Enerji ve Çevre Dünyası 95. Sayı (Temmuz-Ağustos 2012)

Güncel O Türkiye Elektrik Santrali Hizmetlerinde Çıtayı Yükseltiyor Frost & Sullivan'ın araştırmasına göre Türkiye elektrik santrali hizmetleri pazarı, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında büyüklük açısından Polonya'nın ardından ikinci sırada geliyor. İstikrarlı bir gelişme kaydeden Türkiye elektrik santrali hizmetleri pazarının 2016 yılına kadar yüzde 2.5 yıllık bileşik büyüme oranına sahip olacağı ve 254.6 milyon avro gelire ulaşacağı öngörülüyor. Frost & Sullivan, Türkiye'de hazırladığı başta enerji, otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini de kapsayan raporlarıyla uluslararası şirketlerin ve yatırım fonlarının Türkiye'deki faaliyetlerine yardımcı olmanın yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk firmasınaözel araştırmave danışmanlık hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine yardımcı olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Frost & Sullivan, yakın ve orta vadede enerjiye çok daha fazla ihtiyaç duyacak olan Türkiye'nin elektrik santrali hizmetleri pazarının mevcut durumunu ve 20 1 0-20 1 6 yılları arası büyüme dinamiklerini masaya yatırdı. Frost & Sullivan Türkiye Direktörü Philipp Reuter, Türkiye'nin elektrik santrali hizmetlerinin 2009 yılında 214.8 milyon avro gelire sahip olduğunu tahmin ettiklerini, olgunlaşma aşamasında olan pazarın Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Polonya'nın ardından ikinci sırada bulunduğunu belirtiyor. Özellikle son yıllarda pazarın istikrarlı bir büyüme kaydettiğini ifade eden Reuter, istikrarlı çizginin kesintisiz devam edeceğini, yüzde 2.5 yıllık büyüme oranıyla pazarın 2016 yılında 254.6 milyon avroya ulaşacağını vurguluyor. Santraller Yeni ve Modern Türkiye'de birçok elektrik santrali 2000 yılından sonra devreye alınmış bulunuyor. Bu nedenle Türkiye'nin enerji sistemi görece yeni olarak tanımlanıyor. Elektrik talebine olan artış nedeniyle yeni elektrik santralleri planlanıyor, bu gelişmeye paralel olarak enerji üretim sisteminin daha da modernleşmesinin yanı sıra kapasite yenilenmesine önemli 38 ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI TEMMUZ-AGusros 2012 ölçüde ihtiyaç duyulmayacağı belirtiliyor. Reuter, 20 1 6 yılına kadar devreye alınacak yeni santrallerinin çoğunun gaz ve kömür bazlı olacağını tahmin ettiklerini söylüyor. Rusya ve İran'dan doğalgaz tedariği zorunluluğu nedeniyle karşılaşılan yüksek derecede bağımlılığa karşı halihazırda kömür bazlı elektrik santrallerine odaklanılıyor. Reuter, son derece kritik teknoloji kullanarak elektrik üretme eğiliminin hizmet pazarını etkileyeceğini ve kömür bazlı elektrik santrallarine sunulan servislerin fiyatlarına katkıda bulunacağının beklendiğini ifade ediyor. Ulusal yakıt karışımında gazın payının azalmasına rağmen 2700 MW kapasiteli kömür bazlı elektrik santrallerinin 20 1 5 yılına kadar devreye girmesinin beklendiğini dile getiren Reuter, planlanan çoğu CCGT (Bileşik Döngü Gaz Türbini) kurulumunun, 2012 ve 2013 yılları için belirlendiğini, bu takvimin dışarıdan sağlanan elektrik santrali hizmetleri için ekstra talep yaratacağını ileri sürüyor. Standartlarda AB ile Uyum Reuter, hükümetlerin enerji sektörüne bakışının AB'ye üyelik için aday olan Türkiye'nin AB standartlarına uyma ihtiyacıyla paralel olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle devletin sahip olduğu üretim kapasitelerinin, üretimin etkinliğini korumak ve yükseltmek adına yüksek standartlara göre korunması ve işletilmesi gerekiyor. Devam eden özelleştirme süreci ve uluslararası şirketlerin yeni elektrik santrali projeleri geliştirmelerinin, söz konusu yatırımcıların dış kaynaktercihi nedeniyle dışarıdan sağlanan hizmetler için talep oluşturduğuna da değinen Reuter, örneğin RWE, CEZ ve Verbund tarafından geliştirilen elektrik üretimi projelerini buna örnek olarak gösteriyor. Bununla birlikte Reuter, teknik olarak kalifiye

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=