uyumluluğun sağlanması adına asgari kriterlerin yasalarla belirlenmesi gerekiyorve bununla ilgili 2007yılından beri kanunlar çıkarılıyor. Bu kanunlar gerekli ama henüz yeterli değil. Bu konuda yönetmeliklerimizin geliştirilmeye ihtiyacı var" diye konuştu. Çıkarılan kanun ve yönetmeliklerin önemli olduğunu, ancak yapılanları izleyecek ve denetleyecek bir yapı olmadığı takdirde, birçok şeyin eksik kaldığını söyleyen Çalıkoğlu, "Denetleme ihtiyaçtır. Biz enerji verimliliği kanunu ile birlikte bu yapıyı geliştirmeye çalıştık. Bunlar kurumsal değil ama idari yapılar olarak düşünülebilir. Bunlardan bir tanesi enerji verimliliği koordinasyon kurumu, ikincisi kanunla oluşturulan danışma kuruludur" dedi. Enerji verimliliğinde atılan, uygulanan adımları sürdürülebilir kılacak olan finansman konusunun da önemine değinen Çalıkoğlu, sanayide yapılan projelere %30 oranında teşvik veriliyor, ancak teşvik edici finansman modelinin Türkiye'de daha da geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Enerjiyi verimsiz kullanan ürünlerin kullanımını engellemek adına verimlilik gereksinimlerini tanımlayan düzenlemelerin de yapıldığına dikkat çeken Çalıkoğlu, "Enerji verimliliğinde bilgilendirme, bilinçlendirme, tanıtma çalışmaları da son derece kritik öneme sahiptir" diye konuştu. Çalıkoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Enerji verimliliğinde nihai hedefe ulaşılabilmesi için bu işin herkesin kazanacağı bir iş modeline dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun önemli halkalarından bir tanesi enerji verimliliği hizmetlerinin yaygınlaştırılması doğrultusunda enerji verimliliği danışmanlık şirketleri ile ilgili Güncel O Enerji Verimliliği Erdal Çalıkoğlu Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Vekili yapılanmalardır. 2007 yılından sonra sertifikalandırma ve yetkilendirme çalışmalarına başladık. Şu anda 30'un üzerinde sayıya ulaştık ve yakında 40'a ulaşmasını bekliyoruz" diyerek enerji verimliliği danışmanlık şirketlerinin de önemine dikkat çekti. Binalarda enerji kimlik belgesi uygulamasının son derece önemli olduğunu ve binalarda enerji verimliliği performansının ciddi bir şekilde ele alınıp daha etkin hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Çalıkoğlu, mevzuatın gelişen şartlara uyumlaştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Teşvik modelleriyle ilgili de görüşlerini açıklayan Çalıkoğlu, "Sanayiye yönelik teşvik modellerini biraz daha geliştirmek gerekiyor. Geri ödemesiz veya belli ödemeli veya kredi faizi desteği gibi, vergi düzenlemelerinde yapılacak iyileştirmeler gibi konuların tartışılıp gündeme getirilmesi ve iyileştirerek yürürlüğe konulması lazım" diye konuştu. Etkin enerji verimliliği uygulamaları için önerilerini sıralamaya devam eden Çalıkoğlu, "Kullanılmakta olan ürünlerin, enerji verimli ürünler ile değiştirilmesi adına programlar oluşturulmalıdır. Verimi iyileştirilmiş termik santraller, yüksek verimli kojenerasyon konuları, atık ısıdan elektrik enerjisi üretimi gibi konular desteklenmesi, teşvik edilmesi gereken konular arasında yer almalıdır" dedi. Çalıkoğlu konuşmasının devamında, "Enerji fiyatları, enerji verimliliğinde tasarrufu teşvik eden parametrelerden bir tanesi. Burada bilhassa binalarda güç ve tüketim bedeli üzerinden faturalandırmalar yapılırsa belki bugün Antalya gibi sıcak iklim bölgelerinde yazın misline çıkan güç talepleri bir nebze regüle edilebilir ve yerinde üretim, mikro kojenerasyon ve küçük ölçekli yenilenebilir enerjiler kullanılabilir diye düşünüyoruz" diye konuştu. Ulaşımda enerji verimliliği konusuna da değinen Çalıkoğlu, "Ulaşım konusunda çevre dostu küçük hacim motorlu taşıtları yaygınlaştırmak için bunlardan alınan peşin vergilerde taksitlendirme veya vergi kolaylıkları yapılabilirse ulaşımda da enerji verimliliği konusunda ciddi aşamalar kaydederiz" önerisinde bulundu. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nin bir yol haritası olduğunu hatırlatan Çalıkoğlu, kanunda yapılacak çeşitli düzenlemelerle enerji verimliliği alanında yol alınabileceğini düşündüklerini ifade etti. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'ndan (TEPAV) Ozan Acar ise yaptığı konuşmada, AB sürecinde Türkiye'nin bölgenin en önemli üreticisi olduğunu söyleyerek, "Türkiye, orta gelir tuzağına yakalanmıştır. Ülkemizin, l 960'da da 2008'de de orta geliri aynıdır. Sanayisizleştirme orta gelir tuzağından çıkışı güçleştirmekENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI OCAK-şuBAr2013 51
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=