Özel Dosya ■ Yenilenebilir Enerji enerji firmaları çevreyi üretmeden yaptıkları üretim için karbon sertifikası almakta ve bunu çevreyi kirleten firmalara satmaktadırlar. Bunun için kurulmuş olan pek çok pazar vardır. Ancak Türkiye'deki yenilenebilir enerji firmaları Türkiye'nin Kyoco mekanizmasındaki özel statüsünden ötürü bu sertifikaların oldukça değerli olduğu CDM veJI gibi karbon mekanizmalarından yararlanamamakta ve ürettikleri karbon sertifikalarını fiyatların daha düşük olduğu gönüllü piyasalarda satabilmektedirler. Aynca ülke genelinde yenilenebilir enerjinin üretim ve tüketimini belgeleyecek bir sertifika sisteminin olmaması ülke içinde yenilenebilir enerji üretimini teşvik edecek bir mekanizmayı da engellemektedir. Yeşil sertifika modeli Türkiye içiı1 önem arz eden bir konudur. Türkiye'de bir sertifikasyon mekanizması olmadığı için tüketici parasını ödediği elektriğin ne kadarının yenilenebilir enerjiden üretildiğini bilmemektedir. Yenilenebilir enerji kullanımı ile ilgili sarıcılar tarafından verilen beyanlar sorgulanmamakta ve istismara açık bir durum oluşmaktadır. Rüzgardan elektrik satıyorum diyenleriı1 de denetlenmesi gerekmektedir. Önerdiğimiz sertifika modeli dünyadaki uygulamalardan farklı olarak ticareti yapılabilen bir araç değil, tüketicinin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği kullandığını kanıtlayacak bir sistemdir. Böylece fiyarı pahalı diye YEK'ten elektrik alı11ayan, anca!, banyodaki havlu askısına dünyamızı beraber koruyalım havlularınızı tekrar tekrar kullanın diyen turizmcinin de elektriği nereden aldığını halkımız bilecek, gerçekten çevreci beyaz eşya veya araba üretilip üretilmediğini sorgulayabilecektir. 6. Lisans başvurulannda yarınım yapabilecek niyete ve potansiyele sahip ciddi yatırın1eılaı seçmek içiı1 alınması gereken tedbirler: Daha önce yürürlükten 54 ENERJİ DÜNYASI NISAN2011 kaldırılan Ölçüm Yönetıneliği'nin tekrar yürürlüğe girmesi ile bu sorunu çözecek en önemli adım arılmıştır. Bu kapsamda lisans başvurusunda bulunan firmalara başvuruda bulundukları alanda rüzgar ölçümü yapma zorunluluğu getirilmektedir. Yatırımcıların doğru seçilmesi içiı1 bu tedbire ek olarak EPDK tarafından lisans başvurusunda aşağıdakiler de istenmelidir: a. Uluslararası olarak akredite kuruluşlardan alınan rüzgar değerlendirme raporları b.Bankalardan alınan kesinleşmiş kredi taahhütleri c. İmar planına esas oluşturacak kuruluşlardan alınan kurum görüşleri. Yenilenebilir enerji sektöründe yerli üretim nasıl gelişebilir? Neler yapılmalıdır? Önerileriniz nelerdir? Bu konudaki en büyük ve önemli adım Yenilenebilir Enerji Kanunu'na yerli üreticinin desteklenmesine ilişkin ek alım garantisi uygulaması eklenerek yapılmıştır. Bu durum sektörde yeni yatırımcılaı·ın önünü açacağı gibi Ti.irkiye'yi kısa dönemde dünyanın üretim merkezlerinden biri haline getirecek potansiyele sahiptir. Ancak ilgili maddenin sadece 2015 yılına kadar geçerli olması, ülkemize yatırım yapmayı düşünen pek çok yatırımcıyı tereddi.ite düşürmektedir. Türbiıuerin generatör ve nacelle gibi parçalarııun üretimi çok büyük yatırım tutarları içermektedir. Bu yatırınuarın gerçekleşme süresi zaten ortalama olarak 2 yıldır. Bu nedenle 2015 yılından sonraki durumun belirsizliği bu alandaki yatırımların önünü tıkamaktadır. Yenilenebilir enerji alanında, sizce Türkiye 2023 hedeflerini yakalayabilir mi? Bu konuda değerlendirmelerinizi paylaşabilir misiniz? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu "Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisi Belgesi'ne göre yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkiı1 temel hedef, bu kaynakların elektrik enerjisi üretimi içindeki payının 2023 yılında en az %30 düzeyinde olmasının sağlanmasıdır. Bu hedef doğrultusunda rüzgar enerjisi kurulu gücümüzün 2020 yılına kadar 20.000 MW'a çıkarılınası, tekıuk ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek tüm hidroelektrik potansiyelinin kullanılması ve 600 MW'lık jeotermal potansiyelimizin tümünün işletmeye girmesinin sağlanması Enerji Bakanlığı tarafından programlanmıştır. Bu hedef, hem enerji arz güvenliği, hem de çevre (Enerji ve Tabii Kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye olan olumsuz etkilerini en aza indirmek) ile ilgili stratejiler kapsamında belirlenmiştir. Şu an ülkemizde kurulu rüzgar enerjisi santrali gücü yaklaşık 1300 MW 'tır. Maalesef 2023 yılına kadar bu kapasitenin 20.000 MW'a çıkarılması içinde bulunduğumuz şartlarla pek mümkün görünmemektedir. ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=