Enerji ve Çevre Dünyası 90. Sayı (Kasım-Aralık 2011)

Bu yıl yurtdışı yatırımlarımız açısından da olumlu gelişmeler kaydettiğimiz bir yıl oldu. Bilindiği üzere, Moskova'da her biri 340 MW kurulu güçte iki doğal gaz santrali projemiz mevcut. Tereshkovo'nun 170 Nf\XI kapasiteli ilk fazııun inşasını tamamlayarak, Promyshlennaya Energetika şirketi ile 11 Kasım 2011 tarilunde elektrik satış anlaşması imzaladık. Santral, anlaşmanın ardından, 14 Kasım 2011 tarihinde üretime geçti. İkinci santral projemiz Kojukhovo'nun 170 M\Xl'lık ilk faz çalışmaları ise Tereshkovo'nun hayaca geçmesi ile hız kazanacak. İsrail'de ise dört doğal gaz projemiz var. Ashkelon bölgesinde yapımı planlanan 800 MW kapasiteli Dorad Doğal Gaz Çevrim Sancrali'nin proje finansmanı 2010 yılında tamamlandı. Santrali 2013 yılında hizmete alınayı planlıyoruz. İsrail'deki 250 M\'v' kurulu güce salup olacak Ashdod, Ramat Negev ve Solad projelerinin değerlenclirme süreçleri ise devam ediyor. Öte yandan, Pakistan'da ülkenin ilk rüzgar santralini kurmak üzere çalışmalarınuzı sürdürüyoruz. Pakistan'ın güneyindeki Jhimpir bölgesinde bulunan ve toplam 56,4 M\Xl kapasiteye sahip olacak projeıun ilk fazı tamamlandı. 50 MW'lık ikinci faz için finansman sürecini sonlandırdık. Uluslararası Finans Kurumu IFC'den 38,1 milyon ABD Doları, Asya Kalkınma Bankası, ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası ile Pakistan'ın en büyük özel bankası Habib Bank'tan 159 milyon ABD Doları olmak üzere toplam 1 1 1 ,1 milyon ABD Doları tutarında krecli aldık. Bu yılın sonunda türbin montajına başlayacağız. Ardından Pakiscan'da santral inşası luzlanacak. Hedefimiz santrali 2012 yılında hizmete açmak. Yatırımlar ve teşvikler açısından düşünüldüğünde, Türkiye enerji sektörü açısından 2011'i değerlendirebilir misiniz? Enerji sektörü, Türkiye'de en luzlı gelişen, dünyada da en hızlı büyüyen, en çok yeniliklerin yaşandığı sektörlerden biri. Enerji Bakanlığı verilerine göre, enerji sektörünün 2023 yılına kadar 125 milyar doların üzerinde yatırıma ihtiyacı olacak. Türkiye'de bugün toplam elektrik üretiminin %48,2'si doğal gaz santrallerinden, %34,5'i termik santrallerden, % 17,4'ü ise yenilenebilir enerji santrallerinden elde ediliyor. Öte yandan yapılan araştırmaların sonuçları, Türkiye'nin güneş, rüzgar, hidrolik, jeotermal, biyokütle gibi kaynaklardan elektrik üretimi konusunda oldukça elverişli konumda olduğunu ortaya koyuyor. Enerji Bakanlığı'nın, yenilenebilir enerji kaynaklarııun elektrik enerjisi üretimi içindeki payını 2023 yılına kadar %30'lara yükseltme hedefi, bu alandaki çalışmaların önümüzdeki yıllarda hızlanacağına işaret ecliyor. Enerji sektöründeki bu hareketlilik, ilerleyen yıllarda da sektörüınüzün ekonomik büyümede lokomotif olarak önemini koruyacağını gösteriyor. Enerji sektörünün arz - talep beklentilerini karşılamasının önündeki en önemli engel piyasa koşullarıdır. Sektördeki oyuncuların yatırın1 kararı almaları " Özellikle son yıllarda, enerji talebi ve arzı küresel enerji sektörünün gündeminde yer alan ve çözüm arayışları süren bir konu. Dünya çapında tüm ülkelerde hemfikir olunan şıı ki, arz güvenliği ancak enerji üretimine hız verilerek ve kaynak çeşitliliğine gidilerek artırılabilir. JJ için, uzun vadeli öngörüde bulunmayı mümkün kılacak şeffaf ve liberal bir piyasa yapısına ihtiyaç var. Bugün yaşanan belirsizlikler nedeniyle uzun vadeli olı11ası gereken enerji politikaları kısa vadeli olarak gerçekleşiyor ve yatırımlarda aksama ya ela gecikı11eler yaşanıyor. Jeotermal yatırımlarımız açısından baktığımızda, 201O yılının Aralık ayında kabul edilen Yeıulenebilir Enerji Yasası'ncla belirlenmiş olan alım fiyatlarının rüzgar ve hiclro enerjiye göre daha avantajlı fiyatlar sunduğunu görmek bizi cesaretlendiren bir gelişme. Hayata geçirmeyi planladığımız akıllı şebeke uygulamalarıyla da 2011 sonu itibarıyla 4 çözüm ortağımız ile 21 ilde müşterilerimize hizmet vereceğiz. Belli büyüklükteki zincirler ile bu bölgeler dışında kalan serbest tüketiciler için ise merkezi organizasyonumuz devrede olacak. 2012 yılından beklentileriniz nelerdir? Enerji sektörü Türkiye'de son 30 yılda oldukça önemli gelişmeler gösterdi. Ülkemizin 1980'lerde 5 bin J\ıIW olan kurulu gücünün bugün toplam 48 bin 500 i\ıf\'(/'a ulaşmış olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki 1O yıl için öngörümüz, bu rakamın iki kat artacağı yönünde. Bunun gerçekleşmesi için özelleştirme sürecinde güven veren şeffaf piyasa şartlarının sağlanması gerekiyor. Sektör, uluslararası normların geçerli olduğu bir enerji piyasası hedeflemelidir düşüncesindeyiz. Özellikle son yıllarda, enerji talebi ve arzı küresel enerji sektörünün gündeminde yer alan ve çözüm arayışları süren bir konu. Dünya çapında ti.im ülkelerde hemfikir olunan şu ki, arz güvenliği ancak enerji üretimine luz verilerek ve kaynak çeşitliliğine gidilerek artırılabilir. Ülkemizde elektrik enerjisi talebi artarken, bununla birlikte yeni kapasite ilitiyacı doğuyor. Özel sektörde ENERJi DÜNYASI KASIM·ARAUK2011 69

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=