Enerji ve Çevre Dünyası 84. Sayı (Mart 2011)

Güncel ■ lam tasarruf 2,5 milyar dolar olacaktır. Biz projemizi bu ay tamamlayarak 3,5 milyar dolar mertebesine ulaşan bu önemli tasarrufu milli ekonomimize bir katkı olarak sunmanın gururunu sizinle paylaşıyoruz. Kanaatimce gelecekte ülkemizin teknik yönden değerlenclirilebilir hidroelektrik enerji potansiyeli olan 216 milyar kWh/yıl'ın yüksek bir oranda kullanııru ancak bu modelle mümkün olabilecektir. 200S'de 672 adet olan HES sayısı, özel sektörce EPDK'ya yapılan başvurularla 2010'da 1500'i aşmıştır. Halen özel sektör tarafından müracaat edilen HES projelerinin toplam kurulu gücü 20.000 MW'ı aşkındır. Özel sektörün HES projelerine ilgi duyarak devreye girmesi, hem yerli kaynaklarııruzın kullanımı hem de önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek enerji açığının kapatılması bakımından önem arz etmektedir. Bu yatırımların zamanında tamamlanması için devletimizin desteğinin sürdürülmesine ihtiyaç vardır. Yatırımcıların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Örnek olarak, Çevre Bakanlığı'nca onaylı ÇED olumlu kararlarının açılan davalarla iptalleri yatırımcıları mağdur etmektedir. DSİ katkı payı ihalelerinde verilen teklif fiyatları fizibilitelerde hesaplanan yıllık ortalama elektrik üretim değerleri ve gelirlerine göre verildiğinden sonradan can suyu miktarlarının artırılmasıyla öngörülen üretim değerlerine ulaşılamarnası yatırımları fizibl olmaktan çıkarmaktadır. Bu konuda su kullanım anlaşmaları imzalanıruş ve lisans alıruş olan projeler için yatırnncıları mağdur etmeyecek bir çözüm bulunmalıdır. Yoksa özellikle Karadeniz Bölgesinde HES yatırımları yapılamaz hale gelecektir. Bu kapsamda mevcut yatırımları hızlandırıcı yeni düzenlemelere ve elektrik enerjisi sektöründeki başarılı ve kapasiteli yatırımcıları destekleyici teşviklerede gereksinim bulunmaktadır. İzinlerle ilgili kamusal işlemlerin 34 ENERJi DÜNYASI MART2011 hızlandırılması ile üretim lisanslı projelerin lisanslama ve yapım aşamalarında kurumlar arasındaki koordinasyonun daha ivecli ve efektif olarak yürütülmesini arzu ecliyorı.ız. Yeni nükleer santraller ihale edilmeli Ayrıca devletimizin ülkemizde nükleer santrallar kurulması çalışmalarll11 ela canı gönülden destekliyoruz. Bilcliğiniz üzere TEİAŞ ve Enerji Bakanlığı işbirliği ile hazırlanan Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu Raporu, 2016 yılından itibaren ciddi bir enerji açığı oluşabileceği uyarısında bulunmaktadır. Ülkemizde yeniden enerji açığı olınaması için kesinlikle nükleer santrallara ihtiyaç vardır. 4800 MW'lık ilk santralın 2018-2019'cla işletmeye başlaması beklenilmektedir. Yeni santrallar içinde anlaşmaların yapılmasına ihtiyaç vardır. 2023'de 500 milyar kWh'i görecek, hızla kalkınan ülkemiz için bu bir teknik gerek.tir. Ülkemizde 2010'cla elektrik üretimi 21 O milyar kWh oldu. Bunun % 46.3'ü doğal gaz santrallarınclan sağlanırken HES'lerin üretimdeki payı % 24.6 oldu. 2009'cla yayımlanan Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesinde 2023'e kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik. enerjisi üretimindeki payının en az % 30'lar düzeyinde olmasının sağlanması, teknik ve ekonomik hidroelektrik potansiyelin tamamının elektrik üretiminde kullanılması hedeflenmiştir. Bu ülke menfaatine uygun milli bir hedeftir. Bu hedefi canı gönülden destekliyorum, bu kapsamda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. YEK kanunu revizyonuyla yeni fiyatların meclicisimizce 2010 yılı sonunda kabulü bu kapsamda önemli bir gelişme olmuştur. Bakanlıklarııruzca, güvenilir, istikrarlı, rekabetçi ve verimli işleyen bir piyasa yapısında lisans ve yapım süreçlerini luzlandırıcı ve yatırımları teşvik eclici yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle, sektöre öncülük eden ve baraj ve hidroelektrik santral yapıırunda tecrübeli Ti.irk şirketlerinin lokomotifliğinde 2023 yılı için belirlenen milli hedefin gerçekleştirilmesi mümkün olabilecektir. Ülkemizde diğer enerji alternatiAeri karşısında milli kaynak olan suyu kullanan HES'lere öncelik verilmesi ve teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda kamunun elindeki enerji santrallerinin büyük bölümü verimli işletme ve ilave kapasite yaratı.lınası için biran önce özel sektöre devredilmelidir. Üretim özelleştirmeleri sürecinin 2011-2012 yıllarında tamamlanması büyük önem arz etmektedir. Bir çoğunda rehabilitasyon ve ekipman yenilenmesine gereksinim duyulan üretim santrallerinden devletin bir ödenek ayırmuna gerek kalmadan daha verimli bir şekilde elektrik üretimi sağlanacaktır. Bunların ihalesinde kapasite artışı sağlanması şartı da getirilmelidir. Sonuç olarak, üretim ve dağıtımın özel sektör marifetiyle yapılınası her iki hizmetinde daha verimli olarak sunulmasını sağlayacaktır. Mevcut projelerimizin tamamlanmasıyla santrallerimizin toplam kurulu gücü 1300 MW'a yükselecek olup amacımız kurulu güç kapasitemizi öncelikle 2000 l\ılW'ın üzerine, uzun vadede ise 3000 MW'a çıkarmaktır. Bu çerçevede, sektörde faaliyetlerimize yoğun bir şek.ilde devam edeceğiz. Ülkemizde bundan sonra hiç eneri açığı olmaması ve enerjide yerli kaynak oranının daha yüksek oranlara çıkarılmasını diliyor, ülkemizde enerji yatırımlarında hidroelektrik, yerli kömür, nükleer, rüzgar, güneş, jeotermal ve katı yakıtlı santrallara ağırlık ve öncelik verilmesi ve doğalgazın payının düşürülmesini temenni ediyoruz. ■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=