Enerji ve Çevre Dünyası 84. Sayı (Mart 2011)

Özel Dosya ■ Yenilenebilir Enerji Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımızı Yerinde ve Verimli Kullanabiliyor muyuz? "Güneşten elektrik üretim teknolojileri, fosil yakıtlarla rekabet edebilir duruma gelebildiği gün, elektrik enerjimizin tamamını yenilenebilir kaynaklarından üreteceğiz." Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği (TURKOTED) Yôtıetivı Ivırıılıı Başkam Ôzkaıı Ağı,r,yeııileııehilir eııeryi kqyııaklanıızıı veıimli kııllamlması içiııyapılmasıgerekeııleıi aktardı. Esasında konuya "yenilenebilir enerji kaynaklarımız" yerine "yer üstü zenginliğim.iz" diye girmenin daha kapsamlı olacağı111 düşünüyorum. Bu zenginliğinı.iz sadece enerji üretme potansiyeli ile sınırlı değil. İçinde doğa güzelliği, deniz, güneş, tarih eserleri, tem.iz hava var. Onun ya11111da da akarsularımız, rüzgarlarımız, tarım ve bahçe ürünlerimiz var ve jeotermal kaynaklarımız var. Allah bazı ülkelere yer altı kaynakları vernı.iş. Onların madenleri petrolü ve gazı var. Bizi de yer üstü kaynaklarında kayırmış. Bir başka ifadeyle Atalarımız, Allah'ın kayırdığı bu toprakları keşfetnı.iş. Güneşimiz, akarsularımız, göllerimiz, denizlerimiz ve rüzgarıımz ve de şahane bir çevrem.iz olmuş. Başkaları111n yer altı kaynakları 50-60 yıl sonra bitecek, ama bizim yer üstü kaynaklarıımz sonsuza kadar devam edecek. Bizi sarıp sarmalayan bu güzelliklerden yeterince yararlanabiliyor muyuz? Çevrem.izi değerlendirirken, onu sadece gücünden yararlandığımız bir kaynak olarak görmemiz noksan olur. Enerji üretimi, yaklaşık 200 yıl önce buhar çağı ile başladı. "Buharı üreten, her şeyi üretir" sloga111 o günlerde sanayicilere adeta çevreyi kirletme hakkını veriyor52 ENERJi DÜNYASI MART2011 ÖzkanAğış TURKOTED Yönetim Kurulu Başkanı du: "Sen buhar üret de, ne yaparsan yap, yeter ki makinelerimiz çalışsın, lokoınotiflerimiz yürüsün, evlerimiz ısınsın" hoşgörüsü vardı. O günlerde, ekmek parası kazanma derdinden kimsenin baş1111 kaldırıp çevreye bakmak aklına gelı11ezdi. Esasında, baksa bile göremezdi. Çünkü bilgi yoktu, bilinç yoktu. Bu çevre katliamı11111 gelecek nesillere ne büyük haksızlık olduğunu, yakılan yıkılan bir çevrenin ortasında kaldığımız zaman anladık. Ülkeler ne kadar gelişmişse, çevre koruma bilinci de o ölçüde gelişiyor. Bir başka ifade ile devlet çevre bilincinde çağın gerisinde kalmışsa, bilgisi ve bilinci gelişnı.iş insanlar devletin yerini alıyor. Sivil toplum kuruluşları oluşturuyor. Önce halkı bilinçlendirmeye çalışıyor ve yeri geldiğinde de çevreyi tahrip edenlerin karşısına çıkıyor ve hesap sorabiliyor. Ülkemizin güzelliklerini sadece enerji kaynağı olarak görme alışkanlığ1111 aşarak, bu güzellikleri, her parçası ayrı ayrı değerlenclirilebilcek bir "ulusal park" gibi görme külti.irümüzü özümlediğimizde, önümüzde, önceleri hiç fark edemediğim.iz bir renkler ve sesler senfonisi belirmeye başlıyor. Çevre külti.irümüz geliştikçe tablo güzelleşiyor, renkleri ve sesleri daha iyi algılayabiliyoruz. Örnek olarak Fırat nehrini alalım. Bundan yaklaşık 50 yıl öncesine kadar, sadece taşkınlardan korunma düşüni.ilürdü. Korunma için baraj yapımı gerekli idi. Baraj yapınca, oluşan büyük su potansiyeli de bize elektrik üretme imka111111 kazandıracaktı. Öyle de oldu. Sonradan oluşan su potansiyelinin başka faydaları araştırıldı. Türbinlerden çıkan su, sulamada kullanılınaya başlandı. Yüzyıllar kuraklığında patır patır patlaımş Urfa ve Harran ovalarına su geldi. Pamuk, domates, mısır üretimi başladı. Önceden hayal bile edemediğim.iz ürünler almaya, hatta bu ürünleri dünyaya ithal etmeye başladık. Baraj gölünde balıkçılık geliştirildi. Gölün etrafında pikı1ik alanları ve dinlenme/eğlenme sahaları (recreation centers) yapıldı. Hırçın akan Fırat'm sularından durgun akan sular oluşturuldu. Nehir taşımacılığı, yelken yarışları ve su oyunları başladı. Bu şekilde oluşan Gı\P sayesinde, ülkem.izin milyonlarca hektar toprağına hayat geleli, bereket geldi ve bölge insanlarına sağlıkgeldi ve refah geldi. Fırat örneği bize, Allahın bize verdiği doğa güzelliği ve potansiyelimizi ne ölçüde değerlendirebileceğimizi gösteri-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=