Söyleşi ■ kullanımın aşağı çekilmesi ve yenilenebilir kaynaklardan elde ettiğimiz enerjinin miktarının arrırılması, anahtar konumdaki unsurlardan bazılarıdır. Burada çok önemli olan husus şudur: Bunu iki aşamada incelemek lazım; birinci aşama bugünden 2020 yılına kadar, daha sonra ise 2030, 2040 ve 2050 yılları için yeni plan yapmamız gerekir. Bunun aynı zamanda düşük karbonlu sistemle uyumlu olması lazım. Şu andaDanimarkalı politikacı ve parlamenterler 2020 yılı hedefleri üzerinde mutabık kaldılar. Bu aynı zamanda AB 2020 yılı öngörüleriyle, hedefleriyle de uyumlu olduğumuzu gösteriyor. Gördüğünüz gibi kabul edilmiş olan Danimarka planı; şu anda %70'ten, hatta bazı yerlerde %83'ten fazla olan fosil yakıt durumundan, rüzgar enerjisinin rolünün genişleterek, kullanımının %42'ye çıkrığı bir duruma geçmeyi ve biyoyakıtları arınmayı hedefliyor. Bu çok kolay görünebilir, ancak şunu hatırlamalısınız; 1970'lerdeki rakamları dikkate aldığınızda 40 yıl içinde bu noktalara gelebildik, şimdi ise sadece 1O yıl içinde fosil yakıtlar dışındaki diğer kaynakların kullanımını iki karına çıkartma)" hedefliyorsunuz. Bu takdir edersiniz ki büyük bir mücadele. Danimarka gibi verimliliği yüksek olan bir toplumda dahi yeni konseptler geliştirmeli ve rüzgar türbinleri üzerine çok büyük ölçekli yatırımlar yapmamız gerekecek. Yani "low-hanging fruit" denilen alt dallardan meyveleri kolayca toplamak koparmak değil. Yeni inşaat malzemeleri geliştirmeliyiz, arabalar için yeni konseptler oluşturmalıyız vs. İşte bunlar Danimarka enerji altyapısındaki anahtar konumdaki unsurlar olacaktır. Danimarka'nın gelecekteki enerji sisteminde öne çıkan en önemli unsur, yenilenebilir sektör olacaktır. Bunun sisteme uyum sağlaması için mutlaka ikiye katlanması gerekir. Bu sistemin içinde, rüzgar enerjisi sektörü, yenilenebilir arazi sektörü, güneş enerjisi sektörü, toprak esaslı çift taraflı çalışan ısı pompası sistemleri, taşımacılık sektörü ve tabii ki elektrikli arabalar var. 96 ENERJi DÜNYASI TEMMUz-Aausros 2011 Aynı zamanda gelecek on yıl içinde inanıyoruz ki geriye bakıp niçin çok daha önce elektrikli arabaları geliştirmedik diyeceğiz, zira sektörde verimliliği çok daha fazla arrırabilirsiniz. Bu sektörde elektrikli arabalara önem vermemizin nedeni rüzgar sektörüyle el ele olmasındandır. Zira özellikle gece rüzgardan türbinler döndüğünde oldukça önemli miktarda elektrik enerjisi üreteceksiniz ve bunu depolayacak yer arayacaksınız. Gece vakti türbinlerinizde üretilen bu fazla elektrik enerjisini verimli kullanma yeri de arabaların şarj edilmesidir. Dolayısıyla rüzgar türbinleri ve elektrikli arabalar arasında önemli bir bağlantı ve denge var. Ay11ca biyoyalat, etanol yakırı gibi çözümleri de unutmamak gerekir. Bir önemli sektör de inşaat sektörüdür. Daniınarka'da kullanılan tüm enerjinin yaklaşık %40'ı binalarda kullanılır. Bu nedenlerde binalarda enerji verimliliği için önemli potansiyel vardıı·. Bunun üzerinde otuz yıldan fazladır çalışmamıza rağmen ve binalarırnızdaki