
SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi’nin hazırladığı ‘Türkiye Enerji DönüÅŸümü Görünümü 2024’ raporu açıklandı. Raporda, enerji üretimi, tüketimi ile sera gazı emisyonları, arz güvenliÄŸi ve düÅŸük maliyetli enerji arzı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliÄŸi ile elektrifikasyon baÅŸlıkları altında enerji dönüÅŸümünde 2024 görünümü ele alındı.
Çalışmada, geçtiÄŸimiz yıl enerji dönüÅŸümüne iliÅŸkin hedeflerin yukarı yönlü güncellenmesinin yanı sıra yenilenebilir enerji ve enerji verimliliÄŸi politikalarının, ÅŸebeke yatırımları, dijitalleÅŸme, elektrifikasyon, adil dönüÅŸüm ve yeÅŸil finansman gibi temel alanlarla birlikte bütüncül bir çerçevede ele alınmaya baÅŸlandığına dikkat çekildi. Bu yaklaşımın, enerji dönüÅŸümünün kamu politikalarının merkezine yerleÅŸtiÄŸini ortaya koyduÄŸu vurgulanarak, özellikle dönüÅŸüm sürecine ivme kazandıracak yenilenebilir enerji hedeflerindeki artışın, bu yeni politika yöneliminin en belirgin göstergelerinden biri olduÄŸu ifade edildi.
SHURA Enerji DönüÅŸümü Merkezi Direktörü Alkım BaÄŸ Güllü, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerindeki iddialı artışın enerji dönüÅŸümündeki kararlılığı gösterdiÄŸini ancak fosil yakıtlarla ilgili projeksiyonların güncellenmemesinin belirsizlik yarattığını ifade etti. Güllü ÅŸunları söyledi: “Öncelikle uzun vadeli stratejilerin açıklığa kavuÅŸturulması gerekiyor. Türkiye’de halihazırda sadece elektrik sektörünün dönüÅŸümü için yıllık 15 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı bulunuyor. Bu finansmanın saÄŸlanabilmesi için piyasalarda ÅŸeffaflık ve öngörülebilirlik hayati önem taşıyor. 2024, Türkiye’nin enerji dönüÅŸümünde önemli adımların atıldığı, ancak mevcut politika ve uygulamaların kapsamı ve etkisi üzerine yeni soruların gündeme geldiÄŸi bir yıl oldu. Enerji sektörünün dönüÅŸümünün olası jeopolitik geliÅŸmelerden olumsuz etkilenmeden baÅŸarılı olabilmesi için kararlı, uzun vadeli ve bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”
Güllü, kurulması planlanan ulusal Emisyon Ticareti Sistemi’nin (ETS) önemli adımlardan biri olduÄŸunu ve bu doÄŸrultuda oluÅŸturulacak ikincil mevzuatın enerji dönüÅŸümünün desteklenmesine yönelik uygulamaları netleÅŸtirmesinin önem taşıdığını vurguladı.
2025’te hedef yıllık 5 GW güneÅŸ, 3 GW rüzgar
‘Türkiye Enerji DönüÅŸümü Görünümü 2024’ raporunda, geçen yılın yenilenebilir enerji kapasite geliÅŸimleri deÄŸerlendirildiÄŸinde, geçmiÅŸ yıllarda yapılan yatırımlar sayesinde hidroelektrik, rüzgar, güneÅŸ, jeotermal ve biyokütleden oluÅŸan yenilenebilir enerji kurulu gücünün toplam 68,8 gigavata (GW) ulaÅŸtığı ortaya konuldu.
2024’te yenilenebilir enerji kaynakları elektrik kurulu gücünün yüzde 59’unu ve elektrik üretiminin yüzde 46’sını oluÅŸturdu. Yine 2024’te devreye alınan yeni elektrik kapasitesinin de yüzde 99’u yenilenebilir enerji santrallerinden saÄŸlandı.
Devreye alınan 6,5 GW kurulu gücün 4,3 GW’ı güneÅŸ, 1 GW’ı rüzgar, kalan kısmı ise hidroelektrik ve diÄŸer yenilenebilir kaynaklardan saÄŸlandı. GüneÅŸ enerjisindeki dikkat çekici büyümeye karşın rüzgardaki kurulumlar hedeflerin gerisinde kaldı. 2025 hedefi ise güneÅŸ enerjisi kurulu gücüne 5 GW, rüzgar kurulu gücüne ise 2-3 GW eklenmesi yönünde. Bu hedeflere ulaÅŸmada yatırım ortamı ve finansmana eriÅŸim, destekleyici politikalar ve paydaÅŸlar arası iÅŸ birliÄŸi belirleyici olacak.
İthal fosil yakıta bağımlılık devam ediyor
Yenilenebilir enerji üretiminde önemli geliÅŸmeler kaydedilmesine raÄŸmen Türkiye’nin toplam enerji tüketiminde ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığı büyük oranda devam ediyor.
