Enerji ve Çevre Dünyası 99. Sayı (Ocak-Şubat 2013)

üzere, değişik STK'lar, sanayi ve ticaret odaları vs. bu konularda toplantılar, yayınlar düzenlemeli ve toplumu bu konuda aydınlatmalıdırlar. Sektörden geniş katılımlı lY programları düzenlenerek her kesimden katılımcılar ile tüm detaylar konuşulmalı ve hem sektör hem de toplum bilinçlendirilmelidir. Ulusal ve uluslararası gelişmeler dikkate alındığında, önümüzdeki S yıllık zaman diliminde Türkiye enerji piyasasında ne gibi gelişmelerin olacağını öngörüyorsunuz? Coğrafık ve politik konularda vazgeçilmez stratejik bir merkez olarak Türkiye gelişmeye devam edecektir. Biz büyümeye devam ederken muhteşem bir genç nesil yetişiyor. İş imkanlarının arttırılması ve bu nesillere şimdiden enerji kaynakları konusunda çeşitlilik sunuluyor olması gerek. Aksi taktirde, bu nesiller bizden daha büyük politik sıkıntılara maruz kalacaklardır. Bu noktada, GES'lerin belki de en az konuşulan özelliği kaynağının hem bedelsiz, hem de şansımıza ülkemizde bol olmasıdır. Petrolümüz ve doğalgazımız yok diye dövüneceğimize, bedava, bol ve sınırsız olan ve teknolojisi başkaları tarafından senelerce kullanılıp sorunları çözülmüş olan GES'lerden en kısa zamanda ve en akıllıca şekilde yararlanmamız gerek, umudumuz bu yönde. IBC SOLAR'ın yakın vadede gerçekleştirmeyi planladığı projeleri ve yatırımları var mıdır? Konya'daki tesisin kurulumu sonrasında sayısız kişi ve kuruluş bizimle temas kurdu. Tamamına yakını tesisimizi ziyaret ettiler ve elde ettiğimiz reel sonuçları görerek incelediler. Her ilgilinin yatırımı planladığı yer ile ilgili kapsamlı fizibilite çalışmaları yaptık ve analizleri onlar için değerlendirip raporlar halinde sunduk. Yukarıda bahsettiğimiz konularda kendilerine açıklayıcı bilgiler aktardık, bilinen bazı yanlışları düzelttik, yanlış yollara süSöyleşi O Yenilenebilir Enerji rüklenmiş bazı yatırımcıların da zarar görmelerini önledik. IBC SOLAR Türkiye olarak üniversitelere, STK'lara, sanayi ve ticaret odalarına, finans kuruluşlarına GES'i anlatmaya, kafalardaki soruların doğru yanıtlarını vermeye devam edeceğiz. Bunun sonucunda, hazırladığımız yatırım fizibilite raporlarının onaylanmasıyla çok yoğun bir döneme de girebiliriz. Sektörün canlanması için ise sadece sis perdesinin arkasındaki güneşi görebilmeleri yeterli. Gerekliliği tartışılan ve ne için istendiği hiç kimse tarafından anlaşılmayan ışınım ölçümlemesine bağımlı I MW üstü GES lisans prosedürü toplam 600 MW sınırlama ile Haziran 20 l 3'de yapılacaktır. Hani derler ya "sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer" diye, tüm bu prosedürlerin sebebinin rüzgar enerjisi yatırımları konusunda yaşanan bazı yanlışlıkların olduğu söylenmekte. Ancak GES'ler ile ilgili lisanslama prosedürü o kadar gereksiz zorlaştırıldı ki, Türkiye'nin öndegelen enerji yatırımcılarından birkaçı bu konudan uzak durma kararı bile aldılar ve tedirginlikleri de muhtemelen bu zorluklardan kaynaklanıyor. Mevcut durum, ülkemizin boşa harcadığı bir kaç seneye mal olacaktır. Önümüzdeki dönemlerde, özellikle 2020 ve sonrasında geriye bakıldığında şu anda harcadığımız günlerin aslında ne kadar kıymetli olduğunun farkına vararak boşuna zaman kaybettiğimize üzülüyor olacağımızdan korkuyorum. Umarım ilgili olan herkes kararlarını gözden geçirir ve var olan fırsatı farkederek kazançlı bir yatırıma yönelirler. Son olarak eklemek istedikleriniz? Güneş enerjisi teknolojisi çözülmüş, uygulanmakta olan ve ülkemiz iklim şartları açısından da çok uygun bir teknolojidir. Yeni yetişen nesillerimizin bu konu hakkında en kısa zamanda bilinçlenmesi, eğitim görmesi ve uygulamalarda tecrübe kazanmaları gereklidir. Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleriyle sınırlı kalan güneş enerjisi teknolojisinin kullanımı yakın gelecekte tüm dünyada yaygınlaşacaktır. Gerekli adımları şimdiden atarsak, yeni nesil gençlerimiz dünyanın her coğrafyasında bu konudan hem para kazanabilirler hem de ülkemize döviz girdisi sağlayabilirler. Enerji konusundaki dışa bağımlılığımız sadece ödenen maliyetler ve cari açıklarla ölçülemez. Politik olarak ödenen bazı bedelleri göz ardı etmememiz gerekir. GES'ler sayesinde ülke bazında sağlanabilecek asgari %S'lik enerji maliyeti düşüşü bile hem ekonomik hem de politik açıdan ülkemize büyük avantajlar sağlayacaktır. GES'ler sayesinde şahıslar ve kurumlar bazında refah artışı sağlanabilir. Kurumlar daha düşük enerji faturaları sayesinde maaliyetlerini düşürüp tüm pazarlarda daharekabetçi konuma gelebilirler. Daha çok satar, daha çok yatırımyaparve daha çok istihdam sağlarlar. Bireysel tüketiciler daha az elektrik bedeli öderken kullanmadıkları enerji fazlasını sisteme satarak para kazanırlar ve bununla ekonomiye katkıda bulunurlar. Son olarak dergileriniz ile sektördeki bilgi akışına sağladığınız destek ve gerçekleştirdiğiniz faydalı etkinlikler için sizlere de teşekkür ederiz. Sektörümüzün gelişmesi için tüm paydaşlarımızla her türlü işbirliğine açık olduğumuzu, bu işin bencil hareket ederek değil sektörü ve ülkemizi düşünerek kazanca dönüştürülebileceğinin altını çizmek isterim. ENERJi ve ÇEVRE DÜNYASI OCAK-ŞUBAT2013 67

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=