E-Dergi Oku 
KARYER GROUP

Rüzgarda Yılın İlk Sektör Toplantısı Düzenlendi

Rüzgarda Yılın İlk Sektör Toplantısı Düzenlendi

5 Mart 2018 | TEKNİK MAKALE
140. Sayı (Mart 2018)
3.353 kez okundu



Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) 27 Şubat’ta kamu ve yatırımcıları bir araya getiren sektör toplantısı düzenledi. Enerji Bakanlığında gerçekleşen toplantıda daha çok 2020 yılı sonrasındaki yerlileşme politikası ve işletmede olan santrallerin ilave kapasite artış talepleri üzerinde konuşuldu.  Toplantının açılış konuşmalarını TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, ETKB Müsteşarı Fatih Dönmez, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Muhammet Balta yaptı.


Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven yaptığı konuşmada geçen yılın rüzgar için mihenk taşı olduğunu belirterek, YEKA’da dahil olmak üzere toplamda 4.000 MW’a yakın bir kapasitenin rüzgar enerjisine tahsis edildiğini söyledi. Yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırım için Türkiye atağa kalktı ifadesini kullandı.
Sektörün sorunlarına ilişkin konu başlıklarını sıralayan Ataseven, son beş yılda yüzde 30 büyüyen sektörün, geçen yıl yüzde 12,5 oranında büyüdüğünü belirtti. Rüzgar enerjisinde ilerlemenin devam etmesi için sektörün taleplerine kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Ataseven şöyle konuştu: “ Kurulu gücümüz 6.872 MW’a ulaştı. İnşaa halindeki santraller 500 MW’a kadar geriledi. Geçen yıl yapılan yarışmaların hayata geçebilmesi için 3-4 yıllık bir süreye ihtiyaç var. Bu süre zarfında özellikle yerli sanayicileri ayakta tutmamız lazım. Yaklaşık 2 milyar dolarlık kapasite artış talepleri için kararın bir an önce verilmesi, sektörün yavaşlamasının önüne geçecektir.” 2020 sonrasındaki RES mevzuatının netleşmesi konusuna da dikkat çeken Ataseven, mevcut yarışmaların YEKA mevzuatındaki fiyat teklif mekanizmasına benzer bir şekilde devam etmesini istediklerini ve 15 yıl boyunca alım garantisi sağlanmasını beklediklerini belirtti.


İkinci YEKA başvurularının ve 2015 yılında TEİAŞ tarafından açıklanan ve iki kez ertelenen 2.000MW’lık başvuruların Nisan 2018’de alınmasını beklediklerini de ifade eden Ataseven, RES katkı paylarının Tüfe ile güncellendiğini ve TÜFE’deki artışların işletmedeki santralleri zorladığını belirterek, bunların Türkiye elektrik ortalama toptan satışına göre belirlenmesini istediklerini de dile getirdi.Ayrıca 2.820 MW’lık kapasite tahsisi yarışmasında 85 projeden, 69 firmanın eksi fiyat verdiğinin altını çizen Ataseven, bankalarda fiyat tahmin mekanizması net olmadığı için finansla ilgili sıkıntıların baş gösterdiğini ve fiyatların sabitlenmesi yönünde taleplerin geldiğini de sözlerine ekledi.

EPDK olarak her zaman sektörün yanında yer aldık


EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ilk dönemlerde sektöre can suyu vererek sektörün ilerlemesine katkı sağladıklarını belirterek sözlerine başladı. İktidarın, EPDK’nın ve sektörün sayesinde, teşvik edilen sektör olmaktan çıkıp, eksi fiyatlarla rüzgar enerjisi üretimi yapan bir sektör haline dönüştüğünü; yerli ve yabancı yatırımcıların elini taşın altına koyduklarını belirtti. Piyasa dinamiklerini hiçbir zaman unutmadıklarını söyleyen Yılmaz, 2020 yılı sonrasındaki mevzuatın belirlenmesi gerektiğinin farkında olduklarını, fakat sektörün şu an “ben alım garantisi istemiyorum hatta sisteme para bile verebilirim” dediğine dikkat çekti.


