Enerji ve Çevre Dünyası 88. Sayı (Eylül 2011)

Makale ■ Enerji Sektöründe Karbon Piyasaları ve Emisyon Ticareti yönetimlerde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği ile yalıtım sektörü gibi yeni çevre sektörlerin gelişmesine destek verilerek, yeşil yakalılar diye tabir edilen çevre mühendisleri çevre daıuşmanları, ekolojik mimarlar, çevre avukatları, çevre eğitmenleri, çevre koruma ve eko-teknoloji alaıunda çalışanlar ve çevre denetçileri gibi alanlarda yeni istihdam olanakları sağlanmış olacaktır. Evrensel ölçekte yeni nesil rekabetçiliği ölçeklendirmek üzere bazı indeksler tanımlanmıştır. Bunlardan bir tanesi olan düşük karbon rekabetçilik indeksi; her ülkenin mevcut politika yapıları ve sosyo-ekonomik göstergelerine dayanarak, ülkelerin düşük karbonlu bir dünyada rekabetçiliklerini ve vatandaşlarına maddi refah üretebilme kapasitelerini gösteren bir parametredir. Tablo l'de genel olarak kişi başı yüksek GSMH değerlerine sahip olup düşük karbonlu büyümeyi başarabilmek için ekonomilerinde düzenlemeler yapmaları gerektiğini kabul eden ülkelerin, düşük karbon rekabetçilik i11deksinin yüksek olduğu görülı11ektedir. Buna karşın, i11deksin aşağılarına doğru milli gelir artışı için karbon yoğun üretime büyük oranda bağımlı ülkeler arasında EK-1 Dışı ülkeleıi ve Avustralya ile beraber Türkiye de yer alınaktadır (Türkiye 14. sırada). Konuya dünya genelinde baktığımızda, kişi başı emisyon ve milli gelir parametreleri ile kıyaslandığında birbirine yakın olduğumuz Çin, Güney Kore, Brezilya, Meksika gibi ülkemizin kalkınma kriterlerine paralel ve hızlı bir biçimde gelişmekte ülkelerin de; düşük karbon ekonomisi çerçevesinde stratejiler geliştirdiği ve çalışmalar başlattığı görülmektedir. 2023 yılı dünya ekonomi klasmanında ilk 10 ülke içerisine girmeyi hedefleyen ülkemizin de rekabet halinde olduğu ülkeler yine 72 ENERJİ DÜNYASI EYLüL2011 Tablo 1. Büyük Ekonomili Ülkelerin Düşük Karbon Rekabetçilik İndeksine Göre Listesi Ülkeler Sıra lndex Fransa l 0.67 Japonya 2 0.66 İngiltere 3 0.66 Güney Kore 4 0.64 Almanya 5 0.63 Çin 6 0.61 Kanada 7 0.58 İtalya 8 0.58 Brezilya 9 0.56 Amerika 10 0.56 Meksika 11 0.55 Rusya 12 0.54 J\rjantin 13 0.54 Türkiye 14 0.54 Avustralya 15 0.50 Güney Afrika 16 0.50 Hindistan 17 0.48 Suudi Arabistan 18 0.43 Endonezya 19 0.40 bu ülkelerdir. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan işsizlik problemleri devam etmektedir. Düşük karbonlu kalkınma paketi ile oluşturulacak bir iklim açılımı ile gelebilecek yeni alternatifler, ortalama olarak% 12 oranında var olan işsizlik rakamlarının aşağıya çekilmesine katkıda bulunacak, yeni istihdam imkanları doğurarak, bakir fırsat ve çözümler getirecektir. Bu istikamet, piyasalardaki belirsizliği azaltacak ve uzun vadeli yatırımlar yapılmasının önünü açacak bir çerçeve oluşturarak, yatırımcılarırnızı ve iş dünyasının temsilcilerini vizyoner bir hedef doğrultusunda yönlendirerek geleceğe ışık tutacaktır. 3. Sonuç 2000'li yıllardan itibaren görülmektedir ki; "İklim (Çevre) Dostu Kalkınma" paradigması, günümüz dünyasının yeni vizyonu olarak gösterilmektedir. Hibrit otomobiller, az yakıt ve düşük emisyonlu teknolojiler, ekolojik binalar ve eko-kentler, ormanların korunması ve geliştirilmesi gibi alanlarda yapılan yatırımları teşvik etmek için gerekli yasal altyapıyı hazırlamak ve yönetişim yapısını oluşnırmak sübvansiyonları ve mali düzenlemeleri iklime dost Ar-Ge faaliyetlerine ve teknolojilere yönlendirmek rekabet ve kalkınma ortamında anahtar role sahip olacaktır. Görüldüğü gibi iklime dost yatırımlar çerçevesinde kısa ve orta vadede artırılması ile piyasaların canlandırılabileceği, istihdamın artırılabileceği ve böylece hem ekonomik kriz hem de iklim değişikliği sorunu ile başarılı bir şekilde mücadele edilebileceği söylenebilinir. Geleceğin ajandasında ortaya çıkabilmesi kuvvetle muhtemel sorunların önceden öngörülerek, şimdiden bunlara yönelik çözüm altyapılarının hazırlanması, enerji ve sanayi üretimi ile çevresel değerleri çatışan alanlar olarak değil, insanlığın refalu ve kaliteli hayat standartlarının oluşması için; enerjinin üretilmesi ve bu aşamalarda çevrenin korunması temelinde bir bütüncül yaklaşımla ele alınması gereken konular olarak görülmesi gereklidir. Medeniyet ülkesi mirasını gelecek nesillerine taşıyabilen bir ülke olabilmek, zamanın şartlarına öncülük edebilmekle olabilir. Kaynaklar [1) Vivid Economics analysis based on various data including New Energy Finance. [2] Stern Review on the Economics of Climate Change (2006). ■ Bıı makale, 15-17 Haziran 20II tarihinde diizeııelenen [CCI 2011 'de bildiri olarak sıınıılıııııştıır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=