
Elektrik Dağıtım Şirketleri Özelleştirmeleri, Mevcut Yasal Sorunlar ve Çözüm Önerileri![]()
Beril Pınar TandoÄŸan GÜNAY
TandoÄŸan Hukuk Bürosu
Özet
Tüm dünyada ve ülkemizde elektrik enerjisi sektörü, ekonominin en büyük ve hızlı geliÅŸim gösteren sektörlerinin başında yer almaktadır. GeçmiÅŸ dönemlerde sürekli artış gösteren elektrik talebi, sektörün Türkiye ekonomisinden aldığı payın önemli ölçüde artmasını saÄŸlamıştır. Elektrik tüketimindeki büyüme hızı, Türkiye’deki diÄŸer önemli sanayi dallarına ve ülke ekonomisindeki genel büyümeye oranla oldukça yüksek bir seviyede seyretmektedir.
Bu noktada devlet, üstündeki büyük yükü biraz olsun paylaÅŸmak ve modern ekonomilerin öngördüÄŸü üzere “tam rekabet piyasasını” saÄŸlamak amacıyla özelleÅŸtirme sistemini benimsemektedir.
Bu bildirinin konusu da elektrik dağıtım ÅŸirketlerinin özelleÅŸtirmelerinde tarihten günümüze geliÅŸmeleri özetlemek, ülkemizdeki mevcut problemler belirlemek ve bunlara iliÅŸkin çözüm önerilerimizin sunulmasından ibarettir.
GiriÅŸ
BilindiÄŸi üzere; tüm dünyada ve ülkemizde elektrik enerjisi sektörü, ekonominin en büyük ve hızlı geliÅŸim gösteren sektörlerinin başında yer almaktadır. GeçmiÅŸ dönemlerde sürekli artış gösteren elektrik talebi, sektörün Türkiye ekonomisinden aldığı payın önemli ölçüde artmasını saÄŸlamıştır.
Elektrik tüketimindeki büyüme hızı, Türkiye’deki diÄŸer önemli sanayi dallarına ve ülke ekonomisindeki genel büyümeye oranla oldukça yüksek bir seviyede seyretmektedir.
Yüksek talep artışı beklentisinin ardında yatan temel faktörler, ana baÅŸlıklarıyla, ekonomide beklenen genel büyüme, nüfus artışı, günlük hayatta elektrik kullanımının artması ve sanayi üretiminde geniÅŸlemedir.
Kamuya ait iletim ÅŸirketi TEİAÅž’ın üretim ve yurt içi toplam tüketim artış tahminlerine göre 2009 yılı ve sonrasında elektrik üretiminde arz fazlası olacağı öngörülmüÅŸ olup; bu öngörüye dayanılarak iÅŸ bu tarihten sonra ihtiyaç duyulan kapasite artışı yatırımlarının öncelikle özel sektör tarafından karşılanması hedeflenmiÅŸtir.
Tam da bu noktada devlet -geliÅŸmekte olan ve özel sektörün ilgisini çeken her alanda yapılageldiÄŸi üzere- hem üstündeki büyük yükü biraz olsun paylaÅŸmak hem de modern ekonomilerin öngördüÄŸü üzere “tam rekabet piyasasını” saÄŸlamak amacıyla özelleÅŸtirme sistemini benimsemektedir.
Dünyada ve Türkiye’de Elektrik Piyasası ÖzelleÅŸtirmeleri
Bilinen en klasik tanımı ile “ÖzelleÅŸtirme”, mal ve hizmet üreten birimlerin mülkiyetinin ve yönetiminin, kamu sektöründen özel sektöre devredilmesidir. ÖzeleÅŸtirmenin baÅŸlıca amaçları; ekonomideki verimliliÄŸi artırmak, serbest piyasa ekonomisinin geliÅŸmesini saÄŸlamak, hazine ve kamu kuruluÅŸlarına ek fon saÄŸlamak, kamu sektörünün dış finansman ihtiyacının en aza indirgenmesini saÄŸlamaktır.
