E-Dergi Oku 
KARYER GROUP

Hem Enerji, Hem Ekipman Yerli Olmalı

Hem Enerji, Hem Ekipman Yerli Olmalı

22 Ocak 2020 | KONUK YAZAR
155. Sayı (Ocak-Şubat 2020)
4.862 kez okundu

Hüseyin Vatansever

ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı

Ülkemiz ekonomisi için zorluklarla geçen bir 2019 yılını geride bıraktık. Geçen yılı Türk ekonomisinin yüzde 0,5 ilâ 1 arasında bir büyüme oranı ile tamamladığımız anlaşılıyor. Bu oranı elbette yeterli göremeyiz. Mevcut işgücümüze her yıl eklenen 950 bin ilâ 1 milyon arasındaki gencimize iş ve aş yaratmak; yüzde 27,4 gibi astronomik oranda işsiz olan gençlerimizin geleceğini düşünmek zorundayız.

Yenilenebilir ve temiz enerji sektörünün bu noktada çok önemli bir işlev yüklendiğini biliyoruz

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımda son 12 yılda hızlı bir ivme yakalayarak, yaklaşık 90 bin megavat olan kurulu gücümüz içinde, hidroelektrik santraller de dikkate alındığında 42 bin
megavat seviyesine ulaşmış durumda. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) öngörülerine göre, Türkiye yenilenebilir kapasitesini 2024 yılına kadar 63 bin MW seviyesine çıkaracak. ENSİA, yenilenebilir enerji ekipmanlarının, sermaye kaynağına bakılmaksızın Türkiye’de konuşlu şirketler tarafından üretilmesini, katma değer zincirinde ülkemizin daha fazla yer almasını vizyon olarak belirlemiş bir sivil toplum örgütü...

Biz enerji kaynağının yerli olmasının tek başına yeterli olmadığını, o enerjiyi üreten ekipmanların da Türkiye’de üretilmiş olması gerektiğini savunıyoruz. Rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle gibi temiz kaynaklarından enerji üretirken kullanılan yüksek teknolojili makine ve ekipmanda ithalat oranımız yüzde 70’in üzerinde. Yürürlükteki teşvik mevzuatına göre, yenilenebilir enerji ekipmanı teşviklerinin sadece rüzgâr türbini, jeneratör ve kanat imalatını kapsıyor ve bu ekipmanları üreten şirketlere Türkiye’nin hangi kentinde olursa olsun “5’inci Bölge” teşvikleri veriliyor. Ancak sadece bu üretimleri yapanlara değil; santrallerde kullanılan ve “Üretimin belgelendirilmesi şartıyla” tüm aksam, bütünleştirici parça ve ekipmanları üreten şirketlere de aynı teşviklerin sağlanması gerektiğini söylüyoruz. Bu teşvik mekanizması, ana sanayi şirketlerine makine, ekipman ve komponent üretimi yapan Kobi’lerin büyümelerinde katalizör etkisi yaratacaktır.

Orta vadede ise Türk markalı rüzgâr santrali üreticilerinin sayısının artarak dünya sahnesinde yer alabileceklerini bir iklim yaratılmış olacaktır. 2030 yılı yenilenebilir enerji hedefleri dikkate alındığında, önümüzdeki 10 yıl için en az 25 milyar dolarlık bir ekipman pazarı yaratılacak. Bu pazarın ülkemiz sınırlarında yapılacak üretimle karşılanması ve ihraç edilmesi; hem cari açığın azalmasını hem de kıt olan dövizin ülke içinde kalmasını sağlayacak.

Yazının devamı için tıklayın


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Homo-Sapiens'ten Robo-Sapiens'e Enerji Devrimi

İlk insanoğlu dogmatik içgüdüleri ile ateşi kullanmaya başladığında enerjinin dönüşüm ve korunum yasalarının da temellerini bir nevi atmış bulunmaktad...
14 Aralık 2023

Türkiye Enerji Diplomasisi

Enerji diplomasisi eylem planının hayata geçirilmesi, güney gaz koridorunun bir parçası olan doğu Akdeniz'de enerji kaynaklarıyla ilgili sorunlar ...
13 Ekim 2023

Enerjide Yeşil İnovasyon

İklim değişikliği ile sürdürülebilir ve yenilikçi yöntemler geliştirmek, tüm sektörlerde olduğu gibi enerji sektörü için de kaçınılmaz hale gelmiştir....
17 Temmuz 2023

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.