
Güneş ve Rüzgarı Birleştirmek![]()
ULUSLARARASI ENERJÄ° AJANSI GüneÅŸ PV ve rüzgarın geniÅŸletilmesinin tam potansiyelinin gerçekleÅŸtirilmesi proaktif entegrasyon stratejileri gerektirir. 2018 ile 2023 yılları arasında güneÅŸ PV ve rüzgar kapasitesi iki katından fazla artarken, elektrik üretimindeki payları neredeyse iki katına çıktı. Hükümetler bu kaynakları enerji sektörünün karbondan arındırılması için temel sütunlar olarak konumlandırıyor ve destekleyici bir politika ortamı ve güneÅŸ PV ve rüzgardaki son maliyet düÅŸüÅŸleri tarafından yönlendirilen kapasitenin 2030'a doÄŸru hızla geniÅŸlemeye devam etmesi bekleniyor. COP28'in 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir kapasiteyi üç katına çıkarma taahhüdü, büyümenin tahmin edilenden daha da hızlanabileceÄŸini ve bu iddialı hedefe ulaÅŸmak için yoÄŸun çaba ve yatırımlar gerektirebileceÄŸini gösteriyor. Artan güneÅŸ PV ve rüzgar kapasitesinden elde edilen faydaların en üst düzeye çıkarılması, güç sistemlerine etkili bir ÅŸekilde entegre olmayı gerektirir. Güç sistemleri her zaman talep deÄŸiÅŸkenliÄŸini yönetmiÅŸ olsa da, rüzgar ve güneÅŸ PV gibi deÄŸiÅŸken yenilenebilir enerji (VRE), hava durumuna baÄŸlı olarak arz deÄŸiÅŸkenliÄŸi getirir. Bu deÄŸiÅŸkenlik, dağıtılabilir üretim, ÅŸebeke iyileÅŸtirmeleri, artan depolama ve talep tepkisi yoluyla tüm güç sisteminin esnekliÄŸinin artırılmasını gerektirecektir. BaÅŸarılı entegrasyon, güvenli ve uygun fiyatlı bir ÅŸekilde kaynaklanabilen enerji miktarını en üst düzeye çıkarır, maliyetli sistem kararlılığı önlemlerini en aza indirir ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltır. Entegrasyonu destekleyecek önlemlerin uygulanmasının geciktirilmesi, 2030 yılında güneÅŸ PV ve rüzgar ener jisi üretiminin %15'ine kadarını tehlikeye atabilir ve muhtemelen elektrik sektöründeki karbondioksit (CO2) emisyonlarında %20'ye kadar daha az azalmaya neden olabilir. Entegrasyon önlemlerinin ulusal iklim hedefleriyle uyumlu bir senaryo doÄŸrultusunda uygulanamaması durumunda, 2030 yılına kadar 2.000 terawatt-saat (TWh) küresel VRE üretimi risk altında olacak ve ulusal enerji ve iklim taahhütlerinin yerine getirilmesi tehlikeye girecektir. Bu potansiyel kayıp Çin ve Amerika BirleÅŸik Devletleri'nin 2023'teki birleÅŸik VRE çıktısına eÅŸdeÄŸer olası teknik ve ekonomik kısıtlamalardaki artışların yanı sıra olası proje baÄŸlantı gecikmelerinden kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak, 2030 yılında güneÅŸ PV ve rüzgarın küresel elektrik karışımındaki payı, entegrasyon önlemlerinin zamanında uygulanması durumunda %35 olan orandan daha düÅŸük olan %30'aulaÅŸacaktır. Bu azalmanın fosil yakıtlara olan bağımlılığın artmasıyla telafi edilmesi durumunda, enerji sektöründeki CO2 emisyonlarında yüzde 20'ye varan bir azalma meydana gelebilir. Yazının devamı için tıklayın Ä°lginizi çekebilir... Vitrin SoÄŸutucularda Yeni Ãœrün: Paslanmaz SoÄŸutucularGünlük yaÅŸamda alışveriÅŸ yaptığımız market ve maÄŸazalarda, meyve, sebze, peynir, yoÄŸurt, süt ürünleri, yumurta, tavuk, kırmızı et, balık gibi gıdaları... Dünya Enerji Görünümü 2024Orta DoÄŸu'da tırmanan çatışma ve Rusya'nın Ukrayna'da devam eden savaşı, dünyanın karşı karşıya olduÄŸu devam eden enerji güvenliÄŸi riskler... Adil Dönüşüm ve Bölgesel Ä°stihdam: Türkiye için Politika SeçenekleriKarbonsuzlaÅŸma ile birlikte yaÅŸanacak dönüşüm sürecinde en çok tartışılan konulardan biri, bu dönüşümün istihdamda yaratacağı etkiler ve bu etkilerin ... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.