ÖzelleÅŸtirme ile devletin ekonomideki sınai ve ticari aktivitesinin en aza indirilmesi hedeflenirken, rekabete dayalı piyasa ekonomisinin oluÅŸturulması, devlet bütçesi üzerindeki KİT finansman yükünün azaltılması, sermaye piyasasının geliÅŸtirilmesi ve atıl tasarrufların ekonomiye kazandırılması, bu yolla elde edilecek kaynakların altyapı yatırımlarına kanalize edilebilmesi mümkün olacaktır.¹
1930’larda dünya ekonomisinde yaÅŸanan krizle beraber, ülkelerde devlet tarafından kurulan kamu iÅŸletmelerinin önemi artmıştır. Bunun sonucu olarak, kamu iÅŸletmeleri yoÄŸun sermaye gerektiren sektörlerde faaliyet göstermiÅŸlerdir. DiÄŸer taraftan II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan ekonomik ve sosyal sıkıntılara çözüm ihtiyacının artması sonucu devletlerin ekonomiye doÄŸrudan müdahaleleri artmış ve piyasalar üzerindeki kontrolleri yoÄŸunlaÅŸmıştır.
Ancak, kamu iÅŸletmelerinin zaman içerisinde deÄŸiÅŸen ekonomik ve sosyal ÅŸartlara uyum saÄŸlayamaması, bu iÅŸletmelerin etkin olmayan, yüksek maliyetli ve verimsiz çalışan kuruluÅŸlar olmalarına yol açmıştır. Aynı zamanda, 1970’li yıllardan itibaren piyasalarda iç ve dış rekabet ÅŸartlarının ağırlaÅŸması, teknolojinin çok hızlı bir ÅŸekilde geliÅŸmesi ve yeni ekonomik modellerin etkisiyle devletin ekonomideki yetkilerinin azaltılması üzerinde tartışmalar baÅŸlamıştır.
Özellikle, uluslararası ticaretin hızla artması ve daha liberal hale gelmesi sonucu uluslararası piyasalarda artan rekabet ve bölgesel entegrasyon ulusal piyasalarda rekabeti daha çok gündeme getirmiÅŸtir. Bu durumda, ekonomik karar alma süreçlerinde piyasaların önemli rol alacağı ortaya çıkmıştır. Bütün bu geliÅŸmeler küreselleÅŸmenin de etkisiyle özelleÅŸtirmelere ve regülasyona yol açmıştır.²
Türkiye açısından ise, özelleÅŸtirme çalışmaları, 1984 yılında kamuya ait yarım kalmış tesislerin tamamlanması veya yerine yeni bir tesis kurulması amacı ile özel sektöre devri uygulamaları ile baÅŸlamıştır.
1986 yılından itibaren hız kazanan ve tamamı kamuya ait veya kamu iÅŸtiraki olan kuruluÅŸlardaki kamu paylarının özelleÅŸtirme kapsamına alınması yoluyla yürütülen program çerçevesinde, İdare tarafından bugüne kadar 199 kuruluÅŸta hisse senedi veya varlık satış/devir iÅŸlemi yapılmış ve bu kuruluÅŸlardan 188’inde hiç kamu payı kalmamıştır.
1985 yılından bugüne kadar gerçekleÅŸtirilen özelleÅŸtirme uygulamalarının toplam tutarı 42 milyar dolar düzeyindedir. Bir bölümü vadeli ve döviz cinsinden gerçekleÅŸtirilen bu hisse senedi ve varlık satış iÅŸlemlerinden 31 Aralık 2010 itibariyle 31 milyar dolar net giriÅŸ saÄŸlanmıştır. Yıl bazında uygulama tutarı ile net giriÅŸ tutarı arasındaki fark, vadeli iÅŸlemlere iliÅŸkin taksit ödemelerinden kaynaklanmaktadır.ÖzelleÅŸtirme kapsamındaki kuruluÅŸlardan elde edilen 4 milyar dolar temettü geliri ve 10 milyar dolar diÄŸer kaynaklarla birlikte 1985 – 31 Aralık 2010 dönemi toplam kaynakları 45 milyar dolar düzeyine ulaÅŸmaktadır.