Ulusal enerji denge tablosuna göre 2023’te birincil enerji arzı içinde toplam fosil yakıt payı yüzde 82, ithal fosil yakıt payı yüzde 79 olarak gerçekleÅŸti. Kaynak bazında deÄŸerlendirildiÄŸinde 2023’te ham petrolün yüzde 87’si, doÄŸal gazın yüzde 98’i ve kömürün yüzde 61’i ithal edildi.
Elektrik üretiminde ise hidroelektrik ve diÄŸer yenilenebilir kaynakların payındaki artış sayesinde 2024’te yerli kaynakların payı yüzde 59’a ulaÅŸtı. Türkiye’nin enerji ürünleri ithalatı 2024’te 65,6 milyar dolar, enerji kaynaklı dış ticaret açığı ise 49 milyar dolar oldu. 2024’te 2023’e kıyasla enerji ürünleri ithalatı yüzde 5, enerji kaynaklı dış ticaret açığı yüzde 7 azaldı. Uluslararası petrol fiyatlarının yatay ve doÄŸal gaz fiyatlarının 2023’e kıyasla ortalamada biraz daha düÅŸük seyretmesi, diÄŸer yandan yurt içi talepteki durgunluk düÅŸüÅŸte etkili oldu. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin artması da ithal fosil yakıt talebini sınırlayan etkenler arasında.
Türkiye’nin enerji yoÄŸunluÄŸu düÅŸüyor, iyileÅŸmenin hızlanması gerek
2024’te enerji verimliliÄŸinde iyileÅŸme hızlandı ama 2053 net sıfır hedefi için uzun dönemde yıllık yüzde 3 iyileÅŸmenin sürdürülmesi gerekiyor. Rapor, hem enerji verimliliÄŸinin artırılması, hem de karbonsuzlaÅŸmanın hızlanması için elektrifikasyonun önemini vurguluyor. Elektrikli araçlar ulaÅŸtırmada, ısı pompaları ısıtma ve sanayide verimliliÄŸi artıracak ve karbon salımını azaltacak baÅŸlıca teknolojiler olarak öne çıkıyor. Raporda elektrikli araç satışlarının toplam araç satışları içindeki payının yüzde 10’a yükseldiÄŸi, ancak trafikteki toplam araçlar içindeki payının hala yüzde 1 seviyesinde olduÄŸu belirtiliyor. Isı pompalarındaki geliÅŸim ise henüz potansiyelin çok altında. DiÄŸer taraftan, 2025 başında yüksek tüketimli konut ve ticarethane kullanıcıları için elektrik fiyatlarındaki sübvansiyonların kaldırılmasının hem elektrikli araçların hem ısı pompalarının cazibesini azaltabileceÄŸi vurgulanıyor.
Çalışmada, enerji dönüÅŸümü için sadece üretimin karbonsuzlaÅŸtırılmasının, yani elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını artırmanın yeterli olmadığına dikkat çekiliyor. Son kullanım sektörlerinde enerji verimliliÄŸi, yenilenebilir enerji kullanımı ve özellikle sanayinin yeniden yapılandırılması ve karbonsuzlaÅŸtırılması büyük önem taşıyor.
Artan yatırım ihtiyacının finansmanı için koordinasyon ÅŸart
Raporda yenilenebilir enerji teknoloji maliyetlerindeki düÅŸüÅŸün teÅŸvik ihtiyacını azalttığı vurgulanarak ÅŸu ifadeye yer verildi: “GüneÅŸ ve rüzgar enerjisi maliyetleri küresel olarak fosil yakıtlarla rekabetçi hale gelirken bu kaynaklar pek çok ülkede artık teÅŸviÄŸe ihtiyaç duymadan hayata geçebilecek durumda. Bu durum, Türkiye gibi enerji ithalatına bağımlı ülkelerde enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doÄŸrultusunda enerji dönüÅŸümünü olumlu etkiliyor. Türkiye’deki geliÅŸmiÅŸ yenilenebilir enerji ekosistemi ve dinamizm, yeni kapasite artışlarının ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından gelmesini saÄŸlamaya devam edecek. Ancak, dönüÅŸümün ÅŸebeke altyapısı, elektrifikasyon ve yeni teknolojilere yönelik gereksinimleri dikkate alındığında, bu süreç için gerekli finansman ihtiyacı her zamankinden daha kritik hale geliyor.”
Ayrıca net sıfır karbon hedefine ulaÅŸmak için yıllık yatırım tutarının geçmiÅŸ dönemdeki enerji yatırımları ortalamasının 2,5 katına ulaÅŸması gerekiyor. Bu doÄŸrultuda, uluslararası kaynaklara eriÅŸimi ve kaynak çeÅŸitliliÄŸini artıracak, koordinasyonu saÄŸlayacak merkezi bir yapılanmanın oluÅŸturulması ve kamu öncülüÄŸünde bir yeÅŸil finansman stratejisi hazırlanması, Türkiye’nin ihtiyaç duyduÄŸu kaynaklara eriÅŸimi için önemli olacak.
R E K L A M