Enerji ve Çevre Dünyası 95. Sayı (Temmuz-Ağustos 2012)

olması ve bu teknolojinin çok yaygın ve hızlı bir şekilde geliştirilmesiyle birlikte doğalgazdaki mevcut rakamların artan bir oranda yükseleceğini söyledi. 2030 yılında petrol ve kömürün birincil kaynak olmaya devam edeceğini ve bunun yanında nükleer enerji ve gaz kullanımının da artacağına dikkat çeken Köktaş, 2030 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarının da devrede olacağını, ancak yakın bir gelecekte teknolojik maliyetlerin yüksek olması gibi nedenlerle, yenilenebilir enerji kaynaklarının çok büyük bir alternatif oluşturabilecek durumunda olmadığını belirtti. Konuşmasında dünyadaki enerji yatırımlarınayönelik bilgilerveren Köktaş, 2030 yılına kadar 26 trilyon dolar enerji piyasalarına yatırım yapılacağını söyledi. Bu rakamın yarısı kadar bir tutarın elektrik piyasasınayatırım olarak geri döneceğini belirten Köktaş, kalan yarısının ise ikiye bölünerek petrole ve doğalgazayatırım olarak dönüşeceğini söyledi. Ayrıca elektriğe ayrılan tutarın yarısının elektrik üretimine, kalan yarısının ise iletim ve dağıtım şebekelerine yönelik olacağını ifade etti. Dünyadaki petrol ve işletmede olan bir ölçüdeki doğalgaz yataklarının ömürlerinin eskimiş olduğuna da dikkat çeken Köktaş, dolayısıyla yeni kaynaklara ihtiyaç olduğunu ve bu alana yönelik yatırımlara harcanacak paranın büyük kısmının da yeni rezervleri keşfetmek için kullanılacağını söyledi. Yatırılacak bu paranın geri dönüşünün de olacağını söyleyen Köktaş, "Sonuç olarak nihai tüketiciler bu parayı geri ödeyecekler demektir. Bu açıdan bakıldığında enerji fiyatlarının hiç de aşağıya gelecek gibi olmadığı ortadadır" dedi. "2015 yılında herkes elektriğini pazarlık usulü alacak" Konuşmasında serbest tüketici limitlerine de değinen Köktaş, "Türkiye'de tüketilen enerjinin yüzde 77'si serbest Güncel O Dünya Enerji Talebi 1980 20()1 Dünya Birincil Enerji Talebi ( . . . . 2030) 2010 Yıllar 2015 2030 tüketicidir. Bu şu anlama gelir, tüketici- yatırım olarak dönüştüğünü ifade edeler enerjilerini istedikleri yerden teda- rek sözlerine şöyle devam etti: "Tüm rik edebilirler. Bu sayede tüketicilerin elektrikleri yaklaşık yüzde 25 oranında indirimli olarak almaları mümkündür. 2015 yılı itibariyle Türkiye'deki tüm tüketiciler serbest tüketici konumuna gelmiş olacak" dedi. Kamu kesimlerinin bu serbestleşme sürecinde bir tarife belirleyici unsur olarak dahil olmayacağını belirten Köktaş, herkes kendi elektriğini pazarlık usulüyle üreticilerden almış olacağını söyleyerek, "Öngörülen piyasa yapısı, alıcılarla satıcıların rekabetçi koşullarda, parametreleri belirlenmiş bir şekilde, kendi enerjilerini alıp sattığı bir piyasa modelidir" dedi. 20 1 O yılı Eylül ayından sonra ilk defa özel sektör tarafından üretilen elektriğin, kamu üretimlerini geçmiş olduğunu ifade ededen Köktaş, "Bu şunun göstergesidir; özel sektörün önünü açtığınızda alt yapıyı öngörülebilir yüksek bir piyasa modeline düzenlediğinizde, özel sektörümüz her türlü riski alarak yatırımını yapıyor" dedi. 2001 yılından beri devletin enerji üretiminde bulunmadığını hatırlatan Köktaş, devletin bu alandayapacağı tüm yatırım paralarının bütçeden ayrılarak eğitim, sağlık, yol yapımı gibi başka alanlara elektrik üretimini ancak özel sektöre yaptırabiliyorsunuz, karşılığında ise para değil, sadece güven ve itimat veriyorsunuz. Yani güven ve itimadın bu kadar yüksek miktarda paraya tekabül ettiği başka bir sektör yoktur herhalde." "Yabancı sermayenin Türkiye'ye getirilmesi gerekli" Sektörün çok hızlı büyüdüğünü dile getiren Köktaş, 2030 yılı hedefleri göz önüne alındığında üretimde yaklaşık 200 milyar dolar yatırıma ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Geçtiğimiz 40 yılda Türkiye ekonomisinin ortalama yaklaşık yüzde 4 büyüdüğünü belirten Köktaş, aynı dönemde elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 8 büyüme gösterdiğini belirtti. 2030 yılına kadar tahmini büyüme rakamları üzerinden örnekler gösteren Köktaş, konuyla ilgili şunları söyledi: "Önümüzdeki 20 yıl içerisinde ise ekonomik büyümemiz, kriz senaryoları da dahil olmak üzere yüzde 4,3 civarında olacak. Elektrik enerjisi büyümesi de yaklaşık yüzde 6,7 olacak. Dolayısıyla 20 yıl içerisinde I birimlik ekonomik büyüme sağlamak için I,6'Iık elektrik enerjisinin büyümeye ihtiyacı var. Geçtiğimiz 40 yıldaki 2 çarpanlı korelasyon, ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI TEMMUZ-A�usros 2012 33

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=