Aynı dönemde özelleÅŸtirme uygulamaları çerçevesinde 44 milyar dolar tutarında kullanım gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. ÖzelleÅŸtirme uygulamalarına iliÅŸkin kullanımların % 98’lik bir bölümü, kapsamdaki kuruluÅŸlara sermaye iÅŸtiraki, kredi borçları ve personel ödemeleri, özelleÅŸtirme bonoları ve Hazine’ye aktarmaya iliÅŸkin ödenen tutarlardır.³
Enerji Piyasasında ÖzelleÅŸtirme Uygulamalarının Ana Hedefleri
ÖzelleÅŸtirme uygulamaları, dünyanın her yerinde doÄŸru ve özel sektör-kamu adaleti gözetilerek uygulandığında son derece olumlu sonuçlar verebilmektedir. Ancak aksi bir uygulama da, özellikle bu tip büyük yatırım gerektiren sektörlerde, hem özel sektör yatırımcısı hem devlet hem de tüketici cephesinde büyük yaralar açabilecek bir güce de sahiptir. Böyle bir tabloda; bahsi geçen özelleÅŸtirme iÅŸlemlerinin bilinen en uygun tanımıyla “tüm düzenleme, iÅŸ ve iÅŸlemlerin toplum yararı gözetilerek yapılması” olan “kamu yararı” kavramına ve “özel sektör yapısına, iÅŸleyiÅŸine ve tam rekabet piyasasına”na uygun ve taraflar arası adil ve eÅŸit uygulamalar getiren bir faaliyet olarak yürütülmesi zorunluluÄŸu kuÅŸkusuzdur.
Bu kapsamda yapılan özelleÅŸtirme çalışmalarında ana hedefler:
olarak sayılabilir. İşte bu noktada, bahsi geçen özelleÅŸtirme faaliyetlerinden hem devletin hem özel sektörün hem de son tüketicinin asgari müÅŸterekte memnun olması son derece önemli bir husustur. Nitekim ülkemizde elektrik dağıtım ÅŸirketlerinin özelleÅŸtirilmesi sürecinde de devlete gelir saÄŸlanmasının yanı sıra, yüksek elektrik fiyatlarından muzdarip son tüketicinin de mevcut tam rekabet piyasasından fayda saÄŸlaması da amaçlanmaktadır.
Elektrik Dağıtım Åžirketlerinin ÖzelleÅŸtirmeleri ve Bir Hukukçu Bakış Açısıyla Karşılaşılan Sorunlar
ÖzelleÅŸtirilmesi zorunlu hale gelmiÅŸ kurumlar irdelendiÄŸinde, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Åž. bu kapsamdaki oluÅŸumların başında gelmektedir ve sahibi olduÄŸu dağıtım ÅŸirketleri, elektrik dağıtımıyla, elektriÄŸin tüketicilere perakende satışı ve tüketicilere perakende hizmeti verilmesiyle iÅŸtigal eden iktisadi devlet teÅŸekkülleridir. 2009 yılı sonunda (yıl içinde özel sektöre devredilen veya özelleÅŸtirme programından çıkarılan ÅŸirketler hariç) yaklaşık 23 milyon müÅŸterisi, toplam 107 milyar kWh net elektrik satışı ve elektrik dağıtımında ülke genelinde % 68’lik pazar payı ile TEDAÅž ve sahibi olduÄŸu dağıtım ÅŸirketleri, Türkiye’nin en büyük organizasyonlarından birini oluÅŸturmaktadırlar.
