2 Sunuş ■ ÖzkanAĞIŞ Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği(TURKOTED) Yönetim Kurulu Başkanı info@turkoted.org Teknolojik Gelişme ile Çevre Sendromu Uzlaşması 1996 ytlında "ENKA'dan HABERLER" Dergisi'nde yayınlanan bir yazımt hiçbir kelimesine dokunmadan yeniden yayınlıyoruz: 1854 yılında Washington'daki büyük Başkan Franklın Pierce, ülkenin kuzeybatısında büyük topraklara hakim Ktzılderili Şef Seatle'e, topraklarının bir kısmını satın almak için bir mektup göndermişti. Kızılderili Şef Seatle'm Başkan Pierce'e yazdığt cevap çevre kirlenme sorununa karşı yazılmış en güzel yazı olarak kabul ediliyor. Orijinali çok uzun olan bu mektubun ancak bazı bölümlerini verebiliyorum: Gökyiiziinü nasıl satın alabilirsiniz? ½ da satabilirsiniz? Ya toprakların sıcaklığını? Havanın taze kokusuna, suyun pmltısına Sahip olmayan biri onu nasıl satabilir? Kutsaldır bu topraklaı· benim ve milletim için, r:1ğmur sonrası ışıldayan her çam yaprağı, Denizi kucaklayan kumsallaı; Karanlık oı·manlarm koymındaki sis Vızıldayan her böcek milletim için kutsaldır. Ve bilin ki Kızılderili adamın anıları Ağaçlann özsuyllnda saklıdır. O güzel kokan çiçekler bizim kız kardeşlerimizdir. Geyik, at ve büyük kartal da erkek kardeşleı·imiz. Yüksek kayalıklaı; yeşil çayırlar Ilık sıcak viicutlarıyla taylar ve insanlar Hepsi bizim ailemizdir. . Wlashington'daki büyük Başkan bizden toprnklanmızı istediği zaman bunlan da istiyor. Derelerin ve mnakların içinden geçerken Pll'ıldayan sıılaı; yalnızca su değildir. Atalanmızın kanlandır onlar. Ve göllerin parlak sularında oynaşan her yansı Benim milletime ait masallan, hikayeleri anlam. Kızılderili adam vahşidir sizin şehirlerinizi anlamaz. O bir gölün iistiinden yumuşak esen rüzgarı sever. Getireceğiniz lokomotif öldiiı"eceğiniz bin buffalo'dan Nasıl daha kıymetli olabilir? ENERJi DÜNYASI KASIM-ARALIK 2011 Nehiı-lerimizi zehirlemeye devam ederseniz. Gece kendi çöpleriniz içinde boğulursunuz. Biı' bakarsınız ki gökteki kanallar yok olmuş. Hızlı koşan taya elveda demişsiniz, Bu ise bizim için yaşamın sonu, Sizin içinse daha acıma.sız olmanın başlangıcıdır. Yakın çağın getirdiği hızlı gelişmeler pek çok kolaylığı insanlığın hizmetine sunarken bir yandan da canlıların ortak malı olan çevreden, Kızılderili Başkan'ın mektubunda çok güzel ifade ettiği gibi, geri kazanılması zor hatta imkansız varlıkları ve güzellikleri de alıp götürmüştür. Sanayileşme ve şehirleşme sürecine giren bütün ülkeler başlangıçta doğayı, bitmeyen ve nasıl olsa kendini yenileyecek bir kaynak olarak almış ve onu sorumsuzca sömürmüşlerclir. Bizim gibi kalkınmakta olan ülkelerde doğanın korunması anlayışı, öncelikler sıralamasında sanayileşmenin, uygarlaşmanın ve çağdaşlaşmanın çok gerilerinde kalmış ve yetkililer, çevreyi kirletme ayıbını saklamak ya da örtmek için birbirleriyle yarışmışlardır. Yurdumuzda da yaklaşık 50 yıldan beri sanayiciler ve Belediyeler adeta doğayı kirletme teşviki almış dokunulı11az bir sınıf olarak, canlıların ortak malı olan çevreyi, sorumsuzca sömürmüşler ve tahrip eanişlerdir. Sonuçta 50 yılda Haliç bir bataklık, İzmit ve İzmir körfezleri de canlıların yaşayamadığı bir pis su deşarjı durumuna gelmiştir. Bu doğa harikaları, insafsız yöneticilerin ve sanayicilerin çıkarlarına kurban edilmiştir. Maden ve kömür ocakları, bunlara ait havzalar, rafineriler, kağıt ve şeker fabrikaları, enerji santralları 50 yıldır birbirleriyle doğa kirletme yarışına girmişlerdir. Bu tesisleri yapanlar, işletenler de bir yandan doğayı insafsızca sömürmüşler, diğer yandan da çevrede yaşayan insanların gözüne baka baka çevreyi katletmişlerdir. Murgul, Elazığ, Küre, Keçiborlu maden ocakları civarı, Çatalağzı, Yatağan ve Soma Santrallarının vaktiyle yemyeşil olan çevreleri şimdi adeta yangın felaketine uğramış talihsiz fauna örtüsü görünümündedir. İnsanoğlunun insafsızca yok ettiği bu topraklara arak hayvanlar bile uğramaz olmuştur. Oysa ki bu tesislerin kurulduğu yıllarda, ileri ülkeler doğa dengesini korumak, içindeki tüm canlıları daha fazla yaşatmak için gerekli teknolojileri üretmiş ve uygulamaya koymuşlardı. Sanayi aaklarının teınizlenmesi, enerji santrallarına FGD (gazları
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=