E-Dergi Oku 
KARYER GROUP
200x200 piksel Reklam Alanı

Enerji Depolama Sistemleri Türkiye'nin Gündeminde

Enerji Depolama Sistemleri Türkiye'nin Gündeminde

9 AÄŸustos 2024 | HABERLER743 kez okundu

Altensis Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı

Yenilenebilir enerji kaynakları olan güneÅŸ ve rüzgar enerjisinin doÄŸası gereÄŸi kesintili olması, güvenilir enerji depolama çözümlerini hayati kılıyor. Enerjiyi daha sonra kullanılmak üzere saklama kapasitesine sahip olan enerji depolama sistemleri ise enerjinin üretildiÄŸi zaman kullanılmadığı durumlarda fazla enerjiyi depolamak ve ihtiyaç duyulduÄŸunda tekrar enerjiye dönüÅŸtürmek için kullanılıyor.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin birçoÄŸunun yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiÄŸini hatta geçmiÅŸ yıllara göre üretimlerinde artış olmasının bir sonucu olarak fosil yakıtlara bağımlılıklarının azaldığını görüyoruz. Dünya genelinde enerji sektöründe yaÅŸanan büyük dönüÅŸümler enerji depolama sistemlerinin (EDS) önemini gözler önüne seriyor.

Birçok ülke EDS alanında yatırımlar yaparken, Avrupa ve Asya arasında köprü iÅŸlevi görerek potansiyel bir enerji koridoru olan Türkiye’nin, hızla artan enerji talepleri ve sera gazı emisyonlarını azaltma noktasındaki stratejik odakları nedeniyle bu konuyu önceliklendirmesi gerekiyor. Bu konuda atılan adımlar ise ümit verici. Gelin ülkemiz açısından önemini ve son geliÅŸmeleri birlikte inceleyelim.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) elektrik üretim lisansı veritabanına göre, Türkiye’de 2024 itibarıyla hibrit santrallerde 510 MW güneÅŸ kapasitesi bulunuyor. Anadolu’daki artan rüzgar ve güneÅŸ enerjisi çiftlikleri ise bu enerji kaynaklarının deÄŸiÅŸkenliÄŸini yönetmek için etkin enerji depolama çözümlerinin önemi artıyor.

Türkiye'nin elektrik üretimini artırma ve tüm bölgelere istikrarlı bir enerji tedariki saÄŸlama hedefi ise bir diÄŸer önemli konu. Verileri incelediÄŸimizde ülkemizde elektrik enerjisi tüketimi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,2 oranında azalarak 330,3 TWh, elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 0,6 azalarak 326,3 TWh olarak gerçekleÅŸmiÅŸ. Türkiye Ulusal Enerji Planı çalışmasının sonuçlarına göre elektrik tüketiminin 2025 yılında 380,2 TWh, 2030 yılında 455,3 TWh, 2035 yılında ise 510,5 TWh seviyesine ulaÅŸması bekleniyor. DeÄŸiÅŸen koÅŸullar ve artan nüfus sebebiyle elektrik üretimi ve tüketimi arasındaki fark hızla büyüyor. Enerji talebindeki hızlı artışın karşılanması içinse, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin verimli bir ÅŸekilde depolanması gerekiyor.

Dünyada ilk on ekonomi arasında yer alma hedefimiz; endüstriyel sektörün büyümesi, güvenilir ve sürekli bir enerji arzı gerektirmekte. Ülkenin toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 33'ünü sanayi sektörümüzün oluÅŸturduÄŸu ve bu oranın giderek artığı düÅŸünüldüÄŸünde, sanayilerin kesintisiz çalışmasının önemi daha iyi anlaşılabilir.

Yenilenebilir Enerji Alanında Büyük Fırsat
Türkiye’nin teknoloji geliÅŸtirme ve yüksek katma deÄŸerli üretim kapasitesini artırmayı hedefleyen stratejik bir giriÅŸim olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kısa bir süre önce gerçekleÅŸti. Bu kapsamda verilen mesajların ve açıklanan hibe desteklerinin oldukça önemli olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Toplantıda, yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin konumunu güçlendirecek olan güneÅŸ enerjisi ve rüzgar enerjisi yatırımlarının önemine dikkat çeken CumhurbaÅŸkanı Recep Tayip ErdoÄŸan, güneÅŸ enerjisinde 15 GW kapasite hedefiyle hücre yatırımlarına megavat başına 8.000 dolara kadar hibe desteÄŸi verileceÄŸini açıkladı. Bu paketin toplamı 2,5 milyar doları buluyor.

Rüzgar enerjisinde ise kritik bileÅŸenlerin ve deniz üstü türbinlerin imalatını desteklemek amacıyla 1,7 milyar dolarlık kaynak ayrıldı. Bu destekler ile yerli bir rüzgar enerjisi markası inÅŸa edilmesi hedefleniyor.
Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir ilerleme kaydetmesine ve yenilenebilir enerji sektöründe daha güçlü bir konuma gelmesine olanak saÄŸlayacak bu programın ümit verici ve oldukça somut bir ilerleme olduÄŸunu düÅŸünüyorum.