Türkiye Cumhuriyeti BaÅŸbakanlık ÖzelleÅŸtirme İdaresi BaÅŸkanlığı (“ÖİB”), kamuya ait elektrik dağıtım ÅŸirketi Türkiye Elektrik Dağıtım A.Åž. (“TEDAÅž”)nin özelleÅŸtirme sürecini tamamlamıştır. ÖzelleÅŸtirme Yüksek Kurulu (ÖYK), son kısım olan BoÄŸaziçi, Dicle, Gediz, Trakya, Akdeniz, İstanbul Anadolu Yakası ve Toroslar Elektrik Dağıtım Bölgesi’nin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Åž.’deki yüzde 100 hissesinin, özelleÅŸtirme ihalelerinde en yüksek teklifi veren ÅŸirketlere devrine 2011 yılının Nisan ayında onay vermiÅŸtir. ÖYK’nın bu kararıyla birlikte elektrik dağıtım bölgesi devirlerinin en yüksek teklif sahiplerine yapılması ile toplam 10 milyar 808 milyon dolarlık özelleÅŸtirme uygulamasında son karar verilmiÅŸtir.
Dağıtım bölgelerinin özelleÅŸtirilmesinde İşletme Hakkı Devri’ne dayalı Hisse Satış Modeli uygulanmaktadır. (“İHS modeli”). Bu modele göre yatırımcı, özelleÅŸtirilen dağıtım ÅŸirketinin bulunduÄŸu bölgedeki elektrik dağıtım lisansına sahip tek ÅŸirket olmakta; ancak, yatırımcının iÅŸletme hakkını devraldığı dağıtım tesisleri ve bu tesislerin iÅŸletilmesinde varlığı zorunlu unsurların mülkiyeti TEDAÅž uhdesinde kalmaya devam etmektedir. Yatırımcı, dağıtım ÅŸirketinin hisselerinin sahibi olarak, TEDAÅž ile imzalanmış olan İşletme Hakkı Devir SözleÅŸmesi (“İHD SözleÅŸmesi”) çerçevesinde dağıtım varlıklarının iÅŸletme hakkını elde etmektedir.
Elektrik Piyasası Kanunu’na göre, dağıtım sektörü, EPDK tarafından verilen dağıtım lisanslarıyla bölgesel tekeller olarak iÅŸletilecektir. 17 Mart 2004 tarihli Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve ÖzelleÅŸtirme Strateji Belgesi (Strateji Belgesi) ile Türkiye’nin dağıtım ÅŸebekesi coÄŸrafi yakınlık, yönetimsel yapı, enerji talebi ve diÄŸer teknik/mali etkenler dikkate alınarak 21 dağıtım bölgesine bölünmüÅŸ ve bunlardan 20’sinin sahibi olan ÖzelleÅŸtirme programına alınan bölgelerin her birinde anonim ÅŸirket statüsünde dağıtım ÅŸirketi kurulmuÅŸtur. Bu dağıtım ÅŸirketlerinden BaÅŸkent EDAÅž, Sakarya EDAÅž ve Meram EDAÅž 4046 sayılı ÖzelleÅŸtirme Kanunu kapsamında ÖzelleÅŸtirme İdaresi BaÅŸkanlığı tarafından 2009 yılında özelleÅŸtirilmiÅŸtir. Kayseri ve civarı ile Aydın-Denizli-MuÄŸla bölgeleri 3096 sayılı kanun çerçevesinde özel ÅŸirketler tarafından iÅŸletilmektedir.
