4 Kasım 2024 | HABERLER 193. Sayı (Kasım 2024) | 593 kez okundu |
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) BaÅŸkanı Fatih Birol, Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸ Ä°nsanları DerneÄŸi (TÜSÄ°AD) tarafından düzenlenen "Enerji, Sanayi ve Ticaret Üçgeninde Dünya ve Türkiye için DeÄŸerlendirmeler" adlı etkinlikte, küresel enerji piyasalarındaki deÄŸiÅŸimleri ve bunların sanayi ile ticarete yansımalarını ele aldı.
Petrol piyasası üzerine gelecek dönem tahminlerini paylaÅŸan Birol, "Ciddi bir jeopolitik olay yaÅŸanmadığı sürece, önümüzdeki 1-2 yıl boyunca petrol piyasalarının istikrarlı bir döneme gireceÄŸini öngörüyoruz" dedi. Petrol arzındaki artışın talebin önüne geçtiÄŸini belirterek, 2025 itibarıyla petrol fiyatlarının aÅŸağı yönlü baskı altında kalacağını ve bunun Türkiye gibi petrol ithalatına bağımlı ülkeler için önemli bir geliÅŸme olduÄŸunu ifade etti.
DoÄŸal gaz piyasasında da Katar ve ABD kaynaklı sıvılaÅŸtırılmış doÄŸal gaz (LNG) projelerinin tamamlanmasıyla güçlü bir arz fazlası beklediklerini vurgulayan Birol, "Önümüzdeki 3 yıl içinde piyasalara yaklaşık 150 milyar metreküplük LNG giriÅŸi olacak. Satıcıların hâkim olduÄŸu pazar artık alıcıların lehine dönecek ve doÄŸal gaz fiyatlarında düÅŸüÅŸ bekleniyor," ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Birol, elektrik talebindeki artışı vurgulayarak, "GeçtiÄŸimiz 10 yılda elektrik talebi, enerji talebinden iki kat daha fazla arttı. Önümüzdeki 10 yılda ise bu farkın altı kata kadar çıkacağını tahmin ediyoruz," dedi. Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki artışa deÄŸinen Birol, "Dünya genelinde kurulan elektrik santrallerinin %85'i yenilenebilir, %5'i nükleer, kalan %10'u ise kömür ve doÄŸal gaz kaynaklı" diye belirtti.
Dünyada satılan her beÅŸ araçtan birinin elektrikli olduÄŸuna iÅŸaret eden Birol, Çin'de bu oranının %60'ı bulduÄŸunu ve üretim maliyetlerinin içten yanmalı araçlarla neredeyse eÅŸitlendiÄŸini söyledi. Batarya teknolojilerinde büyük ilerlemeler kaydedildiÄŸini ve maliyetlerin hızla düÅŸtüÄŸünü de ekledi.
Nükleer enerjiye yönelik artan ilgiye de deÄŸinen Birol, büyük ölçekli santrallerin kurulması, mevcut santrallerin ömrünün uzatılması ve küçük modüler reaktör projelerinin giderek yaygınlaÅŸtığını belirtti. Temiz enerji yatırımlarının hızla arttığını kaydederek, 2015 yılında dünya genelinde enerji sektörünün 2 trilyon dolarlık bütçesinin yarısı fosil yakıtlara, yarısı temiz enerjiye ayrılmışken, bugün temiz enerjiye ayrılan bütçenin 2 trilyon dolara yükseldiÄŸini ifade etti. Birol, bu artışın ana nedeninin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil, ekonomik gerekçeler olduÄŸunu vurguladı ve temiz enerji yatırımlarının büyük bir kısmının geliÅŸmiÅŸ ülkeler ile Çin’de toplandığını, geliÅŸmekte olan ülkelerin bu alanda daha az pay aldığını söyledi.
Sanayi sektöründe temiz enerji teknolojilerinin etkisini deÄŸerlendiren Birol, mevcut dönüÅŸümü internet devrimine benzeterek, bu dönüÅŸümün ülkeler arası rekabeti artıracağını ifade etti. ABD’nin "Inflation Reduction Act" gibi yasalarla bu alanda rekabet etmeye baÅŸladığını, Hindistan’ın da teÅŸviklerle destek verdiÄŸini ve Avrupa BirliÄŸi'nin de benzer bir uygulama baÅŸlatmayı planladığını aktardı.
AB'nin "Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması" uygulamasıyla karbon vergisi uygulamaları getireceÄŸini ve bu durumun Türkiye gibi ülkeleri de yakından etkileyeceÄŸini belirten Birol, bu düzenlemenin sadece AB'ye yapılan ihracatı deÄŸil, AB ÅŸirketlerinin yurt dışına açılmasını da etkileyebileceÄŸini ifade etti. Birol, bu tür düzenlemelerin metodolojisinin netleÅŸmemiÅŸ olmasının Türkiye’ye müzakere fırsatı sunduÄŸunu vurguladı.
Petrol ve doÄŸal gaz fiyatlarındaki düÅŸüÅŸün Türkiye, AB ve Hindistan gibi ülkeler için olumlu bir etki yaratacağını söyleyen Birol, sanayi sektöründe eski teknolojilerde kalan ülkelerin rekabet avantajını kaybedeceÄŸi uyarısında bulundu. Ülkelerin, geleceÄŸin sanayi ve ticaret politikalarında ciddi stratejik adımlar atmalarının gerekeceÄŸini vurgulayan Birol, 2025 yılının dünya ticaret savaÅŸlarının baÅŸladığı yıl olabileceÄŸi endiÅŸesini de dile getirdi.
R E K L A M