Enerji İçin Çevre ve İlklim Okuryazarlığı
Enerjinin emre amade olduğu yaşamı; sağladığı refah ve konforu hepimiz hak ediyoruz. Yaşam enerji, enerji yaşamdır. Ancak enerjiyi üretmenin ve tüketmenin bir bedeli var. Sera gazları ve iklim değişimi. İklim değişiminde enerji iki yerde sorumlu: Kaynaktan, son kullanıma üretirken ve tüketirken. Bu nedenle enerjiyi yönetmek karbonu yönetmek ve iklim değişimine dirençli dünya için ben de varım demek gerek. Enerji sürdürülebilir üretim ve tüketimin itici gücüdür. Sürdürülebilir üretimde enerji kökenli sera gazı salımlarını azaltırken, tüm enerji kaynaklarını gelecekte de daim kılmayı, sürdürülebilir kılmayı başarmış oluruz.
Türkiye toplam sera gazı salımlarının yaklaşık yarısını oluşturan elektrik ve buhar üretimi ile enerji yoğun sektörler olan çimento, demir-çelik, rafineri, seramik, kireç, kâğıt, cam gibi sektörler için karbon yönetimi tartışılamaz. Enerji-iklim değişikliği ilişkisinde öncelikle fosil kaynaklar için olmak üzere karbon yönetimi esastır.
Enerji, tedarikçisi olduğu tüm sektörlerin elektrik tüketiminin karbon ayak izinde etkin olduğundan karbon yönetimi sorumluluğu yüksektir. Düşük karbon ayak izli ürün-hizmete ulaşmak için firma tedarikçisini seçer ve sürdürülebilir satın alım yapar. Sürdürülebilir satın alımın yeşil satın alma bir öğesidir. Örneğin bir lojistik firmasının hangi yakıtı ve ne kadar tüketerek taşıdığı kimyasalın karbon ayak izi, bu kimyasaldan üretilen son ürünün karbon ayak izini büyük oranda etkiler. Ürün üretimindeki elektrik-ısı ve soğuk da karbon ayak izinde etkiler.
Ülkemizde değerlendirilmesi gereken teknik potansiyeli yüksek, mükemmel yenilenebilir kaynak çeşitliliği ile enerji verimliliği yolumuz var. Enerji ithalatı malumumuz. Diğer yanda da yerli kömüre dayalı yatırımları teşvik edecek mevzuat desteği ile ilerleyecek, öyküsü hiç de temiz olmayan, toplumda algısı kaygı verici kömür sektörü var.
Gelelim çevre ve iklim değişikliğine. "Türkiye İklim Değişikliği İle Mücadele 2030 Yol Haritası” ile 30 Eylül 2015 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryasına sunulan sera gazı azaltım hedefimiz var. Ülkemiz 2030 yılına dek sera gazı salınımlarını %21 oranında azaltma hedefi ile ilerleyecek. İkilemler var mı diye konuşulacak. Kafalar karışacak. İtirazlar olacak. Güvenli, sürdürülebilir, rekabetçi ve satın alınabilir enerji için toplumda doğru bilgi olmalı. Enerji-çevre-iklim değişimi konusu yaygın ve doğru bilgilendirmeyle ülkemiz gündeminde olmalı. Her yaştaki çevre ve iklim okur yazarı yurttaş enerji için, geleceğimiz için düşünmeli ve fikri olmalı. Bilgiye dayanmayan fikirler kişilere de güzelim ülkemize de zarar verir.
"Dünya Günü Ağı" en büyük sivil hareket gücü. Bu yılın teması “Çevre ve İklim Okuryazarlığı". İlgili eğitim ve öğretime küçük yaşta başlamak, sürdürülebilir yaşam kültürüne sahip kuşakları yetiştirmek, yurttaşları çevre ve iklim okuryazarı kılmak şart. 22 Mart günü kutlanan 2017 Dünya Günü'nde milyonlarca kişi 600 şehirde sokaklara çıkarak “Bilim İçin Yürüyüş" yaptılar ve bilimsel araştırma bütçelerine daha fazla kaynak ayrılmasını istediler. Bu konu seçimini Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın bilim ve araştırmaya yönelik bütçe kesintisi teklifi tetikledi. Eylemciler iklim değişikliği ile mücade edilmesi için eğitimin önemini de vurgulayarak, yükselen popülizm değerlerine de karşı çıktılar.
Bir yanda "İklim iklimdir" diyen iklim değişikliği ile mücadeleyi gereksiz ve pahalı bulan ABD Başkanı D. Trump. Bir yanda ülkemizin de imzaladığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), Kyoto Sözleşmesi ve Paris Anlaşması var. BMİDÇS Taraflar Konferansları, Paris (COP21) ve Marakeş (COP22) sonuçlarını takip ettik. Şimdi Kasım 2017 gerçekleştirilecek Bonn (COP23) Konferansını bekliyoruz. Ev sahibi Almanya iklim değişimine karşı lider duruş yaparak uygulama başarılarıyla ilerliyor. Kasım 2017'ye dek G20 Dönem Başkanı olan Almanya, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve iklim değişikliğini öncelikli konumda tutarak G20 Liderler Zirvesi (7-8 Temmuz 2017) için enerjisi ve gücünü hazır ediyor. Temmuz bize Kasım'ın habercisi olacak. Ortalık karışacağa benzer.D. Trump- A. Merkel manşetleri ilginç olacaktır.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) olarak 26 Nisan 2017 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz IV. İstanbul Karbon Zirvesi'nde önce "Paris Anlaşması ve Sonrası konusunu masaya yatırdık. Natixis Türkiye Kıdemli Ülke Müdürü ve Temsilcisi Dr. Rıza Kadılar başkanlığındaki "Paris Anlaşması ve Sonrası" adlı oturumda Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Mühendislik ve Teknik Danışmanlık Yöneticisi Evrim Yangı Gül, Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Direktör Yardımcısı Adonai Herrera-Martinez ve İlbank Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ender Aykut Yılmaz özellikle iklim finansmanı ve kuruluşlarının projelerine yoğunlaşarak Paris Anlaşması'nı değerlendirdiler.
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı İlginizi çekebilir... Dünyada En Çok Karbon Salımı Yapan ÜlkelerKarbon salınımı, dünya genelinde iklim değişikliğine ve çevre sorunlarına yol açan önemli bir faktördür.... Toplum Temelli Yenilenebilir Enerji GirişimleriSon yıllarda iklim değişikliğiyle mücadelenin ve çevresel etkiyi azaltmanın aciliyeti, daha temiz ve daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş iht... Türkiye Yenilenebilir Enerji GörünümüYenilenebilir enerji, enerji verimliliği ile birlikte Türkiye'nin artan enerji talebinin sürdürülebilir koşullarda sağlanabilmesi ve gelişen enerj... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.