Makine Mühendisleri Odası tarafından Kocaeli Åžube sekretaryalığında düzenlenen IV. Enerji VerimliliÄŸi Kongresi, Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki KomsuoÄŸlu Kongre ve Kültür Merkezi’nde baÅŸladı. Kongrede, düzenlenecek bilimsel ve teknolojik araÅŸtırma oturumları aracılığıyla, konusunda uzman olan kiÅŸi ve kuruluÅŸların, akademisyenlerin, sektörde ürün ve hizmet üreten firma ve iÅŸletmelerin bilgi ve deneyimlerini paylaÅŸmaları hedefleniyor. “Enerji ve Gelecek” ana temasıyla, Türkiye’de Enerji Planlaması, Yönetimi ve Enerji VerimliliÄŸi sürecinde gelinen durumun ve çözüm önerilerinin ortaya konulduÄŸu bir tartışma ortamı yaratılması planlanan ve iki gün sürecek kongrenin açılış konuÅŸmaları MMO Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ali Ekber Çakar, MMO Kocaeli Åžube Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ünal Özmural ve Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ä°lhan Tekin Öztürk tarafından yapıldı.
MMO Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ali Ekber Çakar açılışta özetle ÅŸöyle konuÅŸtu: “Enerji toplumsal yaÅŸamın ve biz makina mühendislerinin ağırlıkla çalıştığı, ülke sanayisinin en temel girdisi konumundadır. Enerji dönüÅŸüm sistemleri, yalıtım, enerji performans deÄŸerlendirmeleri, enerji verimli ve çevre uyumlu taşıtlar, ısıtma, soÄŸutma, iklimlendirme ve sıhhi tesisatların tasarlanması, uygulanması, atık enerjinin geri kazanımı; kojenerasyon tekniklerinin kullanımı ve bu amaçlara uygun cihaz, ekipman ve sistemlerin tasarımı, imalatı ve kullanımı; enerji ile ilgili konulardan bazılarıdır ve doÄŸrudan makina mühendisliÄŸi meslek uygulama alanları arasındadır. Bu nedenle Oda olarak enerji ve baÄŸlantılı konularda geçmiÅŸten beri bir dizi çalışma yürütmekteyiz. DoÄŸalgaz Kongresi, Enerji VerimliliÄŸi Kongresi, enerji konulu Tesisat Kongreleri, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve GüneÅŸ Enerjisi Sistemleri Sempozyumları; ülkemizde bu alanda yapılan öncü etkinlikler arasında yer almaktadır.Dünya enerji sahnesinde enerji kaynaklarının kullanımı ve bu kaynaklar üzerindeki hakimiyet kavgası doruk noktaya ulaÅŸmıştır. Enerji kaynaklarının kullanımı, ülkelerin egemenlik ve bağımsızlıklarıyla iç içe geçmiÅŸtir. Ülkemizde nüfus artışı ve sanayileÅŸmeye baÄŸlı olarak enerji talebimiz hızla artmaktadır. Dünya ortalamasının üç misli bir enerji talebi ile karşı karşıyayız. Artan enerji ihtiyacımızın ucuz, sürekli ve güvenli bir ÅŸekilde karşılanmasında yaÅŸanan sıkıntılar ülkemizin en önemli problemlerinden biridir. Stratejik bir planlamanın olmaması, ithal doÄŸalgaza dayalı elektrik enerjisi üretim tesislerinin teÅŸvik edilmesi, kamunun enerji yatırımlarından çekilerek mevcut zenginliklerimizin deÄŸerlendirilmemesi sorunlarımız arasında yer almaktadır.
Türkiye bugün doÄŸalgaz, petrol, kömür, petrol koku ithalatında ve dünya “net enerji ithalatında” ön sıralarda yer almaktadır. Ayrıca proje stoku gerçek ihtiyacın üzerindedir. Toplum yararını gözetmeyen serbestleÅŸtirme ve özelleÅŸtirme politikaları kapsamında plansızca ve ihtiyacın çok üzerinde elektrik üretimi amaçlı tesisin yapımı için lisans verilmekte ve teÅŸvik edilmektedir. Bu projelerin 35 milyar dolar tutarındaki kredilerinin nasıl geri ödeneceÄŸi sorusunun tek yanıtı, ne yazık ki faturanın yine halka ödetileceÄŸi ÅŸeklindedir. Plansız, çevre ve toplumla uyumsuz yatırım alanlarında halkın istemediÄŸi projeler üretim ve yaÅŸam alanlarını tahrip etmektedir. Ülkemizin enerji ihtiyacı esas olarak yeni enerji arzı ve ithal enerji kaynağına dayandırılmış, fosil kaynaklı ithalata dayalı yüksek maliyetli yatırımlar yapılmıştır. Dışa bağımlılık yüzde 75,9 gibi çok ciddi bir boyuta ulaÅŸmıştır ve bağımlılık oranı her yıl biraz daha artmaktadır.
“Enerji aydınlanması” gerçekleÅŸmek zorundadır
Artan enerji ihtiyacımızın ucuz, sürekli ve güvenli bir ÅŸekilde karşılanmasında yaÅŸanan sıkıntılar, ülkemizin en önemli problemlerinden biridir. Bunun en önemli nedeni, stratejik bir planlama anlayışının olmaması, ithal doÄŸalgaza dayalı elektrik enerjisi üretim tesislerinin teÅŸvik edilmesi, kamunun enerji yatırımlarından çekilmesi; zengin linyit rezervlerimizin ve hidrolik kaynaklarımızın deÄŸerlendirilmemesi; bu alanlara yatırım yapılmaması, yenilenebilir enerji kaynaklarımızın yeterince deÄŸerlendirilememesidir. GüneÅŸ, su, rüzgâr, jeotermal, hidroelektrik ve linyit kaynaklarımızdan elde edilebilecek kurulu güç olanaklarının iyi deÄŸerlendirilmesi ile ülkemizin yüzde 75-76 seviyesine ulaÅŸan enerjide dışa bağımlılığını ciddi ölçülerde azaltması söz konusu olabilecektir. Sorunların çözümü kamusal planlama ve yerli kaynak kullanımını esas alan enerji politikalarının en geniÅŸ katılımla oluÅŸturulup uygulanmasından geçmektedir. Bu politikalarda enerji verimliliÄŸi özel bir yer tutmalıdır. Türkiye mutlaka etkin enerji verimliliÄŸi politikaları ve enerjide kaynak çeÅŸitlemesine yönelmek, bir tür bir “enerji aydınlanması” gerçekleÅŸtirmek zorundadır. Enerjinin verimli ve etkin kullanımı ulusal, toplumsal bir politika haline getirilmelidir. Bu noktada ülkelerin sahip olduÄŸu en önemli öz kaynak olan enerji verimliliÄŸinin daha da etkinleÅŸtirilmesi, kurumlardaki kadroların güçlendirilmesi, genel ve sektörel hedeflerin ve eylemlerin belirlenmesi, halkın ve sanayicinin enerji verimliÄŸi önlemlerini uygulamak üzere teÅŸvik edilmesi, mevzuatın gözden geçirilerek düzeltilmesi ve tüm bu çalışmaların yerli mühendis ve mimarlar tarafından yürütülmesi gerektiÄŸini düÅŸünmekteyiz.”
Ä°ki gün sürecek kongrenin son oturumunda hazırlanacak olan sonuç bildirisi, kamuoyuna ayrıca açıklanacak.
R E K L A M