2 Şubat 2017 | SÖYLEŞİ 131. Sayı (Ocak-Şubat 2017) | 3.038 kez okundu |
Öncelikle kendinizden ve firmanızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Türkiye’de güneş enerjisi sektöründe yaklaşık 10 yıldır faaliyet göstermekteyiz. Biz bu işe başladığımızda Türkiye’de sektöre yönelik henüz bir kanun ve yönetmelik yoktu. Yatırım maliyetleri de çok yüksek görünüyordu. Buna rağmen sektöre olan inancımızı yitirmedik ve yatırımlarımıza Ar-Ge projeleri ile başladık. 2008/2009 yılları arasındaki ilk projemizde bir coğrafi bilgi sistemi yazılımı olan PVmapTurkey®’i geliştirdik. Bu yazılım ile Türkiye’de güneş enerjisi yatırımları için “En iyi yeri bulma” hedefimizi gerçekleştirdik.
Sonrasında 2010/2011 yılları arasında ikinci Ar-Ge projemiz SolarLabTurkey®’i Ankara’da hayata geçirdik. Bu projemizde ise, bir güneş enerjisi santrali için gerekli olan güneş panelinde farklı tür teknolojilere sahip polikristal, monokristal ve ince film modellerini, farklı tür uygulama modeline göre tek eksen, çift eksen güneş takip sistemleri, çatı tipi, sabit yer sistemi ve otopark sistemleri olmak üzere ve yine farklı tür teknolojilere sahip invertörlerin uygulandığı, şebekeye bağlı ilk santral projesini uygulamış olduk. Bu proje, Türkiye’de şebekeye bağlanan ilk projedir.
Projelerimizde Ekonomi ve Sanayi Bakanlığımızın önemli destekleri oldu. Bu projelerimizi ODTÜ ve Hacettepe Üniversiteleri ile birlikte gerçekleştirdik. Bunun yanında, hem güneş takip sistemi (tracker) hem de elektrik enerjisi depolama sistemi projelerimiz devam etmektedir.
2012 yılında 420 kWp gücündeki ilk ticari santralimizin kurulumunu yapıp satışını gerçekleştirdik. 2013 yılında ise, Ankara Polatlı’da 1,8 MWp gücündeki ilk açık alan (utility-scale) güneş enerjisi santral projemizi gerçekleştirdik. Bu projenin önemli bir kısmında farklı türden güneş panellerinin kullanılması itibariyle bu projeyi, SolarLabTurkey® projesinin açık alan ölçekli uzantısı ve tamamlayıcısı olarak da görebiliriz.
2014 yılından beri de Türkiye genelinde farklı yerlerde MW ölçeğinde projelerin kurulumlarını gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar birçok ilklere imza atan Halk Enerji, Türkiye’de ilk defa bir projede aynı yatırım sahası içinde hem lisanslı hem de lisanssız olmak üzere toplamda 9,6 MWp kurulu güce sahip bir projeyi tamamen kendi öz kaynakları ile geliştirmiş ve 2016 yılı itibari ile de Erzurum’da hayata geçirmiştir. Böylece, Halk Enerji A.Ş. işin Ar-Ge’sinden gelip çok sayıda ilk ve enlere sahip olup Türkiye’de güneş enerjisi santralleri ile ilgili kurulum ve bakım konusunda en bilgili ve tecrübeli şirketlerinden birisi olmuştur.
Türkiye’deki güneş enerjisi sektörünün mevcut durumunu ve geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, başka ülkelerde olduğu gibi gerekenden yüksek teşvik verip de günün sonunda maliyet artışlarını tüketiciye yansıtıp sektörü zor durumda bırakmadı. Bu nedenle Türkiye’de pazar kontrollü gelişti. Yeni adımlarla hükümet, güneş yatırımlarını daha detaylı şekilde yönlendirmek istiyor. Umarım, doğru adımlar atılır.
