Söyleşi O i RES Enerji Kurucu Ortağı Ateş Uğurel: ''Türkiye Artık 'Güneş'li Günler Görmeye Hazır'' 16 yılı aşkın süredir güneş elektriği sektörünün içerisinde yer alan Ateş Uğurel, yeni kurduğu firması iRES Enerji ile farklı ve ses getirecek pilot uygulamalara imza atarak, sektöre taze bir soluk getirmeyi hedefliyor. Türkiye'de güneş enerjisi alanında çok önemli adımların atıldığını vurgulayan ve "EPDK bence bir devrim yapmıştır" diyen Uğurel, "20 I J'ün ortalarında da ilk güneş santrallerini göreceğiz" diyor. Namı diğer SolarBaba ile sektördeki son gelişmeleri, iRES Enerji'yi ve geleceği konuştuk. Güneş enerjisi sektöründe son altı ayda neler oldu, sonraki 6 ayda neler olacak. Değerlendirebilir misiniz? Türkiye'de yenilenebilir enerji ile ilgili ilk yasal girişimler, rüzgar enerjisine verilen lisanslarla birlikte 2007 yılında başladı. Aslında yenilenebilir enerji kaynaklarının tümünü kapsayan kanun çerçevesinde, güneş enerjisinin maliyeti ve verilen teşviklerin yetersizliği, güneş enerjisiyle ilgili tek bir başvurunun bile olmamasına sebep oldu. Belki o zaman herhangi bir firma lisans başvurusu yapmış olsaydı, şimdi 4 yıl sonra çok büyük bir avantaj sağlamış olacak ve lisans sahibi tek firma olabilecekti. Dolayısıyla güneş enerjisi her ne kadar bir yenilenebilir enerjisi kaynağı olsa da, maliyetlerin yüksekliği ve çıkan teşviklerin düşüklüğünden dolayı çok fazla gelişme fırsatı bulamadı. Sadece sosyal sorumluluk boyutuyla uygulamaya geçebildi. Ancak Aralık 201O tarihinden itibaren yasal çerçevede çok fazla şey değişmeye başladı ve güneş enerjisinin adı kanunlarda geçmeye başlayarak, teşvikler verildi ve bu süreç kanuni mevzuatların ve yönetmeliklerin yayınlanmasıyla birlikte de hızlandı. Şu anda artık son noktasına gelmiş durumdayız, rüzgar ve güneş için ölçüm tebliğinin yayınlanmasını bekliyoruz. Yayınlanmasına müteakiben de sanırım yatırımcılara arazi bulmaları için 3 aylık bir süre verilecek ve ondan sonra da yaklaşık I yıllık bir ölçüm süresi verilecek. Kurumlar buldukları araziler üzerine bir ölçüm istasyonu kurarak, oradaki güneş potansiyelini ölçecekler. Ondan sonra da EPDK'nın belirlediği bir gün de başvurular olacak ve muhtemelen de başvuru alımları 20 l 3'ün başlarında olacak. Lisanslı süreç bu şekilde işleyecek, dolayısıyla sanırım 20 l 3'ün sonlarından itibaren Türkiye'de ilk güneş santrallerini görmeye başlayacağız. Ateş Uğurel iRES Enerji Kurucu Ortağı Asıl daha heyecan verici süreç, 500 kW altını ilgilendiren yönetmeliğin yayınlanmasıyla oluştu diye düşünüyorum. Burada açıkçası EPDK'yı kutlamak gerekir, "Biz Türkiye enerji sektöründe devrim yaptık" ifadeleri kullanıldı. Açıkçası ben de bazı süreçlerin bir devrim niteliği taşıdığına inanıyorum. Çünkü arazi bulma, ölçüm yapma gibi bir süreç olmayacak ve kurulu güç kapasitesi 500 kW ve altında kalmak kaydıyla herkes biyogaz, jeotermal, güneş ve rüzgar gibi kaynaklardan enerjilerini kendileri üretebilecekler. Burada asıl hedef, tüketicinin kendi enerjisini kendisinin üretmesi iken, aynı zamanda EPDK'nın başka bir açılım daha yaptığını düşünüyorum, şöyle ki; 500 kW altına yatırım yapmak için yatırımcıların da önü açılmış olacak. Böylece yarışma ile uğraşmanıza ve lisans almanıza gerek olmayacak. Ayrıca bu sürecin bir hayli istihdam oluşturacağı da kuşkusuz. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI ocAK-şusAr2oı2 81
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=