Enerji ve Çevre Dünyası 95. Sayı (Temmuz-Ağustos 2012)

Söyleşi O Enerji Hukuku öncesi ve dengeleme güç piyasasında teminat mekanizmasının piyasaya girmek isteyen elektrik toptan satış şirketlerinin piyasa girişlerini zorlaştıracak yapıda olmaması ve bunun önüne geçilecek tedbirlerin alınması gibi aslında piyasada Acele kamulaştırma konusunda Danıştay'ın vermiş olduğu bir karar ile acele kamulaştırma yapılması engelleyecek tedbirlerin alınması gereken her projede Bakanlar elektrik piyasasında rekabetin sağKurulu tarafından ayrı ayrı acele lanması açısından önemlidir. Yine kamulaştırma kararı verilmesi rekabetin sağlanması açısından ikili hakim durumun kötüye kullanılmasını anlaşmalar piyasasının etkin olması gerekiyor. Bu karar yatırımların önemlidir. gecikmesine sebebiyet veriyor. Bu nedenle bu konuda bir yasal Lisanssız elektrik üretimi ile düzenleme yapılması gerektiğini ilgili yasal mevzuatlar tamamlandıktan sonra, yeni uygulama ve acele kamulaştırma kararı bildiğiniz gibi hayata geçti. Bu verilmesi yetkisinin EPDK'ya güncel konuyla ilgili görüşleri- verilmesi gerektiğini nizi aktarabilir misiniz? düşünmekteyiz. Lisanssız elektrik üretimi çok uzun zamandır gündemde olan bir konu olmasına rağmen mevzuatı yeni tamamlandı. 4628 sayılı Kanunlagetirilen düzenlemedeyenilenebilirenerji kaynaklarına dayalı, kurulu gücü azami beş yüz kilovatlık üretim tesisi ile mikro kojenerasyon tesisi kuran gerçek ve tüzel kişiler, lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutuldular. Burada esas olan gerçek veya tüzel kişi tüketicilerin elektriği kendi ihtiyaçları için üretmesidir. Lisanssız elektrik üretimi ile elektrik sektöründe gerek tedarikçiler gerekse tüketiciler açısından hareketliliğin artacağını ve bu konuda önemli başvurular olacağını düşünüyoruz. Yönetmelikle getirilen tüketim birleştirmesi, ihtiyaç fazlası enerjinin satılması gibi tüketiciyi lisansız elektrik üretimine yöneltecek birçok fırsatın olduğunu da söyleyebiliriz. Tüketiciler bu konuda bağlı bulundukları elektrik dağıtım şirketlerine başvuruda bulunacaklar. Lisanssız elektrik üretiminin ülkemizin özellikle rüzgar ve güneş enerjisi potansiyelinin elektrik üretiminde çok yaygın olarak kullanılabilmesinin önünü açacağını düşünüyoruz. Lisanssız elektrik üretiminin enerji arz güvenliğinin sağlanması bakımından da önemli bir etkiye sahip olacağını söylemek gerekir. 44 ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI TEMMUZ-AGusros2012 Enerjinin tüketimi konusundaki tüketicilerin beklentileri ve yaşadığı sorunlar nelerdir? Tüketicilerin beklentileri her şeyden önce enerjinin uygun maliyetle, verimli ve kesintisiz olarak sunulmasıdır. Bunun yanında elektrik faturalarındaki TRT payı, kayıp kaçak bedeli gibi elektriğin kendileri tarafından tüketilmesinde etkiye sahip olmayan kalemlerin tüketiciye fatura edilmesi birçok tüketici ve tüketici dernekleri tarafından yargıya taşınmış durumda. Teknik kayıplar haricinde başkasının kaçak olarak kullandığı elektriğin bedelinin elektriği kaçak kullanmayan ve düzenli olarak faturasını ödeyen tüketicilerden tahsil edilmesi hukuki anlamda da hakkaniyetli bir yaklaşım değil. Teknik kayıplar dışındaki kaçak kullanımların tespit edilmesi ve kullanana faturalandırılması dağıtım şirketlerinin görev ve sorumluluğunda. Kayıp kaçakların azaltılması konusunda dağıtım şirketlerine getirilen yükümlülükler/hedeflerve bu yükümlülüklerin/ hedeflerin yerine getirilememesinde uygulanan yaptırımlar netice itibariyle tüketicinin faturasındaki kayıp kaçak bedelini ortadan kaldırmamaktadır. Benim kişisel kanaatim kaçak kullanımların faturalarda kaçak elektrik kullanmayan tüketicilere yansıtılmaması gerektiği ve bu konuda dağıtım şirketlerinin sorumlu olması gerektiğidir. Proje finansmanı noktasında yaşanan hukuki sorunlar nelerdir? Proje finansmanı dediğimizde kredi kuruluşlarının projenin risklerini iyi analiz edip, sadece proje nakit akışını dikkate alarak sağladıkları finansmandan söz ediyoruz. Bunun ön şartı da proje risk analizinin doğru yapılmasıdır. Özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarının yüksek montanlı ve uzun süreli olmaları nedeniyle yatırım maliyetlerinin planlanması proje finansmanı açısından önemlidir. Bunun için kanaatimizce enerji mevzuatında yatırımlarla ilgili belirsizliklerin olmaması ve mevzuatın artık oturmuş olması çok önemlidir. Mevzuatın çok sık değişmesi finansman açısından bir risktir. Diğer taraftan kredi kuruluşlarının teminat talepleri proje finansmanı kavramı ile bağdaşmamaktadır. Kredi kuruluşlarının finansman sağladıkları şirketlerin ortaklarının şahsi kefaletini istemesi, ortakların taşınmazları üzerinde ipotek konulması gibi işlemler proje finansmanı ile bağdaşmamaktadır. Bu bağlamda ülkemizde tam anlamıyla proje finansmanı yapıldığını söyleyemeyiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı? Hukuk her şeyin temelini oluşturuyor. Bu açıdan baktığımızda enerji sektörünün gelişmesi enerji hukukunun ülkemizde ne kadar geliştiği ile doğru orantılıdır. Enerji hukukunun gelişmesinde hukukçular kadar mühendislere, iktisatçılara, kurumlara, sektördeki şirketlere büyük görev düşüyor. Enerji hukukunu ilgilendiren o kadar çok konu başlığı var ki bunların burada zikredilmesi zaman açısından da mümkün değil. Özellikle bu sayınızda enerji hukukuna ayrı bir dosya açarak konunun önemini vurguladığınız için ve ayrıca bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=