Özellikle enflasyonla güncelleme konusunda ne yapabiliriz, DSİ’deki modellemeye bakıp, bununla ilgili yapabileceğimiz bir şey varsa yaparız diyen Yılmaz, “Bugüne kadar kendimizi sektörün yerine koyarak ilerledik. Her zaman sektörün yanında yer aldık, bundan sonra da yanında olacağız. İnşallah pil teknolojisinin de gelişmesi ile rüzgar sektörünün ve yenilenebilir enerjinin daha da ilerleyeceğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.


Kopyala yapıştır, tak çalıştır değil, yap çalıştır modelleri üzerine çalışıyoruz


Enerji Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, özel sektörle kamunun yol haritasını birleştirmek amacıyla yapılan toplantıları değerli bulduklarını ifade etti. Bakanlığa iletilen talepler üzerinde çalışıldığını söyleyen Dönmez, soruların bazılarının cevabının zamana bağlı olduğunu iletti.2000’li yıllarda 30 MW kurulu güçten bugün 6.800 MW’ a çıkan kurulu gücün bir başarı hikayesi olduğunu belirten Dönmez, rüzgar konusunda adından sıkça söz ettiren Danimarka’da 5.475 MW kurulu güç olduğuna, kapasite artış sıralamamız ile dünya genelinde ilk onda yer aldığımıza değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim ihtiyacımız daha yüksek teknolojiyi ülkemize getirmekti. Bunu da YEKA ile yaptık. Neredeyse 8 bin parçanın yüzde 65’inin Türkiye’de yapılabileceğini gördük. Bu modele çalışırken benzer şekilde ihale yapan ülkeleri de inceledk. Hiçbiri bizim kadar agresif değildi. Türkiye ilk yılda büyük bir hedefe ulaştı. Yeniliklere devam ediyoruz. Her YEKA’da bir öncekine göre daha iyi olmak için çalışıyoruz. Şimdi ilk defa denenecek Offshore RES çalışması içindeyiz. YEGM çalışmalarını yapıyor. Sanayici de istekli. En kısa sürede böyle bir proje ile kamu önüne çıkacağız. Güneşte, batarya üzerine depolama kapasitesi sağlayan bir proje üzerinde çalışıyoruz. Özelikle ARGE konusuna dikkati çekmek istiyoruz. Artık Türkiye olarak kopyala yapıştır, tak çalıştır değil, yap çalıştır modelleri üzerine ilerlemek istiyoruz. Geçen yıl aralık ayında bazı saatlerde elektrik ihtiyacımızın yüzde 16’sını rüzgardan karşıladık. Eğer rüzgar kurulu gücümüz 34.000 MW olsaydı o gün itibariyle ülkenin tüm elektrik talebini karşılıyor olacaktık. 

YEKDEM’in nasıl devam edeceğine sektör karar vermiş


STK adı altında bir takım grupların yenilenebilir enerjiyi protesto ettiklerini belirten Dönmez; “Yanlış yapıldıysa tabi ki düzelteceğiz ama kamuoyunda yanlış algı yaratılmasına da izin vermeyeceğiz. Karanlıkta oturmak istemiyorsak desteklemek zorundayız. Tabi ki çevre- enerji dengesini sağlayağız. Yeni torba yasada elektrik depolama ile ilgili düzenleme yaptık. Arz güvenliği ile ilgili sıkıntımız yok. Sanayicinin rekabet gücünün arttırılmasına yönelik elektrik maliyetlerini azaltmak için bir hedefimiz var. Ama maliyetlerin altına satış yapmak mümkün değil” dedi.


