Enerji ve Çevre Dünyası 90. Sayı (Kasım-Aralık 2011)

Güncel ■ diren açıklamalarda bulundu. Yıldız: "Yakın zamanda yaşanan ekonomik kriz, enerji piyasalarını da tetikleyerek küresel ekonominin toparlanma hızını, gelecek yıllardaki enerji beklentilerinin anahtarını elinde tutuyor. Bu konuda hükümetlerin, iklim değişikliği ve enerji güvenliği sorunlarına verecekleri karşılıklar, uzun dönemde enerjinin geleceğini şekillendirecek. Günümüz dünyasında enerji arz güvenliği konusu, dış politika, ulusal güvenlik ve küresel istikrar ile birlikte telaffuz edilen bir konudur" dedi. Uluslararası Enerji Ajansı'nın, 2011 Dünya Enerji Görünümü Raporu'na göre 2035 yılında enerji talebinin üçte bir oranında artacağını; motorlu taşıt sayısının da 1 milyar 7 milyona ulaşacağını belirten Yıldız, bu nedenle tüm dünya ülkelerinin enerji politikalarını gözden geçirdiğini vurguladı. Yıldız, Japonya'da Fukuşima Nükleer Santrali'n-de meydana gelen kazanın ardından bazı ülkelerin nükleerden vazgeçtiklerini açıklamasının ve süresi dolan santrallerin kapatılacağı ile ilgili taril1ler vermesinin, tamamıyla nükleeri bıraktıkları anlamına gelmediğini de kaydetti. Avrupa Birliği ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın nükleer güvenlikle ilgili tedbirlerini desteklediklerini vurgulayan Yıldız, "Süresi dolan santrallerin kapatılmasını biz de istiyoruz. Karadeniz'e kıyısı olan 6 ülkenin Türkiye ve Gürcistan hariç 4'ünde nükleer santral bulunuyor. Dünyadaki toplam 442 reaktörden 51 'i bu ülkelerde. Böyle bir fotoğrafta, Türkiye'nin de kendi enerji güvenliği için nükleeri istemesinden daha doğal bir şey olamaz" dedi. "Karadeniz'de Geleneksel Olmayan Yöntemlerle Üretilen Gazları da İçeren Beklentilerimiz Var" "Karadeniz, Avrupa gaz güvenliği açısından ve Avrasya gaz üreticilerinin 48 ENERJi DÜNYASI KASIM-ARA LI K 2011 Taner Yıldız T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı transit güzergahı olarak hayati önem arz ediyor. Bölge, büyük bir potansiyel içeriyor ve bu potansiyel, üretici, transit ve tüketici ülkelerin ilgisini çekmektedir" diyerek bölgenin enerjideki önemine değinen Yıldız, Karadeniz'in önümüzdeki dönemde de bu önemini sürdüreceğini belirtti. Yıldız sözlerine şöyle devam etti: "Bölgedeki enerji kaynaklarının keşif ve araştırmalarında sadece konvansiyonel hidrokarbonlar değil, geleneksel olmayan yöntemlerle üretilen gazları da içeren heyecan verici beklentilerimiz var. Türkiye'nin hem kendisi, hem de ortakları enerji arz güvenliğini sağlamaya yönelik çok yönlü bir enerji politikasını aktif bir şekilde yürütüyor. Bu itibarla ülkemiz, doğubatı ve kuzey-güney enerji koridorlarını hayata geçirmektedir. Doğu-batı enerji koridoru kavramı çerçevesinde Türkiye, üstlenmiş olduğu büyük projeleri tamamlarmştır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İharç Petrol Boru Hattı, sözü edilen koridorun en önemli parçasıdır". "Irak Gazının Avrupa'ya Taşınabileceğini Düşünüyoruz" Avrupa'nın artan gaz talebi konusunda da açıklamalarda bulunan Yıldız: ''.Avrupa'nın enerji talebini karşılamak için üretilen projelerden birisi de Nabucco'dur. Nabucco hükümetler arası proje ve destek anlaşmaları ile belli bir seviyeye geldi. Ancak 2023'de gaz ihtiyacı artacak olan Avrupa'nın kaynak ilitiyacının çeşitlendirilmesi gerekir" diye konuştu. Doğalgazda bir başka önemli kaynağın da Irak olduğunu söyleyen Yıldız, Ceyhan bölgesindeki tesislerin, Irak gazı için büyük bir potansiyel arz ettiğini vurguladı. Yıldız: "Ceyhan'a ulaşacak olan Irak gazının, LNG'ye dönüştürülerek dünya pazarlarına veya boru hatları ile Avrupa pazarlarına taşınabileceğini düşünüyoruz. Avrupa'nın doğalgaz ilitiyacını karşılayacak gerek bu projelere, gerekse diğer projelere Türkiye tarafından gerekli destek verilmektedir. Ancak şu gerçeğin, her dain1 hatırlanmasında ve hafızalardan çıkarılmamasında büyük fayda var. Enerji alanında Avrupa'nın kaynak ve güzergah çeşitliliği gerçekleştirilmek isteniyorsa, Türkiye'nin üstlendiği görev ve önem göz ardı edilmemelidir" dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise yaptığı konuşmada Türkiye'de sağlam bir kamu maliye yapısı ve bankacılıkla ilgili sıkı duruşa devam edeceklerini belirterek: "Türkiye'de uygulamakta olduğumuz katı düzenleme ve denetleme çerçevesi mutlaka devam edecek. Krizin en tepe noktası ile bugünün karşılaştırılması durumunda Türkiye'de 3,5 milyon istihdam artışı oldu. Hem Merkez Bankası hem BDDK'nın düzenlemelerine bankalar uyum konusunda çok iyi bir performans gösterdiler ve karşılığını da aldılar. Bu ciddi bir karlılık ve çok yüksek bir itibardır" dedi. Avrupa'daki krizin etkisinden dolayı ihracat rakamlarının da bir miktar gerileme yaşandığını kaydeden Babacan, 2011 yılı büyüme beklentilerinin yüzde 7-8 arasında olduğunu da sözlerine ekledi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, günümüzde Türkiye'nin güçlü tarihi ve külti.irel bağlarının bulunduğu Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya'yı içine alan geniş Karadeniz havzasının, elinde bulundurduğu enerji ve doğal kaynaklar sayesinde küresel

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=