Enerji ve Çevre Dünyası 99. Sayı (Ocak-Şubat 2013)

Yenilenebilir enerji konusuna da değinen Bilmaç, bu uygulamalarının teşviki için alım garantisi ve gönüllü salım ticareti uygulaması etkinliklerinin artırılması gerektiğini söyledi ve finans yöntemleri ile ilgili olarak da uluslararası ortaklıklar geliştirilmesinin öneminin altını çizdi. Son olarak Bilmaç konuşmasına şöyle devam etti: "Bütün bunların yapılabilmesi için ülkemizde çok ciddi olarak kamu kurumlarının organizasyonları var. Ancak bizim İMSAD olarak bir görüşümüz var. Diğer gelişmiş tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de ilgili tüm önerilerin, stratejilerin ve uygulamaların geliştirilmesi düzenli olarak izlenmesi, doğrulanması ve yaygınlaştırılması için bir enerji ajansı yapısı oluşturulması gerekmektedir. Türkiye'de enerji ile ilgili çalışan kamu kuruluşlarının koordinasyonu ile ilgili bir sorun bulunuyor. Bu açıdan böyle bir yapı kurulması önemlidir. Enerji ajansları gelişmiş batı ülkelerinde öncelikle kamunun yönetiminde olduğu; ama içerisinde STK'ların, akademisyenlerin, çeşitli uzmanların da bulunduğu ve yaptırım gücü olan, almış olduğu kararların da yasalaşabildiği organizasyonlardır." "Enerji verimliliğini artıracak kullanılmayan ciddi bir potansiyel vardır. Bu konudaki en büyük eksikliğimiz enerji verimliliğini yönetecek bir kurumun olmayışıdır. Enerji yönetim sistemlerini, hali hazırdaki durum üzerinden % 1 O ile % 40 arasında iyileştirme mümkündür" diyen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Enerji ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak, enerji verimliliği alanında çalışacak ve firmalara öncülük edecek kaliteli eleman eksikliğine de dikkat çekti. Güncel O Enerji Verimliliği Mustafa Albayrak MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı "Binalar, sanayi ve ulaşım enerji verimliliğinin artırılmasında en büyük potansiyele sahip alanlardır. Ulaşımda, enerji verimliliği yüksek araçlar kullanılmamaktadır. Şehir içinde metro ve hafif raylı sistemlerin kullanımı teşvik edilmelidir. Şehirlerarası ulaşımda ise demiryolu ulaşımı etkinleştirilmelidir" şeklinde konuşan Albayrak, elektrikli araçların teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bir üniversitede yapılan araştırmaya göre Türkiye'deki araç stokunun yüzde I 0'unun elektrikli araçlara dönüştürülmesi ile %70'1ik bir enerji tasarrufu yapılabileceği ortaya koyulmuştur" dedi. Elektrik üretimi ve dağıtım sistemleri üzerinde yapılabilecek çalışmalar ile önemli kazanımlar yapılmasının mümkün olduğunu ve bu kazanımların %30'a kadar varabileceğini söyleyen Albayrak, "OECD ülkelerinde elektrik iletim ve dağıtımında ortalama olarak %6'1ar civarında kayıplar söz konusu iken, Türkiye'de bu ortalama % I B'ler civarındadır" diye konuştu. Hasan Özkoç Avrupa Birliği Delegasyonu Enerji ve Bilgi Toplumu Sektör Yöneticisi enerji yoğunluğu rakamlarını yakalayabilmelidir ve uzun vadede de bunu geçmelidir" dedi. Endüstrileşme hızı konusunda lider ülkeler arasına giren Türkiye'nin; enerji verimliliği konusunda da mutlaka liderliği hedeflemesi gerektiğini belirten Albayrak, "Termal, kömür, petrol türevleri, doğalgaz, nükleer, hidroelektrik, biyogaz, rüzgar, güneş gibi enerji kaynaklarından enerji üretimini, gelişen teknoloji ile birlikte sürekli güncelleyecek sistem tahsis edilmelidir" diye konuştu. Ulaştırma ve konut sektörünün, enerji verimliliğinin en çok uygulanabileceği sektörlerin başında geldiğini ifade eden Avrupa Birliği Delegasyonu Enerji ve Bilgi Toplumu Sektör Yöneticisi Hasan Özkoç, "Türkiye olarak, 2002'den 20 l 3'e kadar AB fonlarını aktif olarak kullanmaya başladık. 2012 yılında KOBİ'lere bir fon ayırmıştık. 2014 ve 2020'yi programlanmasına çalışmaktayız" diye konuştu. Albayrak, ulusal veriler göz önünde Özkoç konuşmasının devamında, bulundurulduğunda Türkiye'nin hede- AB'nin ülkelerin kendi verimlilik strafinin iki yönde olması gerektiğini ifade tejilerini geliştirmesini beklediğini de ederek, "Birincisi OECD ülkelerinin sözlerine ekledi. ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI ocAK -şu0Ar 2O13 53

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=