Günün sonunda özellikle güneş enerjisinin Türkiye için çok faydalı olacağına ve enerjide dış ülkelere bağımlılığımızı azaltacağına inanıyorum. Ve sanki bugünlerde öyle bir noktaya gelindi ki artık güneş enerjisi santralleri, özellikle üretilen elektriğin üretildiği yerde tüketilmesi ile konvansiyonel termik santrallerle rekabet edebilecek düzeye geldi. Aynı zamanda küçük ölçekli projelerin, yani konutlarımız için 10 kW ve altı projelerin de Türkiye genelinde yaygınlaşması ile beraber artık güneş enerjisinin aile ekonomisine olan katkılarını bile hissetmeye başlayacağız. Şunu da eklemek isterim ki güneş enerjisi, depolama sistemleri ile beraber Türkiye’de elektrik üretimi konusunda hızlı bir şekilde paradigma değişikliği sağlayabilir. Böylece hem uygun hem de temiz enerji konusunda büyük adımlar atabiliriz. Hatta Türkiye bu konuda Dünya’da başka ülkelere iyi bir örnek olabilir. Bu vizyonun bir parçası olmak bize heyecan veriyor.
GES’lerin kurulumu kadar işletilmesi, bakım ve onarımı da önemli konular arasında yer alıyor. Firma olarak bu alanlarda sunmuş olduğunuz hizmetler hakkında bilgi alabilir miyiz?
Kurulumlarını tamamladığımız güneş enerjisi santralleri için gerekli olan tüm bakım ve onarım hizmetlerini uluslararası standartlar çerçevesinde hazırlanmış yönergelerle şirket bünyemizde, alanında uzmanlaşmış mühendis ve teknisyen kadrosundan oluşan 15 kişilik bakım – onarım ekibimizle müşterilerimize sunuyoruz.
Farklı tipte kurulan fotovoltaik güneş enerjisi santralleri için onarıcı, koruyucu ve öngörücü bakım hizmetleri sağlıyoruz. İşletme ve bakım hizmet portföyümüz içinde performans takibi, tesis yönetimi, uzaktan izleme ve diğer idari servisler de yer almaktadır.
Türkiye’de güneş enerjisi sektörüyle ilgili görmüş olduğunuz sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?
Türkiye’de güneş enerjisi sektörü ile ilgili pek bir sorun görmüyorum. Türkiye’de güneş enerjisi sektörü, 2017 yılında da hem lisanslı hem de lisanssız santrallerin kurulumlarındaki artış ile birlikte büyümesine hızla devam edecektir.
Bugüne kadar hayata geçirdiğiniz kurulu güç hakkında bilgi alabilir miyiz? Hayata geçirmeyi planladığınız yeni projelerden bahsedebilir misiniz?
2017 yılı Ocak ayı itibari ile bugüne kadar geçici kabulü biten ve kurulumu devam eden toplam kurulu güç 100 MW’tır.
Hem açık alandaki MW ölçeğinde projeler hem de ticari boyutta ürettiği yerde tüketim yapan projeler hedef pazarımızda yer almaktadır. Bunun yanında uzun vadede depolama sistemlerinin önemli olacağını bildiğimiz için bu konu ile ilgili gerekli pozisyonumuzu alıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Kurulumlarını yaptığımız güneş enerjisi santrallerinde farklı tür garantiler verebilmekteyiz. Öncelikle standart olarak iki yıl sistem garantisi veriyoruz. Yani, iki yıl içerisinde ne olursa olsun müşterimizin tek muhatap olduğu merci Halk Enerji A.Ş’dir. Buna ilave olarak performans garantisi konusunda ise güneş enerjisi santralinin ne kadar enerji üreteceğinin taahhüdü hususunda da üretim garantisi veriyoruz.
Bunun dışında ekipmanı dünya liderlerinden tedarik ettiğimiz için, örnek olarak Hanwha ve Huawei gibi üreticiler, farklı ekipmanlarda 25 yıla kadar tedarikçilerin garantisi geçerlidir. Burada önemli olan konu şudur: Biz Halk Enerji A.Ş. olarak tedarikçinin verdiği garantinin arkasında durup duramayacağının yanı sıra, garanti süresi boyunca ticari faaliyetini sürdürüp sürdüremeyeceği hususlarına ve buna benzer kriterlere dikkat ediyoruz. Bir de bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Aynı zamanda kendimiz de yatırımcı olduğumuz için santrallerimizde ne kullanıyorsak müşterilerimize de aynı ekipmanları öneriyoruz. Bunu şöyle de ifade edebiliriz: Bir aşçı çocuğu için yemeğini pişirir ve yedirirken ne kadar özen ve dikkat gösteriyorsa biz de müşterilerimiz için aynı özen ve dikkati gösteriyoruz.
R E K L A M