enerji talebinin hedeflediğimiz düzeylerde olmasına rağmen, üzerinde çok uzun zamandır çalışıyoruz ve çok daha verimli olabiliriz diye düşünüyoruz. Sonra endüstride enerji kullanımı üzerine de çalışmalar yapıyoruz. Burada davranışlar, eski alışkanlıklar önem kazanıyor. Bu sektörde enerji danışmanlıkları kurar ve eski alışkanlıkları değiştirirsek ve öte yandan inşaatlarda kaynak olarak yeni kullanılan sistemlere geçersek, endüstride de %30'dan fazla enerji tasarruf edebiliriz. Yeni çalışma şekilleri ve çalışan bilinçlendirmesiyle verimliliği arrırabilirsi niz. Tfun sektörlerde verimliliği artı.racak çareler aramanız gerekir. Peki bu alanda nasıl zorluklar yaşıyorsunuz? İlk olarak, tüm iletişim ağını yapmak zorundayız. Bu ağ uzun zaman, 30-40 sene önce ve mevcut enerji santralleri dikkate alınarak yapılmış. Kömürü, santrallerden taşımak için genelde büyük şehirlere veya limanlara yakın yerde yakın yerlere konuşlanmış. İleride bu sistemi yenilediğimizde, aktarım hatlarını, özellikle kıyıdan uzakta (off-shore) denizdeki tesislere giden hatları güçlendirmemiz lazım. İşte planın bir kısmı bu ve buna geçen yıl başladık. 20 yıl sürecek bir proje. Enerjinin taşınmasından sorumlu dağıtım sistemi operatörünün sorumluluğunda yürütülüyor. Otoyolların elektriği de onlara ait. Sistemi genişletmeye başlayacak ve iki karına çıkaracaklar. Yani henüz türbin olmayan ama yapılması olası olan yerlere de götürecekler. Yani bu planlama sürecinde kapasite iki katına çıkartılması gerekiyor.Biliyoruz ki henüz türbin olmayan bu yerlerde er veya geç türbinler gelecek. Kıyıdanuzaktaki türbinler için 26 yer planladık. Buulardan sanırım sadece 5 tanesini koyduk. Toplam 13 tane kıyıdan uzakta türbin santrallerimiz var, bunlardan bazıları çok küçük ama yenilerinin her biri 200 veya 400 MW gücünde olacak. Kıı"dan uzaktaki türbinlerin her biri standart olarak 3,0 J'vl\'(l'lık ve bir parkta yaklaşık olarak 60-70 kadar türbin bulunuyor. Bundan sonra, işi devralmak ve gerçekleştirmek ise teknisyenlere kalıyor. Şimdiden yeni binalarda verimliliği nasıl artıracağımıza ilişkin planlarımız var. Yeni binalar için enerji verimliliğine ilişkin yasaları 2015 ve 2020'ye kadar çok daha sıkı hale getireceğiz. Aynı zamanda şimdiden yeni inşaat malzemeleri bulmaya, icat etmeye ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Altını özellikle çizmek istediğim bir konu var; 2020 yılına geldiğimizde bir ev yapacağınız zaman, ev içinde aktif bir enerji tesisi olacak. Sanırım binanın üst kısmındaki tuğlalar, Danimarka'da kırmızı tuğla kullanırız, güneş pilleriyle (PV-Fotovolatik pillerle) kaplanacak ve bunlar yeni sisteme bağlanacak. Bu şekilde bina bir şekilde enerji üretecek. Aynı zamanda yeni sistemler için diğer Avrupa ülkelerine de bakıyoruz, hatta Türkiye'yi de inceliyoruz. Mevcut olan en iyi teknoloji üzerine odaklanmak istiyoruz. Bu nedenle eğer sizde iyi fikirler varsa, onlardan da yararlanmak isteriz ve çok memnun oluruz. ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=