Dünyada Enerji Depolama Ä°vme Gösteriyor
Hızlı sanayileÅŸme ve kentleÅŸme sonrasında enerji tüketimi ve sürdürülebilirlik konularında küresel bir odak haline gelen Çin, dünyanın en büyük batarya üreticilerine ev sahipliÄŸi yaparken, EDS teknolojisi ve dağıtımında lider konumda. Ülkenin yenilenebilir enerjiye, özellikle güneÅŸ ve rüzgar enerjisine yönelik proaktif itici gücü, büyük EDS yatırımlarıyla destekleniyor. 2022 yılında 35 GW olarak kaydedilen enerji kapasitesinin ise 2025 yılına kadar 100 GW'a ulaÅŸması bekleniyor. Çin'in KuÅŸak ve Yol GiriÅŸimi, bu yeteneklerini geliÅŸmekte olan diÄŸer ülkelere ihraç etme ve ülkelerin EDS yaklaşımlarını ÅŸekillendirme arzularını göstermeleri açısından önemli.

Avrupa BirliÄŸi’ne baktığımızda ise YeÅŸil AnlaÅŸma ve ilgili politikalar aracılığıyla yenilenebilir enerjiye geçiÅŸi ve dolayısıyla enerji depolama sistemlerinin benimsenmesini agresif bir ÅŸekilde savunduklarını görüyoruz. Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarını ÅŸebekeye entegre etme konusunda büyük yol katederken, ÅŸebekeyi dengelemek ve yenilenebilir enerjilerin kesintilerini azaltmak için EDS'e büyük yatırımlar yapıyor. Ülkenin 2020 yılındaki kurulu enerji depolama kapasitesinin 8 GW olduÄŸu biliniyor.

Amerika’nın büyük ölçüde piyasa odaklı bir yaklaşımı olsa da federal ve eyalet düzeyindeki politikalar destekleyici bir zemin saÄŸlıyor. Batarya depolama maliyetlerinin düÅŸmesi ve artan yenilenebilir enerji dağıtımları ile birlikte EDS'nin benimsendiÄŸini, baÅŸta Kaliforniya olmak üzere pek çok eyalette görmek mümkün. Ülkede 2022 yılında kurulu enerji depolama kapasitesinin yaklaşık 27 GW olarak kaydedilirken, bu kapasitenin 2025 yılına kadar 60 GW'a ulaÅŸması bekleniyor.

EDS’nin Faydaları
• Enerji arz güvenliÄŸini artırarak enerji kesintilerinin önüne geçen depolama sistemleri, sanayi ve ticaret sektörlerinde verimliliÄŸi artırarak ekonomik büyümeye katkı saÄŸlar.
• Enerji maliyetlerini düÅŸürerek tüketicilere ve iÅŸletmelere maliyet avantajı saÄŸlar. Sadece hane halkı bütçelerine deÄŸil iÅŸletmelerin üretim maliyetlerine de olumlu katkı sunar.
• Ulaşım ve enerji sektörlerinde maliyet etkinliÄŸini artırır.
• Yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekliliÄŸini saÄŸlayarak enerji arzını dengeler ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltır. Bu durum, çevresel sürdürülebilirliÄŸin yanı sıra ekonomik sürdürülebilirliÄŸe de katkı saÄŸlar.
• Enerji ithalatını azaltarak cari açığın düÅŸürülmesine katkıda bulunur. Türkiye'nin enerji ithalatına bağımlılığı azalırken, döviz rezervlerinin korunmasına yardımcı olabilir.
• Kurulumu, bakımı ve iÅŸletimi için ihtiyaç duyulan iÅŸ gücü, yeni istihdam alanları oluÅŸturarak ekonomik kalkınmaya katkıda bulunur. 


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Eksim Genç Enerji Programı'na Başvurular Açıldı

Enerji, gıda ve elektrik dağıtım sektörlerinde faaliyet gösteren Eksim Holding, yenilikçi ve dinamik bakış açısıyla Türkiye'nin geleceğini şekille...
13 Ocak 2025

PGD: Piyasa Gözetimi ve Denetimi Resmen Başlıyor

Jeneratör Sanayicileri ve Güç Sistemleri Derneği (JENDER), Türkiye ekonomisi ve jeneratör sektörünün gelişimine öncülük ederek yeni bir dönem başlatıy...
10 Ocak 2025

"Akıllı ve Milli Sayaç" Dönemi 2026'da Başlayacak

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, "1 Ocak 2026'dan itibaren Türkiye'de ilk defa tesis edilen bütün elektrik...
10 Ocak 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.