Enerji ve Çevre Dünyası 98. Sayı (Kasım-Aralık 2012)

.. Söyleşi O Enerji Sektörünün 2012 Yılı Değerlendirmesi dört bir yanına dağılmış olan nehir tipi hidroelektrik santrallerin düzenli çalışması sistemi "dengede" tutacak önemli bir unsurdur. Ancak, "kontrolsüz güç, güç değildir" prensibinden hareketle serbest piyasa koşullarına aykırı davranmadan devletin denetim mekanizmalarını işletmesi hayati önem taşımaktadır. Bu denetimin mali kanadı PMUM aracığıyla TEİAŞ tarafından sağlanırken, teknik yönden bir entegre denetim mekanizması bulunmamaktadır. Teknik denetim kendi içerisinde ikiye ayrılmalıdır. Birincisi, tüm hidroelektrik santrallerinin kritik verilerinin (devrede olan güç, devreye girebilecek güç ve teknik arızalar) bir SCADA sistemi ile PMUM'la ilişkili şekilde TEİAŞ Milli Yük Tevzii sisteminde görülmesidir. İkincisi ise bu teknik denetime tabii HES tesislerinde kullanılan teçhizatın teknik yeterliliğin (gerekirse rehabilitasyonun) montaj öncesinde kontrol edilmesidir. Gelişmiş ülkelerde tesis edilecek en küçük bir enerji yatırımı için dahi teknik kriterler mevcuttur. Bu kriterleri kontrol eden kamu tüzel kişilikleri üretim, iletim ve dağıtım sistemlerine kriterlere uygun olmayan tesislerin girmesine müsaade etmemektedirler. Elektrik makineleri hususunda ülkemizde enerji dağıtım ve iletimi alanında TEİAŞ ve TEDAŞ'ın kontrolünde standartlara ve şartnamelere uygun yatırımlar yapılırken, ne yazık ki, iletimi ve dağıtımı yapılan elektrik enerjisinin üretildiği santrallerde herhangi bir teknik kontrol yapılmamaktadır. Mevcut durum, özel müteşebbislere "Enerjiyi nasıl ve hangi makineyle üretirsen üret, satarsın" mantığı getirmektedir. Bu mantık neticesinde çok değişik standart ve kalitede elektromekanik teçhizat kullanılmaktadır. Bu durum enterkonnekte sistemimizin frekans kontrolüne "Devlet (EPDK) HES müteşebbislerini "bir an ewel yatırıma geçme" hususunda zorlarken müteşebbisler "ne olduğunu bilmedikleri" türbin ve generatörleri en ucuza alma telaşına düşmektedirler. Bu durum neticesinde sayısı her geçen gün artan ve enterkonnekte sistem için "ayarsız bomba" niteliği taşıyan HES'ler vasıtasıyla ülkemizin "Türbin ve Generatör Çöplüğü"ne dönmesi kaçınılmazdır." menfi etkide bulunmaktadır. UCTE'ye (Avrupa Elektrik Birliği) girme hedefini geciktiren hususlardan biri de budur. Ucuz olması sebebiyle Çin'den getirilen çağ dışı imalatlarla birlikte Avrupa'dan temin edilen türbinlerde dahi ciddi verim kayıpları yaşanmaktadır. Özel sektör tarafından kurulup, Avusturya'dan, Çin'den ve Hindistan'dan getirilen bazı türbinlerin %90'ın üzerinde verim teklif edilirken işletmeye alındıktan sonra %30 düzeylerinde verimlerle çalıştığı tespit edilmiştir. Bu durum suyumuzun boşa aktığının da göstergesidir. Devlet (EPDK) HES müteşebbislerini "bir an evvel yatırıma geçme" hususunda zorlarken müteşebbisler "ne olduğunu bilmedikleri" türbin ve generatörleri en ucuza alma telaşına düşmektedirler. Bu durum neticesinde sayısı her geçen gün artan ve enterkonnekte sistem için "ayarsız bomba" niteliği taşıyan HES'ler vasıtasıyla ülkemizin "Türbin ve Generatör Çöplüğü"ne dönmesi kaçınılmazdır. Tüm bu menfi durumların önüne geçilebilmesi için hidroelektrik santrallerde kullanılan teçhizatlarla ilgili teknik kriterler belirlenmeli ve devlet eliyle denetimi yapılmalıdır. Yatırımcı firmalar projelerini onaylattıkları gibi kullanacakları elektromekanik teçhizatlara ilişkin garantili karakteristik listelerini de onaylatmalıdırlar. İmalat, malzeme kabulü ve montaj esnasında denetimler yapılmalıdır. Böylelikle HES'lerde kullanılan türbin-generatör teçhizatının teknik denetimi yapılmış olacaktır. Sonuç olarak enterkonnekte sistemimize ve arz güvenliğine menfi etkide bulunacak teçhizatların yolu kapanmış olacaktır. Dünyada birçok ülke kritik sektörlerde yerli imalatçısını destekleyecek kanuni düzenlemeler yapmıştır. Enerji sektörü sanayisi bir ülke için savunma ve telekomünikasyon sanayi gibi stratejik öneme sahip bir sektördür. Serbest piyasa ekonomisini savunan başlıca ülkeler dahi bu hususta yerli imalatçısını desteklemektedir. DPT'nin 2001 tarihli "Elektromekanik Sanayi Raporu"nda şu ifadeler yer almaktadır; "Elektromekanik sanayimizin muhatap olduğu özel ve kamu kuruluşlarının da en az Avrupa Birliği'ne üye ülkeler kadar yerli sanayilerini korumaları gerekmektedir. Ayrıca yatırım teşviklerinde enerji sektörünün önemi dikkate alınarak, kalkınmada öncelikli yöre ayrımı gözetmeksizin yerli makine ve teçhizat listesinde yer alan teçhizata bu teçhizat bedelinin KDV'siz fatura bedelinin o/o I S'i oranında Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonundan destek sağlanarak bu teşvik doğrudan imalatçıya fatura tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödenmeli veya mahsup imkanı verilmelidir." ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI KAS1M-ARAuK2012 49

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=