DiÄŸer taraftan, Aras EDAÅž’ın 25 Eylül 2008’de, Çoruh EDAS, Osmangazi EDAÅž ve YeÅŸilırmak EDAÅž’ın 6 Kasım 2009’da; UludaÄŸ EDAÅž, Çamlıbel EDAÅž, Fırat EDAÅž ve Vangölü EDAÅž’ın 18 Åžubat 2010’da özelleÅŸtirme ihaleleri tamamlanmıştır. Göksu EDAÅž ise 3096 sayılı Kanun çerçevesinde devredilebilmesi için özelleÅŸtirme programından çıkarılmıştır.4
Dağıtım bölgelerinin coÄŸrafi kapsamı haritadaki gibidir:
![]()
Ancak yukarıda anlatılan tabloya baÅŸka bir açıdan bakınca, söz konusu elek-trik dağıtım ÅŸirketi özelleÅŸtirmelerinde sonuçları itibariyle hala sancılı dönem atlatılamamış hatta henüz baÅŸlamıştır. Sistem istenildiÄŸi kadar doÄŸru ve verimli bir geçiÅŸle yürümemiÅŸtir. Bir kısım kamu sektörü özelleÅŸtirmenin ruhunu kimi noktalarda görememiÅŸ ve yatırımcı bakış açısına sahip olmaktan uzak durmuÅŸ, yine bir kısım yatırımcılar ise doÄŸru fizibiliteler yapmadan ve eksik bilgi ve kadro ile büyük riskler altına girmiÅŸtir. ÖzelleÅŸtirme sonrasında ve devir sürecinde ise birçok iÅŸlem maalesef tek taraflı olarak düzenlemiÅŸ ve özel sektörün elini kolunu baÄŸlamıştır. Regülasyonlarda da beklediÄŸini bulamayan özel sektörün bu ve benzeri sorunlarının yanı sıra nihai tüketiciler ve akademik çevreler de bu süreç hakkında yeterince bilgilendirilmedikleri için haklı bir ÅŸüphe ve endiÅŸe içindedirler.
Bu kapsamda, bir hukukçu bakış açısıyla, mevcut sorunları ana baÅŸlıklarıyla özetlemek gerekirse:
1. ÖzelleÅŸtirme sürecinde, ihale aÅŸamasında isteklilerin incelemesine açık olan veri odası (dataroom)na pek çok önemli belge, dava ve takibin eklenmediÄŸi devirlerden sonra anlaşılmıştır. Elbette istekliler mümkün olduÄŸunca dataroom dışındaki bilgi ve belgeleri de incelemeye çalışmış ama hem zamanın kısıtlı olması hem de her evrakın emre amade tutulmaması sebebiyle, devralma sürecinden sonra ihaleyi kazanan yatırımcılar pek çok kötü sürpriz ile karşılaÅŸmıştır.
2. TEDAÅž ÖzelleÅŸtirmeleri hususunda özelleÅŸtirme kararının alındığı andan itibaren özelleÅŸtirmenin fiilen gerçekleÅŸtiÄŸi tarihe kadar geçen yıllar içerisinde özellikle dava ve takipler çok aksatılmış olup, bazı ÅŸirketlerde 10 yıllık genel zaman aşımı süresini dahi kaçırmış ve davaya veya takibi açılmamış binlerce dosya bulunmaktadır.
3. ÖzelleÅŸtirme sonrası son derece kıymetli ve deneyimli bir kısım personelin kazanılmasının yanı sıra, yatırımcılar maalesef son derece atıl ve çalışmayı reddeden ama devir anlaÅŸmasındaki ÅŸartlardan faydalanmak isteyen bir kadroyu da yıllar boyunca üzerinde taşımaya mahkum bırakılmıştır.
4. ÖzelleÅŸtirilen elektrik dağıtım ÅŸirketlerinin kullanmakta olduÄŸu programlar eski ve verimsiz olduÄŸu gibi maalesef yeni ve modern programlarla da uyum saÄŸlayamamaktadır.
5. EPDK tarafından 2011-2015 yılları için belirlenen kayıp kaçak oranlarının ilgili ÅŸirketlerde bazında hangi kriterler esas alınarak belirlendiÄŸi ve tam bir adaletin saÄŸlanıp saÄŸlanamadığı hususu kendi başına ayrı bir tartışma konusudur.
6. Henüz fark edilmemekle beraber kamulaÅŸtırma iÅŸlemlerinde yaÅŸanan yasal sıkıntılar bu projelerde çok daha ağır sonuçlar yaratabilir düzeydedir.
