2011 yılı firmanız açısından nasıl geçti? Beklentileriniz ve hedefleriniz doğrultusunda nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz?

2011 yılı İGDAŞ için bol ödüllü bir yıl oldu. Ulusal Kalite Büyük Ödülü, En İyi Çağrı Merkezi Ödülü, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü, En İyi Web Sitesi Ödülü gibi farklı kategorilerdeki ödüllerle başarımızı bir kez daha kanıtladık.

Hedeflerle Yönetim Sistemini benimseyen İGDAŞ, kurum olarak her yıl yükselen bir ivme gösteriyor. Globalleşme ve bunun sonucu olarak rekabetin yoğunlaşması yönetim sistemlerinin önemini her geçen gün artırıyor. Bu anlamda İGDAŞ, 2011 yılında kalite, yönetim sistemi, insan kaynağı ve inovasyon gibi alanlarda hayata geçirdiği uzun soluklu çalışmalar sonucunda başarısını Ulusal Kalite Büyük Ödülü ile taçlandırdı. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından 19’uncusu düzenlenen Ulusal Kalite Ödülleri Büyük İşletme Kategorisinde ödüle layık görülen kurum olarak, ödülün mutluluğu ve gururunu tüm çalışanlarımız ile paylaştık. Genel Müdürlük ile eş zamanlı olarak tüm binalarımızda tören gerçekleştirdik. Çünkü bu ödülü kazanmamızdaki en büyük pay İGDAŞ çalışanlarınındır. Her kademedeki çalışanımızın bu ödülde emeği ve desteği var.

Biz doğalgaz dağıtım hizmetini müşterilerimize kaliteli ve güvenli olarak sunmayı misyon edinen bir kurumuz. Stratejik yönetim planımızda müşteri memnuniyeti ilk sırada yer aldığı gibi, hizmet anlayışımızda da ilk önceliğimiz müşterilerimizin memnuniyetidir. 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz müşteri memnuniyeti anketinin sonucu bize doğru yolda olduğumuzu bir kez daha göstermiş oldu. Yüzde 95’e varan memnuniyet oranı bizleri memnun etmekle birlikte daha çok çalışmamız için de motive ediyor. Çünkü biz başarının yanı sıra başarının sürdürülebilir olmasını da çok önemsiyoruz. Bu anlamda her birimimiz tam sorumluluk anlayışı ile görevini yerine getiriyor. Müşterilerimizle iletişim kurduğumuz memnuniyetlerini ve şikayetlerini de takip edebildiğimiz çağrı merkezimiz 2011 yılında Türkiye çapında yapılan değerlendirme sonucunda kendi kategorisinde "İstanbul Call Center Ödülleri"nden En İyi Çağrı Merkezi ödülünü kazandı.

Pazar ve rekabet koşulları, yasa ve mevzuatlarla sınırlandırılmış olmasına rağmen İGDAŞ, 2011 yılında sektördeki temel performans sonuçlarını geçmiş yıllarda olduğu gibi daha da iyileştirdi. Bugüne kadar ortaya koyduğu çalışmalarla doğalgaz sektöründe bir marka olan İGDAŞ, 2011 yılında kurumsal itibarını ve marka imajını daha da artırdı ve müşteri memnuniyet oranını Türkiye ortalamasının üstüne taşıdı.

Doğalgaz dağıtımı hizmetlerimizi yerine getirirken, çevreye ve topluma duyarlı, sosyal sorumluluklarımızın bilincinde bir kurum olarak hareket etmeye özen gösteriyoruz.

Bu anlamda Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından Sosyal Sorumluluk Sürdürülebilirlik Ödülü’ne layık görüldük. İstanbul için en büyük çevre projesi olan şirketimizin kazandığı bu ödülü, yaptığımız tüm çalışmalarla çevre dostu bir yakıt olan doğalgazı İstanbul’da yaygınlaştırarak, hava kirliliğini ortadan kaldırdığımız ve İstanbul’u dünyanın havası en temiz 3’üncü metropolü haline getirdiğimiz için kazandık.

Başta da belirttiğim gibi 2011 İGDAŞ için bol ödüllü ve başarılı bir yıl oldu. Bu arada altyapı yatırımlarımız ve yeni abone alımlarımız da devam etti. 2011’de 550 kilometre yeni doğalgaz hattı döşedik ve 345 bin abone 340 bin gaz kullanıcı aldık, 5 milyar 372 milyon metreküp doğalgaz satışı gerçekleştirdik.

Avrupa yakasında Esenyurt, Anado-lu yakasında ise Tuzla Tepeören’de iki yeni RMS istasyonu inşa ederek şebeke kapasitesitemizi güçlendirdik. 1.172.000 m³/h olan ka-pasitemizi, 1.870.000 m³/h seviyelerine çıkardık.

