Enerji ve Çevre Dünyası 92. Sayı (Mart 2012)

sayesinde, çeşitli sanayi sektörlerinde ana ürünün ihtiyacı olan yüksek kaliteli elektrik üretilirken, gaz türbini ve motorunun egzoz ve ceket soğutma suyu ısıları havaya atılmayıp tesisin ihtiyacı olan buhar da üretilmekte, böylece %94'e kadar ulaşan "çevrim verimi"ne ulaşılmaktadır. Devlet, gerek 9799 sayılı Kararname ile gerekse 2001 yılında çıkartılan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile ileri teknolojide yatırım yaparak, ülkemize milyonlarca dolarlık enerji tasarrufu sağlayan otoprodüktörleri korumaya almıştır. Otoprodüktörleri koruma amaçlı bu Kararname ve 4628 sayılı kanunla sağlanmış olan hakkın özü şudur: "Hem elektriğini üret ve şebeke me yük olma, hem de fabrikanın buharını üret. Elektrikte fazlan varsa onu da ben alırım. Yeter ki sen yüksek verimli enerji üretimini sürdür." Bu suretle yasal olarak kendilerine sağlanmış olan en büyük imtiyaz, kendi elektrik üretimlerinin, TEDAŞ'ın şebekesine verilmeden, kendi tüketici baraları üzerinden tüketime sunulabilmesi, dolayısıyla da belediye tüketim vergisinden (%1), enerji fonundan (%1), TRT payından (%2), dağıtım sistemi kullanım bedelinden, iletim sistemi kullanım bedelinden, PSH'dan, kayıp ve kaçaktan korunmuş olmalarıdır. Bu imtiyaz, otoprodüktörlerin uyguladıkları teknolojinin, ülkemize sağladığı enerji kaynağı tasarrufu (yılda 3 milyar m3 gaz) ve CO2 salımı azalması (yılda 1O milyon ton) karşılığında verilmiştir. Bundan sonrada, otoprodüktörler aynı teknolojiyi devam ettireceklerine göre, eskiden kazanılmış hakların yerine devlet ne ikame edecek de onların mağduriyetini önleyecek? Kazanılmış hakların korunması Anayasamızın teminatı altındadır. 9000 8000 7000:---6000 2 5000 :: 4000 Sunuş O 8 7600 -&480570ôi80efiOOO soocr3° 0 • ··- 3800 32llll - (3 3000 2734 = 2000 1000 o 4 20561560 9 37 1040 127 200 332 1992199319941995199819971998199!1?000?0012002200l!OOOOOS?00620072008200!1?01Cl?011 YILLAR Tablo 1. Türkiye'de Kojenerasyon Kapasitesinin Yıllara Göre Gelişmesi Esasen, 4628 sayılı "Elektrik Piyasası Kanunu" otoprodüktörleri, 5627 sayılı "Enerji Verimliliği Kanunu" da kojenerasyonu koruma altına almıştır. Aynı şekilde Avrupa Birliği de, 14 şubat 2004 tarihinde çıkarttığı ve 8 yıldır uygulanmakta olan, 2004/8/EC. sayılı "Cogernation Directive" ile de kojenerasyon sistemlerine, sağladıkları yüksek enerji tasarrufu ve CO2 salımı azalması (kömür santrallerine nazaran %300) dolayısıyla öncelik ve ayrıcalıklar tanımıştır. Otoprodüktörlüğün kaldırılması ve otoprodüktörlerin elektrik üretim şirketine dönüştürülmesi halinde aşağıda özetlediğim gelişmeleri beklemek kehanet olmayacaktır: • Otoprodüktörler (yeni elektrik üreticileri), ürettikleri elektriği, kendi baralarına vermek yerine, en yakın dağıtım merkezlerine verecekler, dağıtım şirketi de elektriğin üzerine yukarıda saydığım vergi, fon ve payları ilave ederek otoprodüktör tüketiciye fatura edecektir. • Kendi ürettiği elektriği, dağıtım sistemlerinden, kat be kat pahalı alma durumuna düşecek eski otoprodüktör için yeni elektrik fiyatı, eski otoprodüktör üretim fiyatına göre, çok pahalı olacağından, kojenerasyonla elektrik üretiminden vazgeçecek ve tesisini durduracaktır. Buharı için de, 20 sene önce olduğu gibi brülörlü sisteme (Heat only boiler) dönecektir. Bu durum, kojenerasyon tesislerinin pek çoğunun kapanmasına yol açacağı gibi, yeni tesisler de kojenerasyon bazında kurulmayacaktır veya daha fazla elektrik üretimi için düşük çevrim verimli kombine çevrim santrali (buhar türbini ilavesiyle) yoluna gidecektir ki bu da yeni bir enerji kaybıdır. • Dünyada son yılların en önemli gelişmesi olan enerjinin tüketim merkezlerinin yakınında üretilmesi (Decentralized energy production) konseptinden uzaklaşarak, kayıp ve kaçakların daha yüksek ve elektrik üretim veriminin daha düşük olacağı Merkezi Sistemlere (Centralized) dönülmüş olacaktır. Otoprodüktörlüğün kaldırılması ve yeni otoprodüktör başvurularının alınmaması halinde doğabilecek bu ve benzeri sorunların, Sayın Bakanımızın başkanlığında toplanacak, sektörün sivil toplum kuruluşlarıyla ve meslek odaları ile, bütün yönleri ile tartışıldıktan sonra, bir uzlaşma zemini oluşacağına inanıyor ve tasarının TBMM'ye gönderilmeden önce, bu önemli toplantının yapılmasını öneriyoruz. Böyle bir toplantının yapılacağı en iyi zemin de 25-26-27 Nisan tarihinde yapılacak ICCI 2012 konferansıdır. Hoşça ve Dostça Kalın. ENERJi ve ÇEVRE OÜNYASI MART2012 3

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=