2020 yılı sonrasında YEKDEM’in nasıl devam edeceğine “sırtımızı devlete değil, rüzgara dayayacağız” diyerek sektörün karar verdiğini ifade eden Dönmez, bir yere birden fazla başvuru olduğunda nasıl değerlendireceğiz mecburen yarışma yapıyoruz. Bu model tüketicinin lehine çalışıyor. 2020 yılı sonrasında destek olmayacak, daha yumuşak bir mekanizma üzerinde de çalışıyoruz” diye konuştu.


Yatırımcıların zorluklarını biliyoruz


Yatırımcıların zorluklarını biliyoruz diyen TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Muhammet Balta, bir ülkenin zenginleşmesi için enerjinin önemli olduğunun farkında olduklarını ve bu nedenle enerji yatırımlarına on yıl önceden başladıklarını ifade etti. 136 milyar dolar ihracaattan 160 milyar dolara çıkıldığını belirten Balta, “Enerji yatırımlarının alt yapısı iki kat büyüdü. Yer altı ve yer üstü zenginliklerini ekonomiye kazandırmak için her türlü çalışmayı başlattık. Özel sektöre önem veriyoruz. Bürokratik işlemler açısından çok önemli reformlar yaptığımızı söyleyebiliriz. Çöplerden enerji üreterek ekonomiye kazandırıyoruz. Su, rüzgar, güneşe önem verilerek teşvik edildi. Türkiye yatırım açısından cazibe merkezi haline getirildi. Her yıl yüzde beş büyüyoruz. Enerji ihtiyacını önceden görüp alt yapısını oluşturmak lazım. Kömür ve nükleer enerji konusunda Polonya, Almanya ve Çin’de olduğu gibi oranımızı arttırmalıyız. Sıkıntılarınızı öğrenerek, yasal düzenlemelerinizi yapacak kişiler olarak buradayız.” şeklinde açıklama yaptı.

Sektör sorunlarına çözüm arandı


Toplantının ikinci bölümünde yatırımcılardan gelen sorulara Teiaş Genel Müdür Yardımcısı Mustafa İzgeç, EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanı Hacı Ali Ulutaş, YEGM Rüzgar Enerjisi Grup Koordinatörü Özlem Önenç cevap verdi. Sektör temsilcileri, sistem kullanım ücretlerinin çok pahalı olduğunu, sanayicinin üretim yapamadığını, önümüzdeki üç yılın belirsizliği nedeniyle türbin firmalarının pozisyon belirleyemediklerini söyledi. Ayrıca depolama ile ilgili yapılan mevzuat çalışmaları ile teknik konulardaki belirsizlikler soruldu. Üçüncü şahıslara ait acele kamulaştırmaların reddedilmesinin oluşturduğu ön lisans ve lisans süreçlerini geciktiren durumların nasıl çözüleceği, ikili anlaşmalar gibi konularda da ne şekilde ilerleme sağlanacağı üzerinde konuşuldu. Kamu tarafından önümüzdeki altı ay içinde bu sorunların büyük bir kısmının çözüme kavuşacağı ifade edildi.
 


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Enerji Depolama Sistemlerinde Yangın Tehlikeleri

2023 yılı Haziran ayı sonu itibariyle, devrede olan santrallerin %54,8'ini yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten santraller oluşturdu....
18 Kasım 2024

Biyogaz Üretiminde Kullanılan Atıkların Özellikleri

Verimli biyogaz üretimi için hammaddelerdeki C/N oranının 20''30:1 arasında tutulması gerekir. Çünkü anaerobik mikrobiyal popülasyonlar karbon...
17 Temmuz 2024

Buhar Saflığı Kontrol ve Koruma: Örnek Koruma Sistemi Algoritma Oluşturma, Lojik Tasarım ve Uygulama Çalışması İncelemesi

İnsanoğlu zaman içerisinde kendi ihtiyacına yönelik olarak bilim ile birlikte birçok yeni buluş ve keşif ortaya çıkarmıştır....
15 Mayıs 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.