7. TEİAÅž tarafından, Sistem Kullanım AnlaÅŸması m.10 ve BaÄŸlantı AnlaÅŸması m.16 uyarınca düzenlenen ve düzenlenecek olan fider açma cezaları yasal düzenlemelerle hukuka uygun hale getirilmedikçe son derece büyük sorunlara sebebiyet verebilir düzeydedir. TEİAÅž tarafından kesilen cezalara iliÅŸkin olarak fider açma ve kapama zamanları ve süreleri ile hangi fiderlerin bu cezaya konu olduÄŸu belirtilmediÄŸinden, TEİAÅž’ın tek taraflı iradesi ile karar verdiÄŸi bu cezalar hukuki ve teknik dayanaktan yoksundur.
Sonuç ve Çözüm Önerilerimiz
Yukarıda baÅŸlıca sıralanan bu sorunların elbette bir günde çözülmesini beklemek hayalperestlik olacaktır. Ancak bir takım pratik yöntemler ve önerilerle sorunun büyük ölçüde halledilebileceÄŸi inancındayız. Åžöyle ki; öncelikle özelleÅŸtirmelerin ihale süreçlerinde, isteklilerin tetkik edebilmesi veri odasına eklenmemiÅŸ ancak devir sonrasında ortaya çıkan bir takım dava ve takipler ile yine devir sonrasında öÄŸrenilen ve muaccel hale gelmiÅŸ olmasına raÄŸmen yıllarca takibi yapılmamış ve bu sebeple artık kemikleÅŸmiÅŸ ve tahsili imkansız ÅŸirket alacaklarına iliÅŸkin olarak, istekli tarafından özelleÅŸtirme sürecinde verilen teklifler bahsi geçen belgelerin yokluÄŸunda sunulmuÅŸ olduÄŸu ve fizibiliteler bu esaslara göre yapıldığı için yatırımcılarca yapılacak geri ödemelerde, ÅŸirketlerin karlılığını önemli ÅŸekilde etkileyen bu hususların belli bir oranda tenzilat konusu edilebilmesi gerekmektedir.
Yine yatırımcılar açısından özelleÅŸtirilen ÅŸirketlerden, özel sektör yapısına adapte olabilecek ve ÅŸirket için verim saÄŸlayacak personelin istihdamı için yatırımcılar ellerinden gelen gayreti göstermiÅŸ ve bu personeli mümkün olduÄŸunca elde tutmuÅŸtur. Ancak bu kıymetli personel haricinde ve sadece devir anlaÅŸmasındaki ÅŸartlardan faydalanmak isteyen bir kadroyu da yatırımcıların yıllar boyunca üzerinde taşımaya mahkum bırakılması adil olmadığı gibi özel teÅŸebbüs mantığı ile de uyuÅŸmamaktadır.
ÖzelleÅŸtirilen elektrik dağıtım ÅŸirketlerinin kullanmakta olduÄŸu programlar eski ve verimsiz olduÄŸu gibi maalesef yeni ve modern programlarla da uyum saÄŸlayamamaktadır. ÖrneÄŸin ÅŸirketlerin çoÄŸunun mevcut alt yapısında var olan takip programı modern takip sistemlerinin hiçbiriyle uyuÅŸmadığı gibi, BK. 84 kapsamında faizin anaparadan önce tahsilini bile engellemektedir. Yatırımcı ÅŸirketlerin bir an evvel bu konuda gerekli önlemleri alması ve özellikle alt yapı sorunlarını ve veri aktarımını hızlıca tamamlaması gerekmektedir.
DiÄŸer taraftan, EPDK’nın 2011-2015 yılları için belirlenen kayıp kaçak oranlarının ilgili ÅŸirketlerde bazında hangi kriterler esas alınarak belirlendiÄŸi ve tam bir adaletin saÄŸlanıp saÄŸlanamadığı hususu kendi başına ayrı bir tartışma konusudur. Elbette EPDK bu konuda yetki sahibi olan yegane kurumdur ama sistemin bekası ve doÄŸru iÅŸlemesi açısından bu tip önemli düzenlemeler yapılırken yatırımcıların da görüÅŸ ve önerilerine kıymet verilmesi gereklidir kanaatindeyiz.
