kaldık. Sadece geriye kalan %36'sını üretebiliyoruz. İşin kötüsü bütün gayretlerimize rağmen fevkaladeye yakın bir takım sürprizler çıkmazsa gelecek yıllarda enerji bağımsızlığımızın daha da az olacağı ve 2010 yılında bu rakamın %72, 2020 yılında da %78-80 mertebelerinde y ükseleceğini üzülerek görüyoruz" diyen Ağış, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de geçen yıl, 82,5 milyon ton eşdeğer petrol kadar bir enerji ham maddeleri ihtiyacımız olmuş. Primer enerji ham maddelerinin petrole dönüştürülmüş rakamı, 82,5 milyon ton eşdeğer petrol. 17 milyar m3'ün karşılığını 13-14 milyon ton eşdeğer petrol alırsak, demek ki bu rakamın %19'unu doğal gaz elde etmeye başlamış. Bundan sonraki gelişmelerle, doğal gazın yılda %12 tüketimini dikkate aldığımız zaman -ki bu çok büyük bir rakamdır- Herdeki yıllarda toplam enerji faturamız içinde doğal gazın payının giderek yükseleceğini görüyoruz." Shell Gas and Power Turkey Genel Müdürü Nusret Cömert, "Türkiye'nin enerji konusundaki kalkınma çalışmalarını Shell olarak desteklemekte ve bunlara katkıda bulunmak konusunda istekliyiz" diyerek başladığı konuşmasında Doğal Gaz Piyasası Kanununun bazı önemli noktalarına değindi. Bir yatırımcı gözüyle yasayı değerlendiren Cömert, "Doğal gaz pazarının birçok oyuncusu olacağı düşünüldüğünde, hazırlanacak yönetmeliklerin açık, adil ve işlerliği olan maddelerden oluşması çok önemlidir. Ayrıca yeni piyasa ortamı ticari kaygılar ve rekabet içereceğinden yönetmeliklerin özel sektör görüşleri ile hazırlanması önem arz etmektedir" dedi. Türk Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, piyasaya yeni girişlerde kısıtlayıcı olan kurallar içerdiğini söyleyen Cömert, özel şirketlerin birkaç alanda entegre bir şekilde faaliyet göstermelerine getirilen limitlerin pazarın bölünmesine, muhtemelen belli bir büyüklüğün getireceği avantajın kaybına, ticari risklerin artmasına ve bunlara bağlı olarak da çok sayıda oyuncuya gereksinim duyulmasına yol açacağını belirtti. "Türkiye'nin hali hazırda yabancı yatırımcıyı cezbetme konusundaki geçici zorluklarını dikkate aldığımızda bunun çok kolay olamayacağını düşünüyoruz" diyen Nusret Cömert, doğal gaz ithal anlaşmalarının BOTAŞ'tan özel toptan satıcılara devri kademeli gerçekleşeceği için satıcı sayısının sınırlı olacağını ve tüketicilerin gerçek anlamda rekabeti ilerideki aşamalarda göreceklerini bildirdi. Andersen Enerji Endüstri Lideri Ethem Kutucular ise enerji sektörünün son 1 O senedir Türkiye'de en çekici sektörlerin başında gelmekte olduğunu belirtti. Devletin, sektörün özelleştirilmesinde çok çaba sarf etmekte olduğunu ama bu çabaların çok yavaş ilerlediğini söyleyen Kutucular, "Ancak son niyet mektubunda devletin bankacılık ve enerji kesiminde yapması gerekenler son derece sert bir şekilde bağlanmış durumda. Mutlaka birileri bu kanallardaki özelleştirmeleri yapmak zorundadır" dedi ve şöyle devam etti: "Türkiye'nin enerji tüketimindeki artışı göz önüne alındığında gelecek 1O yılda yapacağı yatırımın 70 milyar dolar seviyesinde 4 2 ı ECOGENERATION WORLO - 1 1 1 ' .İğe ıp:ıtl:ı'Jıl/; olması öngörülüyor. Bu rakamlar tabii ki son derece değişken. Birçok kamuya ait olan mevcut işletmelerin operasyonel verimsizliği veya finansal sıkıntıları, yabancı yatırımcıların getireceği maliyet iyileştirmeleri, know-how'da finansman kaynakları ile ortadan kalkabilir gibi gözüküyor. Ayrıca yerli ve yabancı yatırımcılar mevcut özelleştirme çalışmaları ile elektrik ve doğal gaz pazarındaki yeni yasa düzenlemelerini takiben bu sektöre yapılacak sermaye girişini hızlandıracaktır. Ancak özellikle yabancı yatırımcının bugün Türkiye'de bulunmaması geçmişte yaşanan bir takım sıkıntılardan kaynaklanmaktadır." Yabancı yatırım veya finansman konularında, şu anda Türkiye'de finansman ihtiyacının son derece fazla olduğunu söyleyen ve yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesi veya Türkiye'ye ilgi göstermemesinin ana nedeni olarak Türkiye'deki politik ve ekonomik riskleri gösteren Kutucular, siyasal çerçevede gereken değişikliklerin mutlaka ivedilikle yapılması, anlatılması gerekmediğini belirtti. Doğal gaz dağıtımında alt yapı yatırımları önem arz ediyor DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi Enerji Komitesi Başkanı Süreyya Yücel Özden'in başkanlık ettiği oturumda İzmir ve Ege Bölgesi'nin Doğal Gaz Dağıtımı konusu ele alındı. DOSIDER Genel Sekreteri Süleyman Bulak konuşmasında doğal gaz dağıtım alt yapısı hazırlanırken dikkat edilmesi gereken teknik özelliklere değindi. Bulak "Bir kere iç tesisat hattı yapımı için tesisatçı firmalara yetki belgesi verilirken bütün merkezlerde eşitlik uygulanmasının sağlanması gerekir. İsteğimiz, tesisatçı firmalara yetki ve sertifika verilmesi yetkisinin EPDK'da olması ve kent dağıtım kuruluşlarının bu belgeleri EPDK adına vermeleridir" dedi. Kentlerdeki gaz basınçlarında farklılıklar olması nedeniyle cihazlarda sorun yaşandığını belirten Bulak, bundan sonraki kentlerin alt yapıları yapılırken kent gaz basınçlarının da birbirine yakın veya aynı olmasını tercih ettiklerini söyledi. Bulak, dağıtımda dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı: "Kentlerimizin ve gaz dağıtım kuruluşlarının dikkat etmesi gereken önemli bir husus, müşteri hizmetleridir. Servis teşkilatı olmayan markasız ürünlerin seçiminin ve kullanımının kesinlikle engellenmesi gerekmektedir. "Bir diğer konu, kurulacak dağıtım şirketlerinin her türlü doğal gazlı cihaz ve doğal gaz tesisatında kullanılacak emniyet ve benzeri cihazın satışında da bulunmamasının teminidir. Bir başka husus, söz konusu 57 kent veya bizim tespit ettiğimiz 30 kente şehrin kendi nüfus profili, abone sayısı, şehrin altyapısının kurulmasına ve orada bir gaz dağıtım kuruluşunun faaliyete geçmesine fizibilite olarak imkan veremeyebiliyor. Bu durumda yaptığımız birçok görüşmelerden sonra BOTAŞ da o kentte fizibiliteyi temin edinceye kadar il sınırları içindeki sanayi kuruluşlarının gazının da dağıtım kuruluşları tarafından belli bir seviyeye kadar verilebilmek suretiyle kentlerin fizible olmasına katkıda bulunulacağını, yardımda bulunacağını ifade etti."
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=