ELECTRICITY EURASIA 2025
200x200 piksel Reklam Alanı

TÜREB ve SHURA'nın Hazırladığı 'Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Raporu' Panelde Tanıtıldı

TÜREB ve SHURA'nın Hazırladığı 'Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Raporu' Panelde Tanıtıldı

15 Åžubat 2024 | DOSYA
188. Sayı (Mart 2024)
3.804 kez okundu

Türkiye Rüzgar Enerjisi BirliÄŸi ve SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi iÅŸ birliÄŸinde hazırlanan “Deniz Üstü Rüzgar İhaleleri: Küresel EÄŸilimler ve Türkiye için Öneriler” baÅŸlıklı rapor TÜREB tarafından İzmir’de düzenlenen özel bir panelle tanıtıldı. 

İklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadele sürecinde, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin, karasal olduÄŸu deniz üstü rüzgarlarından da maksimum derecede yararlanması gerektiÄŸinin tartışılmaz olduÄŸunu söyleyen TÜREB BaÅŸkanı İbrahim Erden, TÜREB bünyesinde deniz üstü rüzgardan sorumlu bir baÅŸkan yardımcılığı pozisyonunun yanı sıra bu konuda özel bir çalışma grubu oluÅŸturulduÄŸunu belirtti. TÜREB olarak bir numaralı önceliklerinin yatırım sorunlarını çözmek ve karadaki projelerin hızlı bir ÅŸekilde yatırıma dönmesi olduÄŸunu belirten Erden konuÅŸmasında ÅŸunları da kaydetti: “Biz TÜREB olarak deniz üstü rüzgar konusunu, limanlarımızın ve gemi üretim sanayimizin deniz üstü rüzgar faaliyetlerine uyarlanmasından tutun da deniz altında kullanılabilecek nitelikte kablo üretimi yapabilecek yerli sanayimizin oluÅŸturulmasına; bu alanda uluslararası regülasyonlarla uyumlu yasal düzenlemelere katkı saÄŸlamaktan yine bu alanda çalışabilecek nitelikte iÅŸ gücü yetiÅŸtirilebilmesine kadar çok geniÅŸ bir çerçevede ele almaya kararlıyız. Bu kararlılığımız dolayısıyla, ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiÄŸimiz 2024’te deniz üstü rüzgar için faaliyetlerimizi de maksimum ölçüde yoÄŸunlaÅŸtıracağız. İnanıyoruz ki deniz üstü rüzgar enerjisi bu noktadan sonra artık çok büyük bir hızla hayatımıza girecek ve biz belki de ilk ulusal hedefimiz olan 2035’e kadar 5 GW deniz üstü rüzgar kurulu gücünün de üstüne çıkacağız. Bunu da bu alanda özellikle güçlenmiÅŸ kendi yerli sanayimizle, kendi yetiÅŸmiÅŸ iÅŸ gücümüzle ve tabii ki kendi kaynağımızla yapacağız.”

Bir diÄŸer açılış konuÅŸmacısı olan ve deniz üstü rüzgar enerjisinin büyük ölçekli temiz üretme potansiyeli ile son yıllarda küresel yenilenebilir enerji sahnesinde önemli rol oynadığını belirten SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi Direktörü Alkım BaÄŸ Güllü ise, Türkiye’nin Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi boyunca stratejik bir konumda olması, sahip olduÄŸu geniÅŸ kıyı ÅŸeritleri ve uygun rüzgar koÅŸulları, dinamik özel sektörü ve yatırım iÅŸtahının Türkiye’nin deniz üstü enerji kaynaklarına eriÅŸiminde önemli fırsatlar sunduÄŸunu söyledi. Deniz üstü rüzgar santrallerinin karasal santrallere göre hem daha maliyetli hem de teknik olarak daha karmaşık olduÄŸunu kaydeden Alkım BaÄŸ Güllü, bu nedenle düzenlenecek yarışmalar kapsamında yatırımcıların teknik ve finansal yeterliliÄŸinin doÄŸru bir ÅŸekilde deÄŸerlendirilmesinin çok önemli olduÄŸunu vurguladı. Bunların yanı sıra projelerin iyi geliÅŸtirilip geliÅŸtirilmediÄŸinin tetkiki, projenin çevresel ve sosyal etkilerinin analizi, cezaların etkin biçimde uygun olup olmadığı gibi diÄŸer etkenlerin de ihale tasarımında önemli olduÄŸuna dikkat çeken Alkım BaÄŸ Güllü, hedeflerinin bu çalışma vasıtasıyla Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisi YEKA mekanizması için etkili bir yarışma sistemi tasarlanmasına katkı saÄŸlamak olduÄŸunu belirtti.

TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu BaÅŸkan Yardımcısı Ufuk Yaman “TÜREB olarak, Türkiye’nin deniz üst rüzgar enerjisi potansiyeli konusundaki farkındalığını artırmak ve bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalara destek olmak amacını taşıyoruz ve bu yönde faaliyetler yürütüyoruz” derken SHURA ile birlikte hazırladıkları “Deniz Üstü Rüzgar İhaleleri: Küresel EÄŸilimler ve Türkiye için Öneriler” baÅŸlıklı raporun bu çabaların ürünü olduÄŸunun altını çizdi.

Raporla ilgili detaylı bilgileri aktaran SHURA AraÅŸtırma Merkezi Koordinatörü Ahmet Acar, teknik ve idari ölçümlerin yeterli olmaması, kur ve enflasyon riski, finansmana eriÅŸim ve cezaların etkin ÅŸekilde uygulanmamasının Türkiye’de bu alandaki olası riskler olduÄŸunu belirterek rapor çerçevesinde bir dizi öneride bulunduklarını belirtti. Acar bu önerilerin bir kısmını: 

• Gerçekçi teklif için gereken kapsamlı met-ocean analizlerinin yapılması ve aday taraflarla paylaşılması
• Adaylarda teknik ve finansal yeterlilik ÅŸartının yerine getirilmesi
• Farklı coÄŸrafi koÅŸullara uygun ihale yaklaşımı seçilmesi
• Enerji tedarik anlaÅŸmalarının süresinin uzun ve istikrarlı olması (15-20 yıl)
• İzin süreçlerinin netleÅŸtirilmesi ve kısaltılması
• Cezai yaptırımların dikkatle tasarlanması ve etkin uygulanması
• İhale takviminin belirlenmesi
• Åžebekeye eriÅŸimin kolaylaÅŸtırılması
• Yatırımcılara yeterli teklif hazırlama süresi verilmesi
• Åžeffaflık ve rekabetçilik için açık ihale yaklaşımı
• Yerli aksam zorunluluÄŸu durumunda yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye çekebilecek ÅŸekilde düzenleme yapılması olarak sıraladı. 

“Deniz üstü rüzgar için uzmanlaÅŸmayı bölgelere indiren bir destek mekanizmasına ihtiyaç var”
Toplantı panelistlerinden İZKA Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Hülya Ulusoy deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün, giriÅŸimcilerin, UlaÅŸtırma, Sanayi ve Enerji Bakanlıklarının, akademinin ve bütün bir tedarik zincirinin dönüÅŸüp geliÅŸmesini gerektiren bir sektör olduÄŸunu belirtti. Ulusoy, bu nedenle konunun bütün bakanlıkların, enstitülerin ve teÅŸvik veren ara kuruluÅŸların tümleÅŸik bir bakış açısıyla sektörün ihtiyaçlarını bir araya getiren bir teÅŸvik mekanizması oluÅŸturması gerektiÄŸini kaydetti. Deniz üstü rüzgar sektörünün Türkiye için çok önemli olduÄŸunu ve burada en fazla stratejik öneme sahip olan konunun limanlar olduÄŸunu dile getiren Hülya Ulusoy, limanlarla ilgili de ÅŸunları söyledi: “Kurulum, bakım ve üretim limanlarının oluÅŸması, liman altyapılarının geliÅŸtirilmesi gerekiyor. Bu konuda birçok çalışma var ve biz de Çandarlı Limanı’nı geliÅŸtirmeye yönelik çalışıyoruz. Limanların arka alanlarının da ne kadar önemli olduÄŸunu görüyoruz. Çandarlı’nın bu noktada çok önemli bir  görev üstleneceÄŸini düÅŸünüyoruz. YEKDEM ve YEKA mekanizmaları karasal rüzgarı oldukça destekledi fakat burada farklı bir mekanizmaya ihtiyaç var. Biraz daha yerele inen, bölgelerin yeteneklerine göre uzmanlaÅŸan, özelleÅŸen bir teÅŸvik sistemi lazım.”

