Enerji ve Çevre Dünyası 99. Sayı (Ocak-Şubat 2013)

Söyleşi O Yenilenebilir Enerji Santral kurulumunda kullanılan tüm güneş panelleri ve invertörler IBC SOLAR markalı ve güvencemiz altındadırlar. Sistem kurulumu ve devreye alma aşamalarının tamamı, kurumumuzun fotovoltaik alanındaki 30 yılı aşan deneyimin desteği ile IBC SOLAR Türkiye ekipleri tarafından gerçekleştirildi. 200kWp kurulu güce sahip santralimiz dünya genelinde kabul gören tüm güvenlik, uzaktan izleme ve uzaktan müdahale özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır. Bir ilk olarak, mevcut yönetmeliklerde henüz adı geçmeyen, güneş enerjisi santrallerinde enerji üretiminin ve reaktif gücün kontrolünü sağlayan uzaktan müdahale sistemleri de Konya'daki santralimize entegre edilmiştir. Türkiye enerji sektörünün genel gelişimini ve geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Güneş enerjisi özelinde neler söylemek istersiniz? Dünyanın birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerinde kriz, küçülme ve buna bağlı geleceğe dönük soru işaretleri artarken, Türkiye'miz Çin'den sonra en hızlıgelişen ikinci ekonomi. Bu gelişmenin devamı ve sağlıklı işlemesi için özellikle dışa bağımlı girdi maliyetleri ile ilgili planlı, toplumla paylaşılan, herkesin katkıda bulunacağı politikaların yürütülmesigerektiğini düşünüyorum. Öncelikle tüm yurtta enerji tasarrufu konusunda seferberlik seviyesinde bilinç yaratılmalı ki bu çok mühim bir noktadır. Petrol ve doğal gaz konusunda dışa bağımlı bir ülkeyiz; bu durumdayerel enerji kaynağı olarak, elde edilirken insanların madenlerde öldüğü ve yakıldığında da çevreye büyük zarar verdiği bilinen yerli kömürü, veya işler ters gittiğinde neler olabileceğini canlı yayınlarda seyrettiğimiz nükleer santral alternatifini düşünmek zorundayız. Güneş enerjisi konusunda yatırımcı çevrelerinin bilinçlenmediği fakat faydalanabilecekleri uluslararası çapta geniş bir 66 ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI ocAK - ŞUBAT2013 tecrübe birikimine ve Türkiye'nin belki de GES standartlarını aşan tek tesisine sahip olduğumuz için elimizde kendini sürekli güncelleyen bir bilgi hazinesi mevcüt. Güneş enerjisi özellikle Avrupa'da 30 senedir değişik şekillerde, farklı standartlarda, birçok uygulamalarda kullanılmış bir teknoloji. Bizim şu aşamada Türkiye olarak yapmamız gereken, en kısa zamanda ve en uygun maaliyetli uygulamalarla Avrupa'nın bu bilgi ve tecrübe birikiminden faydalanmamızdır. IBC SOLAR olarak çok güçlü bir ArGe'ye sahibiz, tüm araştırmalarımızdan ve kurduğumuz tesisten elde ettiğimiz bilgi ve tecrübeleri toplumun farklı kesimleriyle ile paylaşıyoruz. Yeni bilgilere açık istekli öğrencilerle buluşmak için ilgili üniversite kulüplerinin düzenlediği etkinliklere katılıyor ve geleceğin mühendislerine bildiklerimizi aktarıyoruz. Farklı şehirlerden sanayi ve ticaret odaları ile de aynı şekilde temas kurarak fayda sağlamaya çalışıyoruz. Bazı belediyelere, hazırlamak istedikleri GES dosyalarının sağlıklı verilerle düzenlenmeleri için de karşılıksız teknik bilgi transferi ile destek veriyoruz. Yatırım finansman desteği konularında bilgi talebinde bulunan bankalara da tüm bildiklerimizi aktararak yatırımcının desteklenmesi ve sektörde işlerin kolaylaşması için katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Mevcut potansiyeline rağmen güneş enerjisinde istenilen konumda olmayan Türkiye, sizce hangi aşamaları kaydetmelidir? Sorunlara çözüm önerileriniz var mıdır? IBC SOLAR olarak 20 1 O senesinden başlayarak Türkiye'de faaliyetlerimiz devam ediyor. Bugüne kadar hem yatırımcı toplumu hem de şu anda çok kısıtlandığını söylemek zorunda olduğumuz sektörümüz sadece maddi konularla meşgul. Türkiye'nin ortalama güneşlenme saati, ışınım değerleri, kW başına kaç m2, paneller hangi açıda konulmalı, vs. Bunlar çoktan çözülmüş, uygulaması aşılmış konular, olaylara geriden bakıp yerinde saymanın bir anlamı yok. Adım atmalı, sıfırdan başlamak için uğraşmak yerine bu konuda uygulamalar yapmış deneyimlemiş olandan örnek almayı öğrenmeliyiz. IBC SOLAR olarak GES teknolojisinin genel toplum tarafından doğru birşekilde algılanmasının tüm maddi konulardan daha önemli olduğuna inanmaktayız. Konunun detayları bilinmeli ve paylaşılmalı, aksi takdirde kulaktan kulağa dolaşan bilgiler hiç kimsenin tahmin edemediği yanlış yönlere gidebiliyor. Güneş enerjisinin Türkiye'mize sunduğu en önemli avantaj GES'lerin enerjiye ihtiyaç duyulan aynı mekana kurulabilmesidir. Diğer tüm enerji kaynakları, petrol türevli veya yenilenebilir olsun, yapılacak tesisin mekan kısıtlamasına tabidir. Bu avantaj şu andafazla konuşulmayan bir olguyu ortaya çıkarıyor. Türkiye'mizde enerji sektörü özelleşiyor. Üretim ve dağıtım konuları özelleşiyor ancak elektrik iletim sistemi devletin elinde ve öyle de kalacak. Üretici her ne maaliyetle üretip hangi fiyatla satarsa satsın, evimize gelen faturalardaki elektrik birim fiyatına rağmen faturaya eklenen iletim maliyetlerini ödemeye devam edeceğiz ancak hala bunun farkında değiliz. Türkiye'nin enerji üretim noktaları ile kullanım noktaları arasındaki iletim sisteminin mali yükü devletin üstünde ve bu yük devletin paraları ile yani bizim ödediğimiz vergiler ile karşılanmaktadır. GES'ler tam da bu noktada en doğru çözüm olarak ortaya çıkıyor. Elektrik tüketen herhangi bir yapının çatısına kurulacak GES'den elde edilen enerji kullanılırken hiçbir iletim kaybı olmaz ve ülkemizin iletim sistemine de fazladan bir yük ve maliyet bindirmez. Toplumun GES konusunda bilinçlenmesi için medya ve üniversiteler başta olmak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=