2012 yılına dair projeleriniz ve hedefleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

İGDAŞ olarak yılın her çeyreğinde faaliyetlerimize yönelik kurumsal performans analizi yapıyoruz. Bu analizlerle güncel durum tesipitini ortaya koyuyor ve iyileştirme çalışmalarımızı planlıyoruz. Geleceğimizi yönlendirmek için geçmişimizi doğru değerlendirmemiz gerektiği bilincinden hareketle; 2011 yılı sonunda kurumsal performans analizimizi gerçekleştirdik ve dış çevre analizlerinden iyileştirmemiz gereken noktaları tespit ettik. Stratejilerimize ışık tutan kritik başarı faktörlerimiz ve kilit performans göstergelerimizi gözden geçirdik. Tüm bu çalışmalar sonucunda 2012 yılı stratejik faaliyet planımızı oluşturduk ve bu doğrultuda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başarıdaki en önemli kriterin, yükselen bir ivmeye sahip olmanın yanı sıra elde edilen başarının devamlılığını sağlamak olduğunu biliyoruz.

2011 yılında Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisinde EFQM Ulusal Kalite Büyük Ödülünü alan bir kurum olarak, sürdürülebilir büyüme için 2012 yılında daha çok çalışacağız. Bu amaçla geçmiş yıllarda olduğu gibi müşteri ilişkileri yönetiminde başarılı sonuçlar aldığımız çalışmalarımızı geliştirerek sürdüreceğiz. Müşteri memnuniyetinde yakaladığımız çizgiyi daha yukarı taşımak için çalışacağız. Ayrıca sürekli artan abone ve gaz kullanıcı sayımıza paralel olarak şebeke altyapımızı daha da güçlendirerek risklere duyarlı ve dayanıklı hale getireceğiz. Büyümenin ve gelişmenin önemli etkenlerinden biri olan inovasyon ile ilgili gerek kurum içinde gerekse kurum dışındaki çalışmalarımıza yoğunluk vereceğiz.

Türkiye enerji sektörünün gerek 2012 yılı ve gerekse yakın geleceği için nasıl gelişmeler öngörüyorsunuz? Türkiye sizce enerji sektöründe 2023 hedeflerine ulaşabilecek mi?

Enerji sektöründeki gelişmeleri yakından izlediğimizde ülkemizin enerji alanında konumunu hızlı bir şekilde güçlendirdiğini görmekteyiz. Örneğin 1970 yılından bu yana enerji üretiminde kurulu gücümüz her 10 yılda iki kat artarak 50 bin MW’ı geçmiştir. Petrol ve doğalgaz arama ve üretim çabalarımız son yıllarda daha da artarak bölgesel jeopolitik bir yön almıştır. Karadeniz, Akdeniz ve bazı bölge ülkelerindeki arama ve üretimdeki gelişmeler bizi heyecanlandırmaktadır. Ayrıca ülkemizde petrol ve doğalgaz kaynaklarımızın şu an için yetersiz olmasından dolayı nükleer enerji ve diğer alternatif enerji kaynaklarına yatırım planları son yıllarda ciddi bir ivme kazanmıştır. Nitekim Başbakanımızın son Çin ziyareti ile tekrar gündeme gelen ikinci ve üçüncü nükleer santral kurulma müzakereleri bunun ciddi bir göstergesidir. İhalesi yapılan Mersin-Akkuyu nükleer santralinin ilk bölümünün devreye alınması 2019 yılını bulması nedeniyle bu tür projelerin projeksiyonunun şimdiden yapılmasını gerektirmektedir.

2012 yılı ve önümüzdeki yıllarda enerji sektöründe gerek yapısal düzenlemeler gerekse yabancı yatırımcıların ilgisi (birleşme ve satınalmalar veya doğrudan yatırımlar) açısından ciddi gelişmeler olacağı kanaatindeyim. Gelişen ve hızla büyüyen ülke ekonomisinin en büyük sürükleyici motor gücü enerji sektörü olmuştur. 2023 vizyonu açısından bakarsak, asıl önemli olan yatırımların bitirilmesi meselesidir. 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olmayı amaçlamaktayız. Bu da enerji olmadan olmaz diye düşünüyorum. 2023 hedeflerine ulaşılması ve hatta 2050 vizyonunun ortaya konması son derece önemlidir. Bu hedef plan ve yatırımların güçlü bir şekilde icra edilmesinde siyasi istikrarın önemli bir rolü olacağı kanaatindeyim.

Türkiye enerji sektöründe yatırım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye, enerji piyasaları yatırım ortamı açısından 10-15 yıl öncesinin Türkiye’si değil. Hem jeopolitik konum, hem de son yıllarda hükümetin geliştirdiği politikalar sonucunda, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeken bir ülke konumuna geldi. Hem enerji piyasasının özelleştirilmesi çalışmaları, hem de dünya pazarlarına entegre olma çalışmaları sektörü sürekli cazip kılmaktadır.

