Güncel O Nükleer Enerjiye Geçişte Türkiye Modeli-2 Raporu Açıklandı EDAM koordinasyonunda bağımsız bilim insanları Türkiye'nin önündeki nükleer enerji seçeneğinin artı ve eksilerini değerlendirdiler. Nükleer enerjiye geçişin Türkiye'nin enerji güvenliğine katkı sağlayacağı ve sera gazı emisyonlarını azaltmasına yardımcı olacağı ifade edilen raporda, buna karşılık Türkiye'nin nükleer enerjiye geçişin risklerini azaltacak hukuki ve kurumsal altyapıyı henüz oluşturmadığına dikkat çekildi. Bağımsız düşünce kuruluşu Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM), "Nükleer Enerjiye Geçişte Türkiye Modeli-2" başlıklı raporunun ayrıntılarını, 20 Aralık 2012 tarihinde Point Otel'de gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. EDAM Başkanı Sinan Ülgen, Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, İstanbul Aydın Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hasan Saygın, Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. İzak Atiyas ve Deniz Sanin ile EDAM uzmanlarından Aaron Stein tarafından kaleme alınan raporda Türkiye'nin 2016 yılından itibaren enerji arzında yetersizliğe düşeceği, oysa kişi başına enerji tüketiminde Avrupa standartlarına ulaşması için bugünküne göre 4 kat fazla enerjiye ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Bu enerji açığının yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanmasının mümkün olmadığına dikkat çekilen raporda, 2016 sonrası hızla artacak enerji arzı açığının kapatılması için nükleer santrallerin çözümün bir parçası olarak görülebileceğini ortaya koydu. Nükleer enerji seçeneğinin iklim değişikliğine yol açan sera gazı salımının azaltılması açısından önemli bir avantaj sağladığı da vurgulandı. 34 ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI ocAK- ŞUBAT201ı Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. İzak Atiyas ve Deniz Sanin, EDAM Başkanı Sinan Ülgen, Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, İstanbul Aydın Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hasan Saygın Nükleer enerjinin bu avantajlarına rağmen emniyet ve güvenlik riskleri içeren bir teknoloji olduğuna dikkat çekilerek, Türkiye'nin bu riskleri en aza indirecek hukuki ve kurumsal yapılanmayı henüz oluşturamadığına dikkat çekildi. Ayrıca gelecek nesilleri de yakından ilgilendiren nükleer enerjiye geçiş kararına temel olarak hükümetin henüz bütünlüklü bir nükleer enerji stratejisini hazırlayıp kamuoyu ile paylaşmadığı, bu nedenle de Türkiye'de nükleer enerjiye yönelik tartışmanın yetersiz kaldığı saptaması yapıldı. Bu çerçevede örneğin Türkiye'nin nükleer yakıt döngüsü yani nükleer yakıt üretimi ve nükleer atıklara dair stratejisinin tartışılmadığına dikkat çekildi. "Kömür ve Gaza Göre Ne Avantajlı Ne de Dezavantajlı" Türkiye'nin nükleer enerjiye geçiş sürecine dair yürütmüş olduğu bu çalışmada, nükleer enerjinin diğer enerji kaynakları ile karşılaştırmalı olarak fırsat maliyeti analiz yapılmak suretiyle bir ekonomik bilanço çıkarıldığını kaydeden EDAM Başkanı Sinan Ülgen raporda ulaşılan sonuçları şöyle değerlendirdi: "Bu raporun en çok tartıştığımızve bize de ilginç gelen yönü birim enerji maliyetinin kaynaklara göre
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=