karşılaştırması oldu. Bu tablolara çıplak gözle baktığınızda nükleer enerjinin maliyet açısından aslında kömür ve gaza göre çok büyük bir avantaj ya da dezavantaj ortaya çıkarmadığı görülüyor. Örneğin, iyi (%5) faiz koşullarında Akkuyu nükleer güç santrali benzer kapasiteye sahip doğal gaz santrallerine göre I milyar dolar üretim avantajı ortaya çıkarırken, yüksek (% 1 O) faiz koşullarında doğal gaz 250 milyon dolar civarı nda avantajlı hale geliyor. Bu Raporda Neler Araştırıldı? EDAM Başkanı Sinan Ülgen'in editörlüğünü üstlendiği ve araştırma sürecine Prof. Dr. Hasan Saygın (lstanbul Aydın Üniversitesi), Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. İzak Atiyas'ın (Sabancı Üniversitesi), Deniz Sanin (Sabancı Üniversitesi) ve Aaron Stein'ın (EDAM) katıldıkları raporda öne çıkan bulgular şöyle özetlendi: Yükselen enerji talebi: Türkiye'nin durumu, gelişen ekonomi ile birlikte hızla artan elektrik enerjisi ihtiyacıyla, talebi doyuma ulaşmış Avrupa ülkelerinden çok yükselen Asya ülkelerine benzemektedir. Türkiye'de uzun vadede yılda ortalama %7-8 büyüyen talep nedeniyle elektrik sektöründe yeni yatırımlara ve kapasiteye ihtiyaç vardır. Kişi başı tüketimin Avrupa ülkeleri ortalama seviyesine ulaşabilmesi için yaklaşık 4 kat daha artması gerekmektedir. Dolayısıyla kayıp-kaçaklar ne kadar aşağı çekilse de iktisadi olarak gelişen bir Türkiye'de elektrik enerjisinde talep artışının ve ilave kapasite ihtiyacının orta ve uzun vadede sürmesini beklemek gerekir. Termik santraller ikame edilemeyecek: Yenilenebilir enerji üretiminde hesaplamaları yaparken Uluslararası Enerji Ajansı'nın (UEA) varsayımlarını kullandık. Buna göre UEA'nın maliyet rakamları nı n ortanca değeri sırasıyla %5 ve % 1 O faiz oranı varsayımı altında nükleer için 5.9ve 9.9 cent/kWh, kombine çevrim gaz santrali için 8.6 ve 9.2 cent/kWh, kömür için 6.2 ve 9.0 cent/ kWh olarak veriliyor. "Nükleer enerjinin bir diğer avantajı da dışa bağımlılığın azaltılması ve ödemefiyatların hızla düşmesini sağlayacak ve iletim hatlarını yeterli kılacak bir teknolojik devrim olmadığı ve yatırımları destekleyecek uluslararası fon girişi bulunmadığı sürece termik santralleri tümüyle ikame etmeleri gerçekçi bir beklenti değildir. %80 ithal bağımlısıyız: Enerji arzında %80 düzeyine ulaşmış olan ithal bağımlılığı fiyat istikrarı nı ve fosil yakıt ithalatının elli milyar doları aşan faturası ödemeler dengesini tehdit eder konumdadır. Bu nedenle, karar vericiler tarafından Türkiye'nin elektrik üretiminin yaklaşık yarısını teşkil eden ithal doğal gazın elektrik üretimindeki payının daha fazla artmaGüncel o ler dengesi üstünde olacak. Türkiye'nin 201 1 yılındaki 54 milyar dolarlık enerji ithalat faturası dış ticaret açığının yaklaşık yarısına tekabül ediyor. Nükleer enerji sayesinde elde edilecek kapasite bu dışa bağımlılığı azaltacak zira nükleer enerjide ithal yakıtı n toplam maliyet içindeki payı % 1 O'un da altında. Dolayısıyla nükleer santrallerde toplam elektrik üretimi içinde ithal yakıtın payı doğal gaz ve petrolden çok daha düşük." ması istenmektedir. Yeni yatırımlarda doğal gaza alternatif olarak güvenilir üretim sağlayacak ekonomik seçenekler olarak kömürle çalışan termik santraller ve nükleer güç santralleri öne çıkmaktadır. Nükleerde sera gazı avantajı: Nükleer güç santrallerinin elektrik üretimi esnası nda sera gazı salımlarına yol açmadığı bilinmekte, bu nedenle nükleer yakıt kaynaklı elektrik enerjisi fosil yakıt kaynaklı elektrik üretimini ikame ettiği oranda sera gazı salım azaltımı sağlanmaktadır. Akkuyu nükleer güç santrali tüm üniteleri ile işletmeye alı ndığında yılda yaklaşık 19.5 milyon ton C02 emisyon tasarrufu sağlayacağı ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI OCAK - ŞUBAT2013 35
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=