Tüm enerji yatırımlarında olduÄŸu gibi dağıtım ÅŸirketlerinde de, özellikle yapılması zorunlu yatırımlar konusunda kamulaÅŸtırma konusu yine önem arz etmekte olup; henüz fark edilmemekle beraber kamulaÅŸtırma iÅŸlemlerinde yaÅŸanan yasal sıkıntılar bu projelerde çok daha ağır sonuçlar yaratabilir düzeydedir. Bu sebeplerle öncelikle EPDK’nın KamulaÅŸtırma Dairesi büyük özveri ile çalışmasına raÄŸmen, mevcut personel sayısıyla projelere yetiÅŸmekte güçlük çektiÄŸi için, bir an evvel EPDK’ya kamulaÅŸtırma konusunda nitelikli personel takviyesi zorunludur. DiÄŸer taraftan son dönemlerde Yargıtay ve Danıştay içtihatları ile iyice içinden çıkılmaz bir hal alan kamulaÅŸtırma iÅŸlemleri hususunda, sektörün sorunları da gözetilerek ivedilikle bir mevzuat revizyonu yapılması zorunludur.
Son olarak, TEİAÅž tarafından, düzenlenen fider açma cezaları yasal düzenlemelerle hukuka uygun hale getirilmedikte son derece büyük sorunlara sebebiyet verebilir düzeyde olup; bu hususta ya TEİAÅž’ın gerekli düzenlemeleri bir an evvel yapması ya da yatırımcıların vakit kaybetmeden ve ortak hareket ederek, TEİAÅž tarafından kesilen bu cezalara iliÅŸkin olarak yasal yollara baÅŸvurması gerekmektedir.
Tam da bu sebeplere, hem yatırımcılar hem de ilgili idareler için yasal düzenlemelerdeki eksikliklerin belirlenmesi ve uygulamacılar açısından uygun ve adil çözüm yollarının bulunabilmesi için, ülkemizdeki mevcut uygulamaları yaÅŸanan sorunları ve çözüm yollarını yaÅŸanmış olan deneyimlerle de betimleyerek sunmak ve sorunlara sektörün farklı noktalarındaki aktörleriyle beraber çözüm bulmak son derece önemlidir.
Kaynaklar
[1] Demirkol İ., “Türkiye’de Yapılan ÖzelleÅŸtirme Çalışmaları ve Çimento Sektörü Uygulamaları” , Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı (Istanbul) web sitesi -www.finanskulup.org.tr, Ocak 2005; Ankara Ticaret Odası web sayfası -www.atonet.org.tr ,Åžubat 2005.
[2] Engels, Anti-Dühring, Sol Yay., Mart 1977.
[3] www.epdk.gov.tr
[4] www.oib.gov.tr
Bu makale, 15-17 Haziran 2011 tarihleri arasında gerçekleÅŸtirilen ICCI 2011’de bildiri olarak sunulmuÅŸtur.
İlginizi çekebilir... Enerji Depolama Sistemlerinde Yangın Tehlikeleri2023 yılı Haziran ayı sonu itibariyle, devrede olan santrallerin %54,8'ini yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten santraller oluşturdu.... Biyogaz Üretiminde Kullanılan Atıkların ÖzellikleriVerimli biyogaz üretimi için hammaddelerdeki C/N oranının 20''30:1 arasında tutulması gerekir. Çünkü anaerobik mikrobiyal popülasyonlar karbon... Buhar Saflığı Kontrol ve Koruma: Örnek Koruma Sistemi Algoritma Oluşturma, Lojik Tasarım ve Uygulama Çalışması İncelemesiİnsanoğlu zaman içerisinde kendi ihtiyacına yönelik olarak bilim ile birlikte birçok yeni buluş ve keşif ortaya çıkarmıştır.... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.