Akaryakıt Sektöründe Uçucu Organik Bileşik Emisyonlarının Kontrolü Üzerine İktisadi ve Hukuki Bir Analiz (Birinci Bölüm)
Av. ENEZ PULLUK Enerji Sektörü Avukat GİRİŞ Akaryakıt sektörü üretim, depolama, dağıtım ve ürünün tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen tüm tedarik süreçlerinde ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte akaryakıt sektöründe ticaret konusu edilen ürünlerin kimyasal özellikleri ve faaliyetin doğasından kaynaklı kirlilik riski çevre ve insan sağlığının korunmasına yönelik endişeleri beraberinde getirmektedir. Sağlık üzerindeki olumsuz etkileri yanında çevre kirliliğinin iktisadi bakımdan toplum refahında etkinsizlik yarattığı kabul edilmekte ve buradaki etkinsizliğin giderilmesi için kamusal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. 05.12.2018 tarihli ve 30616 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Benzin ve Naftanın Depolanması ve Dağıtılmasından Kaynaklanan Uçucu Organik Bileşik Emisyonlarının Kontrolü Yönetmeliği” (kısaca “Yönetmelik” olarak anılacaktır) çevresel endişeler dikkate alınarak hava kirliliği ile mücadele amacıyla getirilen düzenlemelerdendir. Bu yazıda ilk olarak, Yönetmelikte konu edilen çerçeve ile bağlı kalmak suretiyle depolama, nakliye ve istasyon faaliyetleri sonucu ortaya çıkan organik bileşik emisyonları kaynaklı çevre kirliliğinin tüketici refahı üzerindeki iktisadi etkisi analiz edilecektir. İkinci olarak ise, Yönetmelik kapsamında yapılan düzenlemeler ve getirilen yükümlülükler hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır.
1. PİYASA BAŞARISIZLIKLARI VE KAMUSAL MÜDAHALE Klasik iktisat teorisinde piyasaların kendi kendisini düzenlediği, ortaya çıkabilecek aksaklıkların da piyasa mekanizması tarafından dışarıdan bir müdahaleye gerek kalmaksızın düzeltileceği düşüncesi hakimdir. Bu düşünceye göre, piyasa mekanizması kendi dinamikleri ve doğal işleyişi içinde her zaman optimum denge noktasına ulaşacaktır. Bu yönüyle piyasada görülen aksaklıklara kamusal bir müdahale gereksinimi duyulmamaktadır. Ancak zaman içinde, ortaya çıkan aksaklıkların piyasa tarafından kendiliğinden giderileceği düşüncesine olan bağlılık azalmıştır. Bir başka deyişle piyasaların her zaman optimum bir dengede olmadığı anlaşılmıştır. Neoklasik iktisat olarak adlandırılan yaklaşımla birlikte piyasa mekanizmasının kendi dinamik işleyişi içinde optimum dengeyi sağlamaktan uzak olduğu, bu nedenle kamusal müdahaleye ihtiyaç duyulduğu kabul edilmektedir. İlginizi çekebilir... Enerji Depolama Sistemlerinde Yangın Tehlikeleri2023 yılı Haziran ayı sonu itibariyle, devrede olan santrallerin %54,8'ini yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten santraller oluşturdu.... Biyogaz Üretiminde Kullanılan Atıkların ÖzellikleriVerimli biyogaz üretimi için hammaddelerdeki C/N oranının 20''30:1 arasında tutulması gerekir. Çünkü anaerobik mikrobiyal popülasyonlar karbon... Buhar Saflığı Kontrol ve Koruma: Örnek Koruma Sistemi Algoritma Oluşturma, Lojik Tasarım ve Uygulama Çalışması İncelemesiİnsanoğlu zaman içerisinde kendi ihtiyacına yönelik olarak bilim ile birlikte birçok yeni buluş ve keşif ortaya çıkarmıştır.... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.