve ticari açıdan gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yoktur. Esas sorun, halihazırdaki enerji politikaları çerçevesinin, ısı enerjisine değer vermeyen, verimsiz ve merkezi bir elektrik sistemini destekler vaziyette olmasıdır. Var olan politik çerçevenin değiştirilebilmesi için, hükümetlerin aşağıdaki adımları atmaları gerekmektedir: • Merkezi enerji politikalarının hedeflerini düzenlemek • Yasal engelleri kaldırmak • inşaat ve projelerle ilgili sınırlamaları yeniden düzenlemek • Temiz enerji talebini desteklemek Dünyanın hemen her tarafında "büyük enerji üreticileri" enerji güvenliği meselesini gündeme getirerek kendi kendilerini rasyonalize etmeye çalışıyorlar. Oysa, etkili, yaygınlaştırılmış ve yenilenebilir kaynaklı bir enerji sistemi, halihazırdaki sistemden çok daha verimli ve nükleer enerji ya da fosil yakıtlara dayanan elektrik üretiminden daha güvenli olacaktır. Herşeyden önemlisi, yaygınlaştırılmış enerji sistemi, iklim değişikliğini önlemek için ihtiyaç duyduğumuz düşük karbon ekonomisine geçişi kolaylaştıracaktır. Bu gelişmeyi hızlandıracak bir politik çerçeve hazırlanamazsa, yeni endüstrilerin önü tıkanacak ve erken karbon indirimleri gecikerek, emisyonların azaltılmasını hem politik hem de ekonomik açıdan zorlaştıracaktır. Kaynak: Cogeneration and On-Site Power Production �I ECOGENERATION WORLO The world over, governments are beginning to look at energy policy in the light of new pressures. Fluctuating oil and gas prices and the post 11 September political climate have highlighted the issue of energy security. The decline in the nuclear industry is creating fear of gap in electricity generation capacity on both sides of the Atlantic, and the need to reduce GHG emissions has once again been highlighted by the Third Assessment Report of the IPPC. Whilst the US energy review went for the old-style 'predict and provide' mentality, forecasting the need for up to 1900 new large-scale power stations, there is a more innovative, cost-effective and environmentally sensitive way of tackling the problems. And CHP is at the heart of it.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=