REÇETE: Düşük Enerji ve Yüksek Verimlilik
EMİRHAN AKBULUT Elektrik Elektronik Mühendisi Omega Elektrik Pano İş Geliştirme Uzmanı Sizlere bu yazımda günlük hayatımızın hemen hemen her köşesinde yer edinen bir kavram ile sizlerle buluşmak istedim. O kavram hayatımızı adeta bir sarmala alan ve her alanda kullanımına muhtaç olduğumuz yegâne unsur olan enerjidir. Enerji birçok şekilde ortaya çıkabilir ve bizler de çıkarıldığı şekildeki halinin neredeyse her seferinde amaçlanan kullanımı için bir yakıta dönüştürmekteyiz. Örneğin, rüzgâr veya güneş enerjisini kullanabilmemiz için elektriğe dönüştürülmesi gerekir. Benzer şekilde, topraktan çıkartılan ham petrolünde yakıt olarak birçok yerde kullanılabilmesi için benzine, dizele, jet yakıtına, sıvılaştırılmış petrol gazına, elektriğe dönüştürülmesi gerekmektedir. Kullanıma erişmesi için dahi bu enerji kaynaklarının bir kısmı işlemler sırasında kaybolurken bizlere düşen görev ise bu enerji kaynaklarını azami ölçüde doğru kullanmak ve telafisi belli oranda da olsa mümkün olan yenilenebilir enerjiden yana tercih yapmak. Teknik olarak aktarmak gerekirse de enerji santralleri genelde elektrik üretmek için kömür gibi birincil bir yakıtı yakarak alınan ısıyı kullanır. Su, buhar oluşturmak için kaynatılır ve gaza dönüştükçe genişler, bu da devamında türbinleri döndürür. Bu hareket (mekanik hareket) daha sonra elektrik olarak saklanır. Ancak giriş yakıtının göz ardı edilemez bir parçası, dönüştürme sırasında atık ısı olarak kaybedilir. Günlük hayatımızda da dizüstü bilgisayarlara, arabalara veya diğer pek çok elektronik cihazlara benzer olarak enerji santralleri de çalışırken ısı üretir ve aşırı ısınma riskini ortadan kaldırmak için de soğutma sistemlerine sahiptir. Böylelikle enerji santralleri veya petrol rafinerileri, günlük çalıştırma faaliyetlerini ve dönüştürme işlemini gerçekleştirmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Tahmin edilebileceği gibi enerji sistemleri de çalışmak için enerjiye htiyaç duyar. Enerji santrallerinde soğutma sistemleri de çoğunlukla sıcak su veya hava şeklinde doğaya ısı salabilir. Sonuç olarak etrafa kocaman bir verimsizlik tablosu çıkarAyrıca her gün evlerimizi ısıttığımızda, arabamızı sürdüğümüzde veya yemeğimizi pişirdiğimizde, yani her enerji kullandığımızda, bu enerjinin bir kısmını boşa harcarız enerji verimsizliği çevreyi gereğinden fazla kirletirken, para dahil olmak üzere, kaynaklarımızın göz ardı edilemez bir kısmını boşa harcadığımız anlamına gelir. Sanırım bir Elektrik Elektronik Mühendisi ve İş Geliştirme Uzmanı olarak sektörümüze, ülkemize, cebimize ve en önemlisi doğaya katkı sunmak adına yapmamız gereken çalışma, araştırma ve yoğunlaşma unsurumuz yenilenebilir enerjileri hayatımıza daha çok nasıl alabilir ve bu verimliliği daha yüksek seviyelere çıkabiliriz çünkü gelecek bizleriz. Gelecekte yer edinirken en büyük kozumuz kimin enerjisi daha yüksek mottosu olacaktır. Başka konularda buluşmak dileklerimle. Enerjimiz yüksek verimliliğimiz bol olsun. İlginizi çekebilir... Endüstriyel Tesislerde Tüketilen Enerjinin Yüzde 20 ila 60'ı Pompalardan KaynaklanıyorPompalar, birçok endüstriyel tesisin omurgasını oluşturuyor. Çünkü pompalar olmadan endüstriyel tesislerdeki milyonlarca galon suyu, ham petrolü veya ... Daikin Türkiye, Avrupa'nın Fancoil Üretim Merkezi Haline GeldiDaikin, Türkiye'de sürdürülebilir üretim anlayışını Sakarya Hendek'teki üretim tesisiyle güçlendirmeye devam ediyor.... Daikin Isı Pompaları ile Uzun Yıllar Tasarruf SunuluyorIsı pompaları hem tüm dünyada erişimi giderek zorlaşan ve daha yüksek fiyatlı hale gelen doğalgaza alternatif olması; hem de çevre dostu özelliği nede... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.