Enerji ve Çevre Dünyası 95. Sayı (Temmuz-Ağustos 2012)

Söyleşi O Enerji Hukuku Uluslararası uygulamaları dikkate aldığınızda, Türkiye'de enerji sektöründeki yasal altyapı sizce genel olarak istenilen düzeye ulaştı mı? Örnekleriyle kıyaslandığında enerji hukuku açısından ülkemizin bulunduğu konumu değerlendirir misiniz? Yasal altyapı bildiğiniz gibi kanunlardan ve yönetmelik, tebliğ gibi Sektörün 1 O yılı aşkın süredir kazandığı deneyim ve sektörün gelişim yönü iyi analiz edilmeli, günlük çözümler yerine kalıcı ve sistematik düzenlemelerle ikincil mevzuattan oluşuyor. Enerji yatırımcının önünü görebileceği mevzuatına baktığımızda çok fazla değişiklik olduğunu görüyoruz. Ayrı- düzenlemeler hayata ca birçok konuda yeni düzenlemeler geçirilmelidir. Bunun için enerji yapılıyor, yeni yönetmelikler ve teb- sektöründeki tüm aktörlerle liğler yayımlanıyor. 200 ı yılından bu ve sivil toplum kuruluşları ile zamana kadar yapılan değişiklikleri sayk .. • d maya artık zaman yetmez. Ancak bunlar anun yapma surecın e yeniden düzenlenen ve serbestleşen bir istişareye önem piyasada makul karşılanabilir. Yeni doğan verilmelidir. ihtiyaçlara göre yeniden yasal düzenleme yapmak gerekiyor. Çünkü enerji çok dinamik bir alan. Ancak sorunuza olumlu yanıt vermem pek mümkün görünmüyor. Elektrik Piyasası Kanunu, Doğalgaz Piyasası Kanunu gibi temel kanunların tamamen değiştirilmesi gündemde ve bu kanunlarla ilgili taslak çalışmalar bitmiş durumda. Enerji sektörünün Enerji alanında öncelikli olarak çözülmesi gereken sorunlar ve gereken yasal düzenlemeler nelerdir? Önerileriniz varsa, paylaşabilir misiniz? Enerji alanında temel mesele arz güvenliğinin sağlanmasıdır. Ülkemizin büyüme hızı ve artan talep ihtiyacı dikkate yasal altyapısı istenilen seviyeye ulaşsa alındığında yapılan ve yapılacak düzenidi kanunların tamamen değiştirilmesi gündemegelmezdi. Buradaönemli olan konu şu: Sektörün I O yılı aşkın süredir kazandığı deneyim ve sektörün gelişim yönü iyi analiz edilmeli, günlük çözümler yerine kalıcı ve sistematik düzenlemelerle yatırımcının önünü görebileceği düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Bunun için enerji sektöründeki tüm aktörlerle ve sivil toplum kuruluşları ile kanun yapmasürecinde istişareye önem verilmelidir. Mümkün olduğu kadar yatırımların hayata geçmesini hızlandıracak, bununla birlikte bürokratik süreci kısaltacak ve kırtasiyeciliği azaltacak şekilde düzenleme yapılmalıdır. Sözü edilen kanunlar, Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra tekrar tekrar Üzerlerinde değişiklik ve yama yapılmaması için şimdiden bu taslaklar üzerinde çalışılmalıdır. lemelerin temel amacının arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik tedbirlerin alınmasına ve gerekli yatırımların bir an önce tamamlanmasına yönelik olduğunu söyleyebiliriz. Konuyu bu bağlamda değerlendirdiğimizde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın kullanılmasına ve değerlendirilmesine yönelik birçok yasal düzenleme yapılmış durumda. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek elektrik için sağlanan teşvikler var. Ancak yatırımların önünde kimi zaman yerinde kimi zaman ise suiistimal derecesinde olan yargı kararları söz konusu. Burada mahkemelerin somut projenin durumuna göre hakkaniyete uygun inceleme ve değerlendirme ile karar vermesi lazım. Hepimiz ekolojik dengenin korunması ve çevrenin tahrip edilmemesi taraftarıyız. Ancakgördüğümüz kimi kararlar bu konudaki suiistimallerin önüne geçemiyor. Yine acele kamulaştırma konusunda Danıştay'ın vermiş olduğu bir karar ile acele kamulaştırma yapılması gereken her projede Bakanlar Kurulu tarafından ayrı ayrı acele kamulaştırma kararı verilmesi gerekiyor. Bu kararyatırımların gecikmesine sebebiyet veriyor. Bu nedenle bu konuda bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini ve acele kamulaştırma kararı verilmesi yetkisinin EPDK'ya verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Bu arada enerji verimliliği konusunda yapılan birçok çalışma var. Enerji verimliliği, enerjinin üretimi kadar önemli bir kavram. Enerji Verimliliği Kanunu ve buna ilişkin ikincil mevzuat tamamlanmış durumda. Ayrıca enerji verimliliğine ilişkin devlet tarafından desteklenen birçok proje var. Bir taraftan enerjinin üretiminden bahsederken diğer taraftan üretilen enerjinin verimli kullanılması konusunda sanayicilerimizin ve genelde toplumun bilinçlendirilmesi çalışmalarına ayrı bir önem vermek gerekir. Enerji sektöründe rekabet ortamı sağlanabildi mi? Bu konuda atılması gereken adımlar neler? Elektrik Piyasası Kanununun amacına baktığımızda kanunun elektrik sektöründe rekabetçi bir piyasa yapısının kurulmasını amaçladığını görüyoruz. Rekabetçi bir piyasanın oluşabilmesi için kamunun elindeki santrallerin ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi gerekiyor. Dağıtım şirketlerinin tamamının özelleştirilmesi henüz tamamlanamamış durumda. Ayrıca üretim özelleştirmeleri konusundaki çalışmalar devam ediyor. Bunun yanında özel sektör yatırımlarının hızla arttığını görüyoruz. Dolayısıylaözelleştirmelerin bir an önce tamamlanması halinde elektrik sektöründe rekabetçi bir piyasa yapısının kurulduğunu söyleyebileceğiz. Diğer taraftan sadece özelleştirmelerin ve serbestleşmenin tamamlanması ile elektrik piyasasında rekabetin sağlandığını veya sağlanacağını söylemek doğru olmaz. Dağıtım şirketlerinin üretim ve perakende satış faaliyetlerinin ayrıştırılması, gün ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI TEMMuz-ACusrns2012 43

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=