Güncel ■ yılında yolcu-km olarak yüzde 89,59 olan) payının yüzde 72'ye düşürülmesi hedefleri bulunuyor. Ulaştırma sektörünün eylemlerinde temiz yakıt ve araç teknolojilerine ait Ar-Ge çalışmalarının yapılması, yavaş şehir uygulamalarının gündeme gelmesi de var. Seçgel: "Yavaş şehir uygulaması yaklaşık 100 ülkede uygulanıyor. Türkiye' de bu ülkelerin arasına girecek. Yavaş şehir, ekonomisi canlı, fakat insan refahını ön plana çıkaran bir şehir modeli. Yaya ve bisiklet yollarına imkan tanıyacak düzenlemelerin, salım azalncı düzenlemelerin uygulamaya konulması demektir" diyor. Sanayi Sektöründeki Eylem Planları Sanayi alanındaki eylem planlarında da yine düşük karbonlu kalkınma, düşük karbonlu ekonomi konsepti benimseniyor. İklim değişikliği teknoloji platformunun oluşturulması; sera gazı salımlarının sınırlandırılması ve enerji verimliliğine yönelik yasal düzenlemelerin yapılması; 2015 yılına kadar Türkiye'de karbon piyasasının kurulmasına yönelik çalışmaların yapılması; düşük karbonlu kalkınma için finansman modellerinin geliştirilmesi; KOBİ'lere yönelik enerji verimliliği ve sera gazı salımlarını azaltıcı tedbirler için farkındalık oluşturulması ve eğitimler verilmesi temel hedefler arasında yerini alıyor. Seçgel sanayi ile ilgili eylemler için şunları söyledi: "Teknoloji merkezlerinde sanayide düşük karbon yoğunluğuna yönelik araştırma ve geliştirmelerin yapılarak teknolojilerin üretilmesini istiyoruz. Türkiye şu anda küçük ve orta ölçekli sanayide teknoloji üssü olma yolunda ilerliyor. Biz artık teknolojiyi sürekli dışardan ithal eden bir ülke olmak istemiyoruz. Bunun için gerekli adımlar atılarak altyapı oluşturuluyor.Yine ürün bazında karbon ayak izlerinin oluşturulması, işletmelerde ve 50 ENERJi OÜNYASI EKI M2011 binalarda enerji yöneticisi belirlenmesi konularında Türkiye'de de değerlendirmeler olacak". Tarım Sektöründeki Eylem Planları Tarım sektörünü etkileyen en önemli unsurun su olduğunu vurgulayan Seçgel iklim değişikliği eylem planında yer alan başlıca hedeflerin; toprakta tutulan karbon stok miktarını belirlemek ve arttırmak, tarım sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyon sınırlandırma potansiyelini belirlemek, bitkisel ve hayvansal üretimden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artış hızım azaltmak, iklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyumda tarım sektörünün ihtiyaçlarını karşılayacak bilgi altyapısını oluşturmak olduğunu söyledi. Atık Teknolojileri Alanındaki Eylem Planları Atık alanında yapılacak eylemler ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Seçgel, şunları ifade etti: "Bir zamanlar bu çöp sızıntı sularını ne yapacağız diye düşünen bir ülkeydik. Çöp depolama alanlarından hangisinde metan gazı sıkışması olur da patlar diye endişe ederdik. Ama şu anda atıktan enerji elde ediyoruz. Düzenli depolama tesisleri tamamlanıyor ve bunlarla ilgili yeni bir konsept başladı. Artık manşetlerde ((Türkiye'nin çöpleri ışık saçıyor" yazıyor. Çünkü evimizdeki, aydınlatma ihtiyacımızı karşılayan ampuller çöplerden sağlanan metan gazının elektriğe dönüştürülmesi ile ışıtıyor''. 2005 yılı baz alınarak düzenli depolama tesislerine kabul edilecek biyobozunur atık miktarının, 2015 yılına kadar ağırlıkça yüzde 75'ine, 2018 yılına kadar yüzde 50'sine, 2025 yılına kadar yüzde 3S'ine indirilmesi; 2023 yılı sonuna kadar ülke genelinde entegre katı atık bertaraf tesislerinin kurulması ve belediye atıklarının yüzde 100'ünün bu tesislerde bertaraf edilmesi; 2023 yılına kadar vahşi depolama sahalarının yüzde 100'ünün kapatılması da atık alanında gerçekleştirilecek başlıca hedefler olarak öne çıkıyor. Arazi Kullanımı ve Ormancılık Sektöründeki Eylem Planları İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı'nda arazi kullanımı ve ormancılık sektöründen kaynaklanan sera gazı salımlarının kontrolüne ve azalomına yönelik; orman alanlarında tutulan karbon stok miktarını 2020 yılına kadar 2007'dekine (2007'de 14.500 Gg, 2020'de 16.700 Gg) göre yüzde 15 artırmak, ormansızlaşma ve orman zararlarını 2020 yılına kadar 2007 yılı değerlerine göre yüzde 20 azaltmak, tarımsal ormancılık faaliyetleri sayesinde tutulan karbon miktarını 2020 yılına kadar 2007 değerinin yüzde 1O üzerine çıkarmak, 2012 yılında yerleşim alanlarında tutulan karbon miktarını tespit etmek ve 2020 yılına kadar yeşil doku ile bu değeri yüzde 3 artırmak hedefleri var. Seçgel bütün bu stratejilerin nasıl değerlendireceği ile ilgili strateji ve eylem izleme yönlendirme komitesi çalışma kurulu oluşturulduğunu belirterek, sunumunu şu sözlerle tamamladı: "Bizim yılda 3 kere toplanan İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulumuz var. Bu çalışma kurulu, İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu altında çalışacak. Bu kurul eylemlerin gerçekleşme durumlarını kontrol edecek, bir eksiklik ya da aksama var mı diye bakacak ve bunlara ilişkin çözüm değerlendirmelerinde bulunacak. 2023 yılında tüm sektörlerde sera gazı salımlarının izlenmesinde veya azaltılmasında ulusal salım ticaret sistemi yaşanılabilir bir çevre, marka şehirler oluşturmaya düşük karbon kalkınmayı, bölgesel adaptasyon merkezi kurmayı, kuraklık test merkezleri ile, akıllı ulaşım merkezleri ile, iklim araştırma merkezleri ile, yeni bir Türkiye hayali içersindeyiz. Bu konularda yaptığımız çalışmalarda bölgesel ve uluslararası işbirliklerine önem veriyoruz". ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=