Panele çevrimiçi olarak katılan ve Avrupa’da enerji ihtiyacının yüzde 19’unun rüzgardan karşılandığını ve bunun da 300 bin kiÅŸilik istihdama tekabül ettiÄŸini söyleyen WindEurope Politikalar Direktörü Pierre Tardieu, “En iyi politika ülkenin koÅŸullarını dikkate alan politikadır” tespitinde bulunurken, 2 kat büyüyecek bir pazar ve enerji ihtiyacının yüzde 50’sinin rüzgardan karşılanacağı bir gelecek hayal ettiklerini belirtti. Tardieu, TÜREB ve SHURA’nın hazırladığı Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Raporu’na atıfta bulunarak “Önemli olan yatırımcıları çekmek için rekabet etmek isteyecekleri koÅŸulları yaratmaktır. Yeterli sayıda oyuncunun rekabet etmesi ve toplum için önemli projeler ortaya koyması için ortam saÄŸlanıyor ancak bir rakip havuzuna sahip olmak için projelerin ekonomik olarak uygulanabiliyor olması gerekir. Böylece risk aldıkları, deniz üstü projeleri oluÅŸturmaları ve nihayetinde yeÅŸil enerji üretmeleri için bir teÅŸvik ortamı saÄŸlanır” ifadelerini kullandı.

Panele çevrimiçi katılan bir diÄŸer isim olan İYTE RÜZMER Müdürü Doç. Dr. Ferhat Bingöl de hazırlanan rapordaki birçok konuda hazırlayan uzmanlarla hemfikir olduklarını ve bu belgeyi bir yol hartası olarak kullanmayı düÅŸündüklerini söyledi. Doç. Dr. Ferhat Bingöl’ün konuÅŸmasından satır baÅŸları da ÅŸöyle: “Raporda anlatıldığı gibi meteorolojik ölçümlerin çok önemli olduÄŸuna inanıyoruz ve 3 senelik planlamamız sırasında buna hazırlık yaptık. Uzun mesafe ölçümler ve uydudan alınan verilerle analizler yapabiliyoruz. Türkiye’nin bütün denizlerinde teknik konularda çalışmak istiyoruz. İnsan kaynağı konusuna gelirsek rüzgar enerjisi konusunda Türkiye’de büyük bir insan kaynağı açığı var çünkü sektör çok hızlı ve çok profesyonel büyüdü. DoÄŸal olarak bazı konularda yetiÅŸmiÅŸ elemana ihtiyaç var. Sektör ÅŸu ana kadar farklı disiplinlerden aldığı öÄŸrencileri yetiÅŸtirerek kapatmaya çalışıyordu. Biz 10 senedir bu multidisipliner çalışmaları yapabilecek mühendisler yetiÅŸtirmeye çalışıyoruz ve yüksek lisans mezunlarımızın tamamı ÅŸu anda rüzgar sektöründe çalışıyor. Lisans programımız da 4 yıl önce baÅŸladı ve bu yıl ilk mezunlarımızı vereceÄŸiz. Onların da sektörde yer alacaklarını düÅŸünüyoruz”.
 


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Vitrin Soğutucularda Yeni Ürün: Paslanmaz Soğutucular

Günlük yaşamda alışveriş yaptığımız market ve mağazalarda, meyve, sebze, peynir, yoğurt, süt ürünleri, yumurta, tavuk, kırmızı et, balık gibi gıdaları...
16 Aralık 2024

Dünya Enerji Görünümü 2024

Orta Doğu'da tırmanan çatışma ve Rusya'nın Ukrayna'da devam eden savaşı, dünyanın karşı karşıya olduğu devam eden enerji güvenliği riskler...
18 Kasım 2024

Güneş ve Rüzgarı Birleştirmek

Güneş PV ve rüzgarın genişletilmesinin tam potansiyelinin gerçekleştirilmesi proaktif entegrasyon stratejileri gerektirir....
15 Ekim 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.