Enerji ve Çevre Dünyası 93. Sayı (Nisan 2012)

ıccı 2012 o İhalesi yapılan Mersin-Akkuyu nükleer santralinin ilk bölümünün devreye alınması 2019 yılını bulması nedeniyle bu tür projelerin projeksiyonunun şimdiden yapılmasını gerektirmektedir. son yıllarda hükümetin geliştirdiği politikalar sonucunda, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeken bir ülke konumuna geldi. Hem enerji piyasasının özelleştirilmesi çalışmaları, hem de dünya pazarlarına entegre olma çalışmaları 2012 yılı ve önümüzdeki yıllarda enerji sektörü sürekli cazip kılmaktadır. sektöründe gerek yapısal düzenlemeler gerekse yabancı yatırımcıların ilgisi (birleşme ve satınalmalar veya doğrudan Ülkemiz, rekabetçi bir ekonomik büyüme yolunda ilerlemesine paralel olayatırımlar) açısından ciddi gelişmeler rak, dünyanın en hızlı büyüyen enerji olacağı kanaatindeyim. Gelişen ve hızla büyüyen ülke ekonomisinin en büyük sürükleyici motor gücü enerji sektörü olmuştur. 2023 vizyonu açısından bakarsak, asıl önemli olan yatırımların bitirilmesi meselesidir. 2023'te dünyanın en büyük IO ekonomisi arasında olmayı amaçlamaktayız. Bu da enerji olmadan olmaz diye düşünüyorum. 2023 hedeflerine ulaşılması ve hatta 2050 vizyonunun ortaya konması son derece önemlidir. Bu hedef plan ve yatırımların güçlü bir şekilde icra edilmesinde siyasi istikrarın önemli bir rolü olacağı kanaatindeyim. Türkiye enerji sektöründe yatırım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye, enerji piyasaları yatırım ortamı açısından 10-15 yıl öncesinin Türkiye'si değil. Hem jeopolitik konum, hem de 78 ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI NISAN 2012 pazarlarından biri haline de gelmiştir. 2023 yılına kadar Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanması için 130 milyar dolar yatırım yapılacağı tahmin ediliyor. Sektörün doğalgazla ilgili kısmından bahsedersek, malum olduğu üzere neredeyse tüm illerimiz de ısınma amaçlı doğalgaz kullanılmaktadır. Doğalgazla birlikte enerji sektörü ciddi bir yatırım kapasitesine kavuştu. İstanbul ve Ankara gibi büyük illerimizde özellikle altyapıya ait yatırımlar elbette doyma noktasına geldi. Ancak sektöre bağlı birçok alanda hala yatırımların canlı olduğu görülüyor. Özel sektör haricinde Enerji Bakanlığı 2012 yılı bütçesinde doğrudan veya dolaylı yatırım hacmi 4 milyar doları aşmış durumdadır. Bunun yanında, Türkiye'nin OECD ülkeleri içerisinde son IO yıllık dönemde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke durumunda olduğu, dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin'den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Yenilenebilir enerji, nükleer enerji, petrol ve doğalgaz aramalarını da düşünürsek, yatırımların sürekli katlanacağı çok net görünmektedir. ICCI 20 l 2'ye sponsor olan firmalardan birisiniz. Neden böyle bir tercih yaptınız? ICCI hakkında genel görüşlerinizi ve ICCl'dan beklentilerinizi öğrenebilir miyiz? ICCI organizasyonu bizim önem verdiğimiz organizasyonlardan biridir. Sektörün nabzını tutan, gelişimine çok önemli katkılar sağlayan bir yapıya sahip. Biz İGDAŞ olarak sektöre hizmet eden organizasyonların her zaman destekçisi olmaya çalışıyoruz. ICCI bu konuda sektörün en köklü ve etkili organizasyonları arasında yer alıyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sektörün önemli konularının ele alınacağı ve sorun ve beklentilerin cevabını bulacağı, sektörü bir adım daha ileriye götürecek yaklaşım ve çalışmaların temelinin atılacağı verimli bir organizasyon olmasını diliyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=