Ülkemiz, rekabetçi bir ekonomik büyüme yolunda ilerlemesine paralel olarak, dünyanın en hızlı büyüyen enerji pazarlarından biri haline de gelmiştir. 2023 yılına kadar Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanması için 130 milyar dolar yatırım yapılacağı tahmin ediliyor. Sektörün doğalgazla ilgili kısmından bahsedersek, malum olduğu üzere neredeyse tüm illerimiz de ısınma amaçlı doğalgaz kullanılmaktadır. Doğalgazla birlikte enerji sektörü ciddi bir yatırım kapasitesine kavuştu. İstanbul ve Ankara gibi büyük illerimizde özellikle altyapıya ait yatırımlar elbette doyma noktasına geldi. Ancak sektöre bağlı birçok alanda hala yatırımların canlı olduğu görülüyor. Özel sektör haricinde Enerji Bakanlığı 2012 yılı bütçesinde doğrudan veya dolaylı yatırım hacmi 4 milyar doları aşmış durumdadır.

Bunun yanında, Türkiye’nin OECD ülkeleri içerisinde son 10 yıllık dönemde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke durumunda olduğu, dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin’den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olduğunu göz ardı etmemek gerekir.

Yenilenebilir enerji, nükleer enerji, petrol ve doğalgaz aramalarını da düşünürsek, yatırımların sürekli katlanacağı çok net görünmektedir.

ICCI 2012’ye sponsor olan firmalardan birisiniz. Neden böyle bir tercih yaptınız? ICCI hakkında genel görüşlerinizi ve ICCI’dan beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

ICCI organizasyonu bizim önem verdiğimiz organizasyonlardan biridir. Sektörün nabzını tutan, gelişimine çok önemli katkılar sağlayan bir yapıya sahip. Biz İGDAŞ olarak sektöre hizmet eden organizasyonların her zaman destekçisi olmaya çalışıyoruz. ICCI bu konuda sektörün en köklü ve etkili organizasyonları arasında yer alıyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sektörün önemli konularının ele alınacağı ve sorun ve beklentilerin cevabını bulacağı, sektörü bir adım daha ileriye götürecek yaklaşım ve çalışmaların temelinin atılacağı verimli bir organizasyon olmasını diliyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz ya da vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?

Türkiye’nin lider gaz dağıtım şirketi olarak 25 yılı geride bıraktık. Verdiğimiz doğalgaz dağıtım hizmetimizin dışında sosyal sorumluluklarımızı unutmadık. Türkiye’nin en büyük işletmelerinden biri olan İGDAŞ, kendi sektöründeki yoğun çalışmalarını sosyal sorumluluk alanında da sürdürüyor. Projelerimizi geliştirirken pek çok noktada uygulanabilen, uzun soluklu ve sürekliliği olan çalışmalar olmasına önem veriyoruz.

Çevreye ve topluma karşı duyarlı, sorumluklarının bilincinde bir kurum olarak hareket ediyoruz. Paydaşlarına ulaşmak için onların hayatlarını olumlu yönde etkileyen uzun vadeli projeler hayata geçiriyoruz. Enerji, sağlık, eğitim konularında önemli organizasyonlara sponsor olarak destek veriyoruz. Sürdürülebilir bir gelişmenin, ancak paydaşlarına ve topluma karşı fayda sağlayabilecek sosyal sorumluluk projeleriyle gerçekleşebileceğini inancımız sonsuz. Bu doğrultuda "İlköğretim Okullarında Doğalgaz Eğitimi Projesi" kapsamında 85 bin ilköğretim öğrencisine eğitim verdik. İstanbul’un tüm ilçelerinde yaklaşık 40 bin kişinin katıldığı "Doğalgazda Güvenlik ve Tasarruf Seminerleri" gerçekleştirdik. Öte yandan, Uluslararası Reklamcılar Derneği’nin (IAA) düzenlediği 14’üncü Üniversitelerarası Reklam Yarışması’nın ana sponsoru olarak yarışmanın konusunun "Çevre Dostu Doğalgaz" olmasını sağladık. 27 üniversiteden toplam 363 öğrencinin katıldığı yarışmada öğrenciler doğalgaz ve çevre konusunda düşünerek, özgün fikirler ortaya çıkarmak için çalıştı. Doğalgazın güvenli kullanımı konusunda kamu spotları hazırlayarak RTÜK aracılığıyla 34 ulusal kanalda yayınlanmasını sağladık. Sosyal sorumluluk anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların müşterilerimizden takdir edilecek düzeyde bir memnuniyet olarak bize yansıması çalışmalarımıza ivme katıyor. Bu anlamda 2012 yılına çok önemli bir ödülle başladık. İGDAŞ geçtiğimiz günlerde, T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen 15. Geleneksel Tüketici Ödüllerinde, "Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü"ne layık görüldü.Ödülümüzü Gümrük ve Ticaret Bakanımız Hayati Yazıcı’nın da katıldığı törende aldık. Bu ödüle bizi layık gören Bakanlığımıza ve memnuniyetiyle ödüllendirilmemize vesile olan değerli müşterilerimize bu vesileyle bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum. Son olarak şunu söylemek isterim ki ,İstanbul’un gaz dağıtım firması İGDAŞ İstanbul için çalışmaya